|  |
 |
|
 |
| |
RideTurkey - TransToros 31 Temmuz 2011'de başlıyor
Tarih: 28.07.2011 Saat: 11:58 Gönderen: admin |
|
 |
|
 |
| |
 TT'nizi Standart mı yoksa Extrem mi alırdınız? Bu sene TT maceramız 31 Temmuz'da başlıyor. RideTurkey her sene tekrarladığı TransToros aktivitesiyle uzun soluklu enduro sürüşleri konusunda ciddi bir boşluğu dolduruyor. Öncelikle bu seneki bir kaç çok güzel gelişmeden bahsetmek istiyorum. Daha önce İstanbul'daki Çarsamba toplantılarımızdan birinde gerçekleşen "Kuveyt Rallisi Sunumu" nda Kemal Merkit Türkiye'de motosiklet ile enduro tarzı uzun soluklu yol dışı sürüşler veya ralli yapmak isteyen kesime daha çok bilgi aktarımı sağlamak için projeler geliştirmek istediklerini ifade etmişti. Bu kapsamda aradığımız işbirliği çerçevesinde Dakar fatihimiz Kemal Merkit deneyimlerini paylaşmak için bu TransToros'da bizlerle. Aktivitenin gerçekleşeceği 7 gün boyunca her gün 9 takımımızdan 1-2 'si ile birlikte sürerek bu işe gönül vermiş olan bizlere çok şey katacak, çok şey paylaşacak. Varmak istediğimiz noktaya gelmiş birisi ile birlikte sürme şansını yakalamak muhteşem bir şey.
Borusan Lojistik 'in harika bir desteği var. İstanbul'dan gidecekler için 2 TIR tahsis ettiler ve 24 motorumuz İstanbul'dan Ölüdeniz'e bunlarla nakledilecek. Bizler baslangıç noktasına uçakla gitme imkanı bulacağız.
Globalstar Avrasya 'nın yine güzel bir desteği var. Her takıma spot uydu takip ve haberleşme cihazı tedarik edecekler. Böylece telefonun çok az bölümünde çektiği riskleri oldukça yüksek olan parkur bir ölçüde güvenli hale gelecek.
Evet bu seneki TT parkurumuz yine geçen seneki gibi 2 etap. Standart adını verdiğimiz Ölüdeniz'den Demirkazık eteklerine kadar olan 1.800 km'lik ilk etap ve Extrem adını verdiğimiz devamında Kemaliye - Taşyolu'nun bitimine kadar uzanan toplam 2.500 km'lik etap.
Bu yazımın ana teması 40 katılımcımızı sohbetlerde şöyle bir yokladığımda sezdiğim herkesin gönlünde extrem yapmanın yatması . Ben yola çıkarken planlamanın çok iyi yapılması, hedeflerin doğru seçilmesi ve bunlara göre uygun stratejiler geliştirilmesini bir şart görüyorum. Kurallar her ne kadar esnek ve müsaitse de oyunu kurarken baştaki doğru tercihler çok çok önemli.
Öncelikle rota ve bunun ne kadar zor olabileceğini şöyle bir gözümüzde canlandıralım. Asağıda Turkcell'in kapsama alan haritası üzerine yerleştirilmiş parkuru görüyorsunuz. ve açıkca görülüyor ki yolun büyük bir kısmında telefon imkanı yok. Yani insanın olmadığı alanlar, yani doğa ve yol şartları hiç de yumuşak değil.
Şimdi bunun üzerine devam etmek için konu başlığında sorduğumuz sorumuzu tekrarlıyalım "TT 'nizi Standart mı yoksa Extrem mi alırdınız ?". Evet yine çoğunluk extrem der gibi. O zaman benim bu tercihinizin arkasının ne kadar sağlam olduğunu sorgulamam gerek. Extrem denilen parkur her gün 360 km offroad sürmeyi gerektiriyor. Bu günlük miktar olarak neredeyse Dakar'a eşit. Ben bunu yapacağım diyebilmek için insanın hayatında en az bir kez 2 gün üst üste böyle bir yolu yapmışlığı olması gerekir. Eğer hayatınızda bir kez böyle bir yolu 2 gün üst üste yapmışlığınız yoksa o zaman ben bunu yapacağım demek hüsrana da hazır olmayı gerektirir.
Hasbelkader yola çıkıp ta ilk gün 310 km offroad yaptığınız zaman tek kelime ile perişan olacaksınız. Vücutunuzun muhtelif yerleri, büyük bir ihtimalle avuç içleri su toplayıp kabaracak. Baldırlarınız ve civarı pişik olacak. 40 Derecenin altında enduro botların içinde geçen bir günden sonra ayaklarınızı tarif etmek bile istemiyorum. Aşırı yorgunluk ve acı sürekli olmaya başlayınca insanın düşünce ve karar verme sistemini durdurur. Günün 2. yarısında robota bağlanmış olmaktan dolayı bol bol hata yapmalar düşmeler, yol kaybetmeler durumu daha da vahim hale getirecek.
İsterseniz bu ilk günkü 310 km'yi farklı bir dille anlatayım. TT'ye hazırlananlar mutlaka AMHO parkuru'nu yapmıştır ve LAMHO parkurunu da ezbere biliyordur. AMHO parkuruna sabahtan çıkarız, akşam eve döndüğümüzde ise parmağımı kıpırdatacak gücümüz kalmamıştır. Bunu hayalinizde canlandırdıysanız ilk günkü 310 km'yi şöyle tarif edeyim. Sabah AMHO'ya başlıyorsunuz, bitiriyorsunuz (90 km) yetmedi deyip parkura tekrar girip bir tur daha dönüyorsunuz (180 km) bu da kesmedi deyip Nevzat Demir'den cadde yoluyla Ballıca'ya gidiyorsunuz (220 km) orada bir de LAMHO parkurunu gidip dönüyorsunuz (310 km)
2. Gündeki 350 km'de ise aynen yukarıdaki gibi 2x AMHO ve bir LAMHO yapıyorsunuz ve bu da kesmedi deyip ilaveten Ağva'ya gidiş yolunu bir kez daha yapıyorsunuz.
Evet gerçekten çok zor. Özellikle bu işi bizim gibi profesyonel olarak yapmayıp masa başından kalkıp yola çıkacaklar için. Bunları kimseyi yıldırmak ya da kaçırmak için yazmıyorum. Amacım olayın zorluğunu doğru realize edip ne kadar iyi hazırlanmanız gerektiğini ve ne kadar iyi planlama yapmanız gerektiğini vurgulayabilmek. Geçen seneki gibi bu sene de ilk gün 40 kişi başlayıp 2. gün 10 kişi devam ediyor olmayalım. İlla ki ben extrem yapacağım diyorsanız bu 350 km'yi hayatınızda ilk kez denemeniz olmasın. Bir Cumartesi - Pazar'ınızı ayırın ve yukarıda tarif ettiğim 2 x AMHO ve 1.5 x LAMHO parkurunu üst üste 2 gün deneyin. Eğer "OOoo o iş tamam ben rahat rahat yaptım" diyorsanız / diyebiliyorsanız o zaman hakkınızdır extrem yapmak tabi ki de :)
İlk 2 gün standart ve extrem parkur aynı biliyorsunuz ve benim gücüm standarta ancak yeter diyenler için anlatmaya çalıştığım gibi 310 +350 km oldukça zor. Burada harita üzerinde akıllı stratejiler geliştirmelisiniz. Size tanınan 180 km pass geçme hakkının bir kısmını belki buralarda kullanmak isteyebilirsiniz. Planlarken bunu dikkate alın. Ortalama 30 km/h 'den daha hızlı gidemeyeceksiniz. Zaten gitmeye çalışmanız çok daha çabuk yorulmanıza sebep olur. Mola yerlerini, benzin alınacak yerleri iyi belirlemelisiniz. Kaybolmanın faturası çok yüksek. Kaybolduğunuz süre kadar akşam az uyuyacak ve ertesi gün bir o kadar da yorgun olacaksınız. Kaybolmak gibi bir lüksünüz olmamalı. Bunun için gruptaki herkes heran gidilen rotayı test etmeli. Yola çıkmadan önce aynı ortak izleri paylaşın ve üzerinde çalışın. Yolda giderken "Senin izin doğru benim izim doğru" tartışmasına vaktiniz olmayacak.
Standart yapanlar için parkur 3. günden itibaren ortalama 240 km'ye düşecek. Eğer bu 3. güne varmayı başarırsanız işiniz daha kolay. İlk 2 günü aşmanın ödülü olarak 3. güne biraz daha geç başlamayı hep beraber kahvaltı etmeyi ve moral toplamayı planlamak hiç de fena olmaz. Moral deyince hemen aklıma geliyor. Aşırı yorgunluk ve uzun süren ağrılar sonucu takım arkadaşlarınız aksiliklere karşı toleranslarını oldukça yitirecekler. Burada grubun moralini yüksek tutmak ayrı bir beceri konusu olacak.
Bunları okuduktan sonra ben hala extrem yapacağım, 7 günde 2.500 km gideceğim diyen varsa önce saygıyla eğiliyorum. Onların tam bir acı yönetimi bekliyor. Ağrılarını, yorgunluklarını, zamanlarını ve morallerini yönetebildikleri oranda basarılı olabilirler... Dakarın 14 gün olduğunu dikkate alırsak bu bir nevi yarım Dakar'dır ama dağ yollarından meydana geldiği için ortam Dakar'dan daha zordur. Sonuçta imkansız değil ama olayı iyi realize etmek, boş hayaller kurmamak ve çalışmak gerek.
Bu arada bana "Ne yapacaksın?" diye sorarsanız ben extrem yapacağım...
Kaynak: Cem Yıldız - RideTurkey.Com
| Copyright © Endurocu.Com |
|
|
 |
 |
 |
| |
 |
 |
 |
| |
Haber Puanlama
Ortalama Puan: 5
Toplam Oy: 2
|
|
 |
 |
 |
|
 |
|
 |
| |
|
| | Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız. |
|
|
 |
|
 |
|
Son Üye:
