Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
the_venturer Tecrübeli Üye


Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 306
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Şub 11, 2012 9:55 pm Mesaj konusu: |
|
|
Etrafta suyu olan kamp alanı ararken Küçük Gölün yanında yeşil bir çadır kulübe görüyoruz. Onun yanına gidiyoruz. Adı Fevzi. Gelen turistlere öteberi satarak geçimini kazanan bir genç. Kamp yeri sorarken ''yanımda kurun diyor'' bize. Çok seviniyoruz tabiki. Karnımız aç ve yiyecek hiçbirşeyimiz yok. Yiyecek taşımıyoruz çünkü. Fevzi'de aburcubur birşeyler var ama ben başka alternetifler arıyorum. Az ileride Tatvan Belediyesi'nin yaz festivali varmış. Oraya kamp kurmaden gidip birşeyler yiyoruz. Dönerler, ayranlar kolalar ikramlar... Bir de Norveç'te yaşayan bir gurbetçimiz Haakon ile muhabbete girişince bir saat kadar kalıp tekrar Fevzi'nin yanına kampı kuruyoruz.
Haakon hemen göl kenarına bir metre yükseklikteki otların içine çadırı kuruyor. Onu görene aşkolsun:)
Çadırımın kapısından manzara bu
 |
|
Başa dön |
|
 |
Sponsor Linkler
|
Tarih: Mesaj konusu: |
|
|
|
|
Başa dön |
|
 |
the_venturer Tecrübeli Üye


Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 306
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Şub 11, 2012 9:56 pm Mesaj konusu: |
|
|
Karnımız tok; sırtımız pek allah'a şükür. Vakit varken motorun yan ayak sıkıntısını halledeyim dedim.
Sıkıntıyı buluyorum: Yan ayağı tutan çerçevenin uzun bir saplaması var. Bu kırılımş. Kırılınca da çerçeve şaseden kurtulup aşağı sarkmış.
Saplamanın içinden geçtiği boru çerçeve ve kırık saplamanın ucu halâ orada.
Peki çözüm???
Elde yok avuçta yok. Dağbaşındayız. Saplamayı aynen çıkardığım gibi taktım. Kırık parçayı çıkartıp kendim bir vida bulup o taraftan da vidalayınca yan ayak eski haline geldi. Sürücü peglerini de yerine takıp en son da karter muhafazalarını monte edip aşağı inerken gözümle kestirdiğim yerleri görmeye gittim. |
|
Başa dön |
|
 |
the_venturer Tecrübeli Üye


Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 306
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Şub 11, 2012 9:57 pm Mesaj konusu: |
|
|
Haakon da boş durmuor ve tellerin durumunu kontrol ediyor. Debriyaj teli bitik.
Bu da benim lastik. Berbat bir duruma gelmiş. bitmiş tükenmiş. Acaba beni eve götürecek mi?
Hafifleyen motorumla etrafın keyfini çıkardım.
 |
|
Başa dön |
|
 |
the_venturer Tecrübeli Üye


Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 306
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Şub 11, 2012 9:58 pm Mesaj konusu: |
|
|
Geri dönüp Fevzi ben ve Haakon uzun bir sohbete başlıyoruz. Gece yatış. Sabah yedide ayaktayız. Toparlanıyoruz. Fevzi çoktan kalkmış, çaylarımızı koymuş. Çocuğa gelir olsun diye nezaketen birşeyler alıyoruz ama para teklif eder etmez kızıp elimi itiyor. ''Siz yolcusunuz ve benim misafirimsiniz.'' diyor. O anda gözlerim doluyor ve Haakon'a durumu izah ediyorum. Motoruna gidip stokta ne kadar sigara çakmak varsa getirip hediye ediyor. Verebileceği herşeyi tereddütsüz bize sunan Fevzi'nin kulağını tekrar çınlattım. Vedalaşıp yola koyuluyoruz.
Aşağı inerken değişik bir yol kullanıyorum. Mezralar arasından iniyoruz ama değiyor yol uzamasına rağmen.
Tatvan merkezden Gevaş Akdamar Kilisesi'ne yöneliyoruz. Artık Van Gölü kenarında kilometrelerce muhteşem bir doğa bizi bekliyor. Tatvan çok güzel. Kocaman bir kent. Herkes işine gücüne bakıyor. Bir hareketlilik göze çarpıyor. Gevaş'tayız ve depoları doldurduk ve Süphan Dağı'ndan gözlerimizi ayıramadık. Hemen Akdamar'a giden küçük bir feribota bindik. gölün ortasındayız neredeyse, hava harika ve tam bir göz banyosu yapıyoruz feribot üzerinde. |
|
Başa dön |
|
 |
the_venturer Tecrübeli Üye


Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 306
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Şub 11, 2012 9:59 pm Mesaj konusu: |
|
|
Feribottan kiliseye yaklaşırken...
Gevaş ve Süphan Dağı etekleri
Dilek kuyusu
 |
|
Başa dön |
|
 |
|
|