Yürü be Kenan, kim tutar seni
Tarih: 16.10.2007 Saat: 09:21 Konu: Yarışlar
Şahane bir hafta sonu geçirdim. Vallahi yanımda olmanızı çok isterdim. Kenan’ımın yarışını bir kez daha hem de bu sefer dünya şampiyonu olduğu, kupasını aldığı yarışı dünya gözü ile izledim. Bir gururlandım bir gururlandım ki sormayın. Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda Kenan’ı ilk kez Valensiya yarışında Pirelli Türkiye ve Pirelli Motosiklet Lastikleri Distribütörü Lapaş’ın davetlisi olarak izlemiştim. İşte o yarışı, bir elim yağda bir elim balda izlememi sağlayan Pirelli Türkiye’nin Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Sevgili Melda Meram ve Lapaş’ın Genel Müdürü Eray Savcı, ’Kenan şampiyon olursa inşallah şampiyonluk yarışına da geliriz’ demişlerdi.
Ve bildiğiniz üzere
Kenan Sofuoğlu daha sezonun bitmesine 3 yarış kala Şampiyonluğunu ilan etti. Biz de soluğu
doğru sezonun son yarışının yapıldığı Fransa’da Magny Cours’da aldık. Üstelik bu sefer daha
da kalabalıktık. Gerçi Eray bey aramızda yoktu ama, 2Teker Motosiklet Dergisi’nden
fotoğrafçım Deniz Üstündağ, TV8 ve FB TV’de yayınlanan Moto Keyf programının yapımcısı Metin
Kalkavan, Milliyet Gazetesi’nden Menderes Özel, NTV’den Burak Ercan ve elbette sevgili Melda
Meram, Türk olmanın haklı gururunu Fransa’da Magny Cours pistinde beraberce yaşadık.
TÜRK KAFİLESİ FRANSA’DA
İspanya’daki yarışa pek hazırlıksız gittiğimiz için çok üzülmüştük ama bu sefer sevgili
Melda’nın yaptırdığı Kenan Sofuoğlu tişörtleri ve Türk bayraklarımız ile epey afilliydik.
Türk bayrakları ile dolaşan bir tek biz değildik üstelik. Kendilerine ’gurbetçi motorcular’
adını takmış 25-30 kişilik bir Türk kafilesi de bizzat orada Kenan’ı desteklemeye gelmişti.
İşte bu Türk kafilesinin içinde öyle bir isim vardı ki daha kendini tanıştırmak için adını
söylediği anda Kenan’ın hikayesindeki yerini anladım. Aytuç Taş! Aytunç bey, Almanya’da
Kenan’ın tam yarışmaktan vaz geçip, ’Avrupa’da bişey yapamam ben’ deyip, Türkiye’ye de
dönmeye utanarak, akrabalarının yanında tır şoförlüğü yapmaya niyetlendiği dönemde, ne yapıp
ne edip onu Almanya’da Yamaha Cup’a girmeye ikna eden ve belki de bugünlere gelmesine zemin
hazırlayan, rahmetli Bahattin’in arkadaşı. Çok sevindim bu sefer 3-5 kişiden daha çok
olduğumuza.
KENAN REKOR KIRDI
Kenan’ı ilk, sıralama turlarının olduğu gün görebildik. Biz piste varmadan, ısınma
turlarında motordan düşmüş ve kolunda bandajlarla geziyordu. Ciddi bir şey olmadığını
öğrenince hepimiz rahatladık. Morali oldukça yüksek görünüyordu. Eh bizi görünce daha da
mutlu olduğunu da söyleyebilirim. Sıralama turları başladığında sağ elimin serçe
parmağından, tırnak yeme operasyonuma başladım. Çok şükür üçüncü parmağa geldiğimde Kenan
sıralama turlarını birinci olarak bitirdi. Ertesi gün yarışa 1’inci sıradan başlıyordu.
Pistten ayrılıp otelimize vardığımızda İstanbul’daki yoğun tempodan dolayı birkaç gündür
uykusuz geçen gecelere inat kafamı yastığa koyduğum gibi uyumuşum. Sabah uyandığımda
günlerce uyumak isteği ile doluydum. Ama Kenan’a gitmeliydik. Gittik. Yoğun sis sebebi ile
bir saat ertelenen yarış öncesi Kenan’ı sadece uzaktan seyrettim. Dünya Şampiyonluğu’nun
resmileştiği yarış olması dışında, Kenan için bu yarışın bir özelliği daha vardı. Bu yarışı
da birinci olarak bitirirse bir rekor kıracaktı. ’Bir sezonda en fazla birincilik alarak
Dünya Şampiyonluğunu kazanan Süper Sport Pilotu’ olacaktı. Allah’ıma çok şükür oldu
da.
SON GÜLEN KENAN OLDU
Yarış başladığında sıralama turlarında kaldığım parmaktan başlayarak tırnaklarımı yemeye
koyuldum. Güzel start aldı Kenan! Ben, Melda ve Menderes yarışı, diğer Türklerin olduğu
tribünde, onların yanında izlemeyi tercih ettik. Sevgili Deniz, pistte fotoğrafçı ağabeyleri
ile takılırken, Burak da kamerasıyla pisti arşınlıyordu. O ara Metin nerelere kayboldu
vallaha haberim yok. Avustralyalı pilot Parkes ile feci kapışan Kenan bizi hop oturttu hop
kaldırdı. Sürekli birbirlerini geçen iki pilottan son gülen çok şükür Kenan oldu. Bitiş
çizgisinden geçtiği anda derin bir nefes alarak podyuma koştuk. Bir avuç Türk orda göğsümüzü
gere gere İstiklal Marşımızı söyledikten sonra birbirimize sarılıp bu harika çocuk hakkında
uzun uzun sohbet ettik. Bu arada Kenan podyuma gelmeden önce pistte durup botlarını
çıkardı.Ve tribünlere fırlattı. Çok güldüm. Çorapları ile motoruna binip podyuma çıkması çok
şekerdi. Hatta basın toplantısında bile çoraplarıylaydı.
KASKIMI KAPTIM
Kenan’ın daha sezon başında, ’Bu yıl şampiyon olursam sana kasklarımdan birini hediye
edeceğim.’ sözü hep kulaklarımdaydı ki Kenan Fransa yarışı sonrasında, kaşla göz arasında
çaktırmadan, ’Gelsene Ayşe Şule’ deyip bana bir Shoei kask torbası uzattı. Torbayı açar
açmaz Türk bayraklı kırmızı Kenan kaskını görünce, yüzümde 10 numaralı gülümsememle teşekkür
ettim ona. Sözünde durduğu ve elbette bize bu şampiyonluk gururunu yaşattığı için...
(Kaskımın nefis fotolarını önümüzdeki hafta göstereceğim size heyecandan çekmeyi unutmuşuz
Deniz ile.) Ve işte pistten çıkıp otelimize tekrar döndüğümüzde ekipteki tüm arkadaşlar
beşinci rüyalarını görürlerken ben oturdum, Fransa’nın küçük bir kasabasında, bir otel
odasında, yanımda kaskım, önümde Kenan’ın şampiyonluk ve birincilik kupaları, 2çift yarış
lastiği sizlere nasıl bir hafta sonu geçirdiğimi yazmaya çalışıyorum. Oooo saat de epey
olmuş. Ha bu arada şampiyonluk kupaları ve yarış lastikleri ne iş demeyin, Kenan İstanbul’a
götürmemiz için kupaları bize emanet etti. Bir de Türkiye Pist Şampiyonası’nın son yarışına
katılacakmış, o yarışta kullanmak üzere bir çift lastik almış onları da arada bize kakaladı.
Şaka bir yana götürmemiz için rica etti. Biz de kabul ettik. Vallaha, ahan da yanımda
duruyorlar.
KENAN ARTIK SUPERBIKE’DA
Bu bizim izlediğimiz sezonun final yarışı aslına bakarsanız Kenan’ın SüperSport’taki son
yarışı. Çünkü o tam da hayal ettiği gibi Ten Kate takımı ile 2008 de SüperBike’a merhaba
diyecek. Böylelikle 600 cc’den, 1000 cc’ye geçecek olan Kenan, SüperBike için, ’Bu seneden
sonra SüperBike’a çıkamamak benim için ciddi bir kabus olurdu. Ten Kate bu yıl da
SüperSport’ta kalmamı istediğinde dünyam kararmıştı. Dünya Şampiyonu olmuşum daha fazla ne
yapabilirim ki SüperSport’ta? Şimdi SüperBike’da yarışacağım kesinleştiği için çok mutluyum.
1000’lik makinaya biran önce alışmak istiyorum. Sabırsızlıkla antrenmanların başlamasını
bekliyorum’ diyor. Ne diyelim güzel yürekli adam! Yolun açık olsun! Ben SüperBike’da kısa
bir alışma evresinin ardından yine harika yarışlar çıkaracağından eminim. Yürü Kenan! Yürü
koçum! Kim tutar seni?
Kaynak: Ayşe Şule Bilgiç (Hürriyet-Otoyaşam)
|
|
Bu haberin geldiği yer: Endurocu - Motosiklet ve Enduro Haberleri, Gezi, Kamp
http://www.endurocu.com
Bu haber için adres:
http://www.endurocu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=368
|