|  |
 |
|
 |
| |
Keeway Supershadow 250
 Teknik özelliklerini aşağıda verdiğim kibar görünüşlü bu motor dikkatimi 2006 mart ayındaki İst. motor fuarında çekti. Üzerine oturup orasını burasını kurcaladım önce. Sonra büyük bir dikkatle işçiliğini inceledim.
Hani çinli olmasından dolayı bir önyargı oluyor ya.... Bu nedenle hemen her tarafını mercek altına aldım. O an için peglerin ucuz görüntüsü ve naylon lastikler dışında kusur bulamadım. Hoşuma gitti ve Türkiyeye geldiğinde düşünürüz diye fuardan ayrıldım.
Daha sonra Orta Asya turu girdi araya ve tur dönüşü biraz da DAKARımı koruma amaçlı olarak bu motoru anahtar teslimi yaklaşık 3800 ytl ye aldım (agustos 2006). Yamahanın virago 250 modeliyle birebir aynı olduğu söylenen bu ufaklık, benim sevgili oyuncağım haline geldi. Herşeyden evvel motorun sesi çok güzel. Bir “terrierden” ciddi bir “kangal” sesi çıkıyor.
Devamlı iki kişi biniyoruz. “Çekmem, gitmem” demiyor ve rahat 110’u buluyoruz. Tek kişi olduğumda inanılmaz atak. Hatta hırçın. Düşük devirlerde kendinden beklenilmediği kadar çabuk toparlayabiliyor. 110 km/h ya kadar kesintisiz güç alınabiliniyor. Buradan sonra yokuş aşağı rampanın dikliği ve arkadan esen rüzgara bağlı olarak biraz daha bir şeyler geliyor ama kayda değer olmadığı kesin. V motor gerçekten iştahlı çalışıyor ve insana şaşırtacak kadar titeşimsiz. Ben en fazla 130 km/h’ya kadar çıktım ve bu süratte bile titreşim azdı. 90-100 km/h ideal seyahat sürati olarak rahatlıkla seçilebilir. Bu süratlerde alabildiğine rahat (devir saati olmadığı için sürat vererek yazıyorum).
Yakın mesafelerde (500 km’ye kadar) devamlı bu motoru kullanmaya başladım.Şehir içinde çok pratik. Ancak yol uzarsa (bende) bel ağrısı oluşuyor ve bellik takmam gerekiyor. Vites geçişleri benimkinde son derece rahat ve sessiz. Bir başkası vites geçişlerinin zor olduğunu beyan etti ama kişinin acemi olduğunu bildiğim için bu açıklamasının kıymeti harbiyesi konusunda tereddütlerim var.
Bir terkilik yaptım (25 YTLye mal oldu). Spor çantası, lap-top veya alış-verişlerde mutlaka gerekiyor. Bir de sperlik takarak (20 ytl) kaskı sinek cesetlerinden korudum. Depo üstü çantanın (hacmı 10 litre kadar var) bana maliyeti 10 ytl gibi enorm bir meblağa ulaştı.
İlk bakım hemen 400 km de. Bujileri değişiti, yağ filtresi yenilenip kaliteli yağ kondu. Hava filtresi temizlendi 50 lira servis bedeli defaten ödendi. Servis intervalleri biraz fazla sık bence. Her 2000 km de servisin kapısını aşındırmak hoş değil ve bu motorun bu kadar sık servise girmesi için hiç bir neden yok.
İlk başlarda süspansiyonlar alışmamışken motor “kazık” gibiydi. Bense DAKARa alışmış biri olarak “belayı bulduk” demekten kendimi alamıyordum. Çatalların içindeki yağı değiştirttim.Yaklaşık 2500 km den sonra süspansiyon biraz yumuşamaya başladı. Şimdi 7000km de ve oldukça rahat.
140 kilo bir motor için fazla değil. Bunu hemen hissediyorsunuz ve güven veriyor. DAKARda ayakta gittiğim stabilize yolu bunda mecburen oturarak alıyorum ama daha rahat hissediyorum kendimi. “O benim altımdan kayarsa ben de onun üstünden atlarım” deyip gaz açabiliyorum. Keyifli bir duygu. Lastikler ısındıktan sonra asfaltta kavramaya başlıyor ve viraja girişi ağırlık merkezinin yere yakınlığından dolayı ziyadesiyle rahat. Ama ıslak zeminde sabuna basar gibi oluyor insan. Bu lastikler biraz aşındıktan sonra kaliteli bir lastik şart. Ama bu üstündekilerin aşınma niyeti de yok gibi. Anlaşılan bu naylon lastikler oldukça dayanıklılar (benim scooterde de hala aşınmalarını bekliyorum; 13 bin km oldu ve daha yeni gibiler. Atmaya da kıyamıyorum...
Frenler bu şartlar altında zayıf. Yüklenince lastiklerden dolayı çok çabuk kızaklama başlıyor. Dikkat edilmesi gereken bir husus olarak altını çiziyorum. Bir zayıf nokta da zincir. O-ringsiz basit zincir kullanmışlar. Otomatik zincir yağlamaya rağmen 9-10 binde bitecek gibi görünüyor. DAKARda 30.000 km oldu ve henüz bir germe bile yapılmadı ve yapılacak gibi de görünmüyor.
Çin usulü 35 W ampullerden dolayı ışıklar zayıf. Ön farın içi ucuz plastikten yapılmış, daha büyük bir ampul ısınmaya neden olup sağını solunu mutlaka deforme edecektir.
Deposu küçük (yedeksiz 7-8 litre). Bir depoyla uslu kullanmak şartıyla yaklaşık 210-220 km şehir içi yol yapıyor. İki silindirli, karbüratörlü bir motor için iyi bir değer. Bir benzin göstergesine şiddetle ihtiyaç var. Neden koymamışlar anlaşılır gibi değil.
Bugüne kadar bir yerleri gevşeyip düşmedi veya kış da dahil, çalışırken nazlanmadı. Henüz yolda da bırakmadı. Bu motorla Türkiye turu yapabilirim. Aynısından Kanuni’de getirtiyor, ama adı farklı. Bu nedenle parça ve servis sıkıntısı tüm ülke içinde çekilmeyecektir. Bence yüreklendirici bir özellik. Hava filtresi yıka-kullan tipi sünger (gaz yağı veya mazotla yıkanabilir) ve uzun süreli kullanıma müsait. Yağ filtresi büyük tip ve pahalı, 20 ytl. Yedekte bulundurulmasında fayda var. Debriyej halatı 10, gaz halatı 20 ytl civarında. Ben bunları yedeğimde bulundurduğum için yazıyorum.
Özetle, 4000 ytl ye ancak bu kadar motor alınabilir. Yeni başlayacak birine tavsiye edermisin diye sorulsa dikkatlice, tereddütlü bir “evet” derim (fazla atak). İkinci veya bendeki gibi üçüncü motor olarak alacak birine tereddütsüz tavsiye ederim.
Sevgilerle.
TEKNİK ÖZELLİKLER:
Motor: Çift silindir, 4 zamanlı, hava soğutma
Çap x Strok: 49 X 66 mm
Motor Hacmi: 248 cc
Max.Güç: 18 PS / 7500 rpm
Net Max.Tork: 16Nm 6000/1min
Fren: Ön disk, arka kampana
Ön lastik: 3.00 - 18
Arka lastik: 130/90 - 15
Max. Hız: 115 km/h
Yakıt sarfiyatı: 2,4 - 3,6 l/100 km
Yakıt Tankı Kapasitesi: 9 lt
Ateşleme: CDI
Sıkıştırma Oranı: 9,4:1
Çalıştırma Şekli: Elektrikli
Şanzıman: 5 vites
Akü: 12 V 9 Ah
Uzunluk: 2225 mm
Genişlik: 760 mm
Yükseklik: 1145 mm
Dingil Aralığı: 1540 mm
Taban Yüksekliği: 165 mm
Ağırlık: 140 kg
Diğer: Uzaktan kumandalı alarm
Garanti: 2 yıl
İki rengi var; bordo ve siyah
Eklenme September 18th 2007
Yazan: Fatih KÖLELİ
Puan: 
İlgili Bağlantı: Keeway Supershadow 250
Hit: 17144
Dil: turkish
[ İncelemelere Geri Dön | Yorum Ekle ] |
|
 |
|
 |
|
Son Üye:
