Ahmet Güngör | Bir Tutkudur Enduro! Atın sanki evrimleşip metale döndüğü devirlerden gelmiştir. Buram buram macera kokar. Her torku sonrakine can verir.
En uzun ve esnek ön amartisör oranıyla ve büyük çaplı cant çapıyla Devamı...
Alpaslan Kuzucan | Motosiklet Felsefesi Motosiklet sahibi olmak sizi motorcu yapmaz aynen piyano sahibi olmanın sizi müzisyen yapmayacağı gibi. Motorcular vardır,
ulaşımlarını motosikletle sağlayanlar vardır. Bir hedefe ulaşmak Devamı...
Bir 125cc yada en fazla 250cc, hatta küçük bir scooterle başlayın derim. Kursa gidin ve bu safhaları orada geçirin, ehliyetinizi de aldıktan sonra her marka ve model motora binebilirsiniz. Başlangıç motosikleti satın alırken göz önünde bulundurulması gereken faktörleri unutmayın lütfen. Her şeyden önce temiz ve ucuz bir ikinci el olmalıdır ki tüm teknikleri denemekten çekinmeyesiniz. Pahalı bir motor alırsanız denemekten çekinirsiniz, düşürmekten, çizilmesinden çekinirsiniz, kıyamazsınız buda sizin sürüş yeteneklerinizin gelişmesine yardım etmeyecektir.
Hız gerçekte ne demektir? Kaza raporlarında genellikle "motosiklet sürücüsünün hızı yol ve trafik şartlarına göre çok fazlaydı" şeklinde yazar. Çoğunlukla da motor sürücüsünün hızı rahatlıkla kontrol edebileceğinden fazla olmaktadır. Bir şeyler yanlış gittiğin de sürüş hızınız sizin kolaylıkla her şeyi kontrol edebileceğiniz bir seviyede midir? Kaza olduğunda genellikle hızın fazlalığı ön plandadır. Zaten düşünürseniz trafikte yanlış hızlar olmazsa kazalar da olmazdı zaten. Hareket eden bir şey olmasa idi kazalar da hiç olmayacaktı diyenlerde var tabi.
Yazmak şahsi bir eylemdir, tıpkı yemek yapmak gibi. Tarifi ne kadar ortak olursa olsun "bir tutam tuz", "alabildiği kadar un", “bir çimdik zencefil” cümlelerinde yatar işin sırrı. Herkesin elinin ayarı gönlünün alırı farklıdır. İyi bir yazıda olması gereken en önemli özellik samimiyettir. Samimiyet ateşinde taş pişirseniz, yiyenin ağzında eline sağlık dedirtecek bir lezzet bırakırsınız… Yazarken aklınızı özgür bırakın. Ama sırtınızı mutlaka hafızanıza dayayın. Hafızadan beslenmeyen yazılar fast-food gibidir. İçinde, sizin izinizi kirinizi taşımaz. Bir yazının kalıcı olabilmesi, sizden taşıdığı izlerin derinliğine bağlıdır. Gittiğiniz bir yerde gördükleriniz, tattıklarınız aklınızın bir köşesinden eski anıları, yaşanmışlıkları canlandırıyorsa onları gizlemeyin. Mahremiyetinize gösterdiğiniz saygı çerçevesinde kendinizi olabildiğince açın... İnsanların karşısında çıplak kalmaktan korkmayın. Ama yerli yersiz de soyunmayın...
Bu kavramlar sizin sürüş sırasında adeta psikopatça sağlamak zorunda olduğunuz iki eylemdir. Yoksa her zaman ki gibi ben kendi halimde gidiyordum ve sonra işte karşıdan gelmekte olan araç aniden önüme kırdı. Gözümü hastanede açtım ve araç sürücüsünün her zaman ki gibi ”nereden geldiğini bile görmedim” beyanıyla kazaya açıklama getirdiğini öğrendim. Öncelikle ve ivedilikle motosiklet sürücüsü sürüş esnasında öyle kendi halinde mutlu şaşkınlar psikolojisinde sürüş yapma lüksüne sahip değildir. Gözünü dört açacak. Bilhassa nereden bir araç çıkabilir ve önüne kırabilirin taramasında olacak.
Yağmurlu havada motosikletin lastik hava ayarları nasıl olmalı?
Yağmurlu havada motosikletinizin lastik ayarları fabrika ayarlarından biraz değişik, biraz daha yüksek olması lazım. Neden? Çünkü asfalt ile tekerlek arasında yağmur suyunun kalmamasını, yağmur suyunun dışarıya doğru atılmasını isteriz. Lastiğin havasını 0,1 - 0,2 PSI artırarak diş derinliklerinin arasındaki boşluğu açmalıyız. Bu boşluk açılırsa yağmur suyu dışarı doğru daha rahat kaçar. Doğal olarak da lastiğin asfalta tutunuşu artar. Lastiğin havasını birazcık yükseltirseniz lastik suyu çok daha rahat direne eder, asfalta daha fazla tutunur. Otomatikman da sürüşümüz daha güvenli hâle gelir.
Motosikletlerin ve ATV'lerin sık ve doğru temizliği, motorunuzun dış görünümünü, değerini ve güzelliğini artırdığı gibi kullanım ömrünü de uzatır. Motosikletinizin dış yüzey kaplaması (Grenajı), açık kalan motosiklet aksamlarınızın, zararlı ultra viyole ışınlarından ve kirletici maddelerden korunmasına yardımcı olur ve bu aksamların kire ve toza maruz kalmasına engel olur. Aşağıda belirtilen ipuçları doğru motosiklet yıkamada size yol gösterecektir.
YUCE bildirdi: Tüm motor kullanıcılarını ilgilendireceğini sandığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bilirsiniz ki motor kullanıcıları diğer sürücülerden daha fazla risk altında, bu yüzdendir ki bizim reflekslerimiz diğerlerinden daha ileri seviyede olmalı, daha dikkatli olmalıyız ve asıl önemlisi diğer sürücülerden de anlayış beklemekteyiz. Aslında motorcu olarak beklediğimiz çok özel bir muamele yok sadece farkedilmeyi daha doğrusu GÖRÜLMEYİ istiyoruz. Bize çok bakan var ama istediğimiz GÖRÜLMEK. İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Nasıl olacak bu iş;
Eski lastikler patladığında parçalanırlardı. Karkas tamamen parçalara ayrılırdı. Bu günün lastiklerinin patlaması zordur ama yanaklara gelen keskin bir cisim darbesi yada lastiğin aşırı ısıdan dolayı zarar görmüş olması gümleme dediğimiz şekilde patlaması olayını getirecektir. Bunun dışında günümüzün lastikleri patlar patlamaz hemen inmez bir müddet sizin yol almanıza izin verirken bu sürede yavaşça havasını kaybeder. Bu yavaşlık günler hatta haftalar olabilir. Sonunda elbette dikkat edilip fark edilmezse kendisini tahrip edecek inmişlik seviyesine ulaşacaktır. Lastiğin içindeki hava taşıyıcı ortamdır. Lastiğin karkasının görevi ise bu havayı bir arada tutmaktır. Karkasın topuk kısmını janta bastırarak tutunmasını sağlayan yine lastiğin içindeki havadır.
Aslında bilgisayarın başına oturduğumda bir merhaba yazısı yazmak ile, bilgilendirici bir şeyler yazmak arasında kaldım. Yazdıklarımı okuyunca da anlayacaksınız ki aynen öyle arada kalmış bir yazı oldu. Aslına bakarsanız bumerang misalli, internette doğan Rüzgarın Kızı internete geri döndü gibi oldu. Ama çok yıl geçmiş aradan, köprünün altından çok su geçince pek çok şey değişiyor. Ben nedense hayatımdaki değişikliklere kolay alışan biri değilim. Neyse, gelelim bu ilk yazımızın olayına. Kendinize bir motosiklet almak, kaskı kafanıza taktığınız anda bu dünyadan uzaklaşmak, şehrin keşmekeşinde biraz nefes almak, üzerine oturduğunuzda kendinizi cesur, özel ve bir mücadelenin içinde hissetmek ya da arkadaşlarınıza, eşe dosta, tanıdık tanımadık herkese hava atmak, caka satmak istediğinizi düşünelim. Hava-caka olayına kimse alınıp darılmasın bu işin doğasında var zaten, ‘Hayır ben motorumu asla bu hislerle almam diyen ucundan da olsa yalan söylüyor demektir. Dedim ya motor kullanmanın doğasında kendini özel hissetmek vardır.
soporcu bildirdi: Doğru kask seçimini nasıl yapmalıyız? Hepimizin motosiklet kullanımı güvenliğinde vazgeçilmez olarak bilinen kasklar aslında tam olarak ne kadar koruyucudur, değişik tiplerdeki kasklar neden var ve işlevleri nelerdir? Bunları kısaca tanıyalım; (10 Dolarlık beyinler 10 Dolarlık Kask Takar) Kasklar hangi malzemeden yapılır? Kaliteli ve bilinen en iyi marka kasklar olması gereken Plastik, Fiber, karbon ve lifler karışımından oluşan, sürtünmeden doğabilecek ısıya dayanıklı olarak üretilirler içlerinde poli tetra florür karışımıda vardır. Çene bağları kolan malzemesi olan çok sayıda polietilen iplik dokumasından yapılır. İç süngerleri ise çeşitli sert süngerlerden sünger altları ise Köpük destekli malzemeden darbe emiş amaçlı yapılmıştır.