Motosiklet ve eğitim
İyi sürücü nasıl olmalıdır?

İyi sürücü zihinsel yoğunlaşma becerisi, denge ve süratle çevre ve olaylara intibak edebilen bir zekâ gibi fiziksel yetilerin yanında sabırlı, öfkesini kontrol edebilen bir irade seviyesine sahip olmalıdır. Motosikletle yaşam doğa sevgisini gerektirir. İzcilik ruhu ister. Yardımlaşmayı bilen, her zaman yolda olabilen ve ne kendisine ne başkasına nede motoruna zarar vermeden davranabilen kişidir. Sürücü yapacağı her hareketin diğer sürücüler ve insanlar üzerinde yapacağı etkiyi düşünmeden hareket etmemelidir. Bu da sadece motosiklet sürüş eğitimi alarak ve uzun yıllar motor sürmekle kazanılamaz. İnsani terbiyeyi de kişinin ailesinden ve yakın çevresinden almış olması gerekir.

Eğitim ne demektir?

1. Teknik yeteneklerin öğretilmesi ve geliştirilmesi
(Motoru istediğiniz yere yerleştirmek, istediğiniz yönde hareket ettirmek.)

2. Tavırların düzeltilmesi
(Sabırsızlığınızı yenmek. Saldırganlık/mağduriyet tavrı ve güç mücadelelerinden kaçınmak.)

3. Bilginin geliştirilmesi
(Verdiğiniz kararlar muhtemel tehlikelerin kavranmasıyla mı alınıyor? Değişen yönlerde oluşan durum değerlendirmesiyle mi? Bu değişen durumların sizin için oluşturabileceği risklere göre mi ve tabi oluşan durumları bertaraf edemezseniz başınıza gelebilecek olumsuz durumlara göre mi?)

Bunları yaparken birine bu basamağı yapamadan diğer basmağı yapamazsınız demek ya da bunu yapmadan diğerine geçemezsiniz demek doğru değildir. Her kişinin kendine has bir yapısı, anlama şekli, öğrenim zaafları ve artıları vardır. Eğitim standart tespiti değil kişiyi geliştirmek için yapılan bir şeydir. Standart tespiti ise sınavdır.

Bir insana örneğin kontra tekniğini öğretirken, belli bir müddet sonra bu kişinin diğerleri kadar iyi kavramadığını gördüğünüzde: Zamanla yaparsınız, üzerinde fazla durmayın, takılmayın bir müddet sonra daha iyi yaptığınızı göreceksiniz demek ve onu ötelemek doğru mudur? Yanlıştır. O kişinin daha sonrayla şimdi arasında sağ kalacağını ne biliyorsunuz! Bu kişinin kendi yapısını anlayıp onun anlayacağı tarzı bulup, öğretim kademelerinizi ona göre değiştirmek zorundasınızdır.

Aslında bu yeni sürücülerin sürüş güvenlikleri pamuk ipliğine bağlıdır. Her an beklenmedik bir kaza yapabilirler. Kazaların en fazla olduğu zaman dilimi sürüşe başlanılan sürenin öncelikle ilk altı ayı olmak üzere ilk iki senesidir.

Esasen Almanya gibi gelişmiş ülkelerde eğitimci olmak için kişilerin sadece sürüş süreleri ve geçtiği testlere bakılmaz. Bunlara ilaveten bir eğitimcinin yardımcısı olarak beş yıl gibi bir süre birlikte çalışmış ve bu sürenin sonunda da yanında çalıştığı eğitmenden evet, bu kişi artık eğitmen olmağa yetkindir referansının yazılı olarak resmen alınmış olması gerekmektedir.

Kişi temel eğitim aldıktan sonra kalanını kendisi talim, talim ve talim yaparak geliştirirken devamlı da yeni yayınları ve gelişen teknolojileri takip etmelidir. Bunun dışında yol olmaz bence. Tecrübeli kişiler yeni yayınları takip ederek kendi kendilerini geliştirebilirler. Tabi bu bahsettiğim normal motosiklet sürüşü içindir. Günlük yaşamımızda lazım olan tarafı için. Yarış ya da akrobasi dediğinizde konu değişir çünkü işin yapısı değişir.

Sürücülük sadece okuyarak ya da bakarak öğrenilemez. Fiili sürüş eğitimi şarttır. Bu pratiklere başlayan kişilerin kulakları pratiğini yapacağı tekniklerin bilgileri ile dolu olursa verim çok daha yüksek olur. Motosiklet sürüşünün öğrenilmesi bir anda olmaz. Zaman ister ve işin içinde denge faktörü olduğu içinde sürekli kullanılmadığı takdirde edinilen beceriler zayıflar.

Temel eğitimler alınmadan gerekli bilgi ve beceri seviyesine sürücü adaylarını tam olarak ulaştırmadan sürücülüğe hak kazanmanın önü alınmalıdır. Yollar gerçekten kullandığı aracı iki çizgi arasında tutamayacak kadar yetersiz eğitimli kişilerle doldu. Ancak temel eğitim tam olarak alınmış olsa da bu temel eğitim bir başlangıçtır ve hiçbir şey tecrübenin yerini alamaz. Tecrübe gelişi güzel kendi kendine öğrenmek değil şartlara göre var olan eğitimlerle edinilen bilgilerin olaylar karşısında ki gerçek hissiyatını da fiilen zaman içinde defalarca yaşamış ve özümsemiş olmak demektir.

Esasen eğitim sahasının dışında, kişiler olur olmaz her yerde birbirlerine sen yanlışsın, bilmiyorsun vs demeğe kalkmamalıdır. Bu davranış eğitim psikolojisi açısından da son derece yanlıştır ve genellikle de ters teper. Her şey yerinde ve zamanında yapılırsa faydalıdır. Size öğrenmek amacıyla gelen ve size samimi olarak soran bir kimse dışında kişiye teknik anlatmak ya da şunu yanlış yapıyorsunuz demek o kişinin alınmasına hatta öfkelenmesine sebebiyet verebilir. Bu hareketle siz belki de farkında olmadan üstün olduğunuzu düşünüyor ve o kişiye ben sizden daha akıllıyım, sizin göremediğiniz şeyleri ben görüyorum demektesiniz. Her şeyin üzerinde körü körüne de birisi öyle demiş ya da diyor diye hiçbir tekniği doğru kabul edip zihninizde irdelemeden, tartmadan denemeye kalkılmamalıdır. Özetle bilinçli olacağız.

Nesiller arasında elbette farklılıklar olacaktır ama temel esaslarda fark olmamalıdır. Bu sıralarda bir kısım insan motorculuğun, motosiklet sürmekle gelecek yaşam şeklinin bizatihi kendisi bahane başka nefsanî/ticari amaçlar için motosiklet sahibi oluyor ve şimdilerde moda olan motosiklet sürücülüğüne giriyor. Amaç oluşan bu enerji dalgası içinde bir araya gelen insanların arasından hemen sivrilip ortaya çıkmak, oluşan bu topluluktan başka türlü faydalanmaktır.

Eğlenmek, yeni dostlar edinmek, arkadaşlıklar kurmak elbette çok güzel ve olması gereken doğal şeylerdir ama içinde fesat ve bazı çirkinlikler olmamalıdır. Alkol alıp sonra alkollü olarak motor kullanmak, kara yollarında yarış yapmak, trafik kurallarını hiçe saymak, diğer insanları rahatsız edecek ses kirlilikleri yaratmak ve yarım yamalak bilgilerle eğitimci gibi ortaya çıkmak vs. gibi.

Saygılarımla,
Yazar: Alpaslan KUZUCAN
Tarih: 2009-06-02


Bu Köşe Yazısının yer aldığı yer: Endurocu - Motosiklet ve Enduro Haberleri, Gezi, Kamp
http://www.endurocu.com

Bu Köşe Yazısı için adres:
http://www.endurocu.com/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=44