Endurocu - Motosiklet ve Enduro Haberleri, Gezi, Kamp - Rüzgarın Kızı terk mi ediyor?

Ne zordur terk etmek. Kararın kesin bile olsa, kafan karışıktır. Acabalar sarmıştır her yanını. Acaba doğru mu yapıyorum? Acaba bundan sonra hayatıma giren beni daha mutlu edebilecek mi? Acaba onu özler miyim? Acaba o da beni özler mi? Acaba gelen gideni aratır mı? Acaba, acaba? Yolların ayrımındaki uzun bekleyişin ardından verilmiştir çoğunlukla bu karar. Uzun uzun beklemiş ve uzun uzun düşünmüşsündür. Ve birini seçmişsindir. Ben de uzun zamandır kara kara düşünüyordum ve sonunda karar verdim!

İçimde inceden önce Ahmet Kaya’dan sonra da Kıraç’tan dinleyip tüylerimi tiken tiken eden bir şarkı çalıyor şimdi. "Vakit Tamam Seni terk ediyorum! Bu incecik bir veda havasıdır!" Çok kolay olmadı bu kararı almam ancak uzun zamandır kafamı kurcalayan, rüyalarıma giren, aklımı çelen bir namussuz yüzünden oldu.

Başlığa bakıp da "Ne oluyor? Rüzgarın Kızı veda mı ediyor? Ne yani fıtık oldu diye artık motora binemeyecek ve bize her hafta yazı yazmayacak mı?" diye içinizden geçiriyorsanız hemen söylüyorum, benden öyle kolay kolay kurtulamazsınız. Vedam size değil. Vedam FazerCan’a. İnanın çok kolay değil. Öyle can sıkıcı bir durum ki. Çok şükür ki mecburi değil de tercihi bir ayrılık bizimkisi. Allah kimseyi motorundan mecburen ayırmasın! O daha fena. Demin de dedim ya aklımı çelen bir başka yakışıklı yüzünden hepsi. FazerCan’ı ne kadar sevdiğimi bilirsiniz. Hala da çok seviyorum. Ama işte gerçek hayattaki tek eşli hayatımı motosiklet konusunda başaramıyorum ne yazık ki. Motosiklet konusunda tam bir Osmanlı düşüncesi hakim kafamda. Koca bir harem. İstediğim her motoru alıp koyabileceğim. İçine girince kendimden geçeceğim, bir elim çıplak motorumda, bir elim yarış motorumda, bir elim skuterimde, bir elim enduromda. Böyle bir hayat hayal ettiğim. İstediğimde her birini öpüp sevebileceğim, o gün hangisini canım çekiyorsa onu altıma alacağım bir harem hayatı talep ediyorum Allah’tan. Bunun FazerCan’a veda ile ne ilgisi var derseniz, bir ilgisi yok. Ama FazerCan gitti. Öyle uzaklara değil çok yakın bir arkadaşıma gitti. Keyfi çok yerinde çünkü ona çok iyi bakan, en az benim kadar sevecek olan bir motor sevdalısının düşlerini gerçekleştiriyor şu an. Ben mi ne yapıyorum? Ben de her ne kadar doktorlar motora binmen yasak dese de, arada gizli gizli buluşup yeni aşkımla dolanıyorum. Yeni aşkımın kim olduğunu sormayın gitsin! Yılan yılan namussuz! Gideni aratmayacak biri, FazerCan’ın abisi. Fazer S2. Ya böyle FazerCan’ın abisi ile beraberim filan deyince namussuzluk gibi görünüyor olay ama öyle değil. Yapacak bir şey yok. Gönlümü Yamaha FZ6 Fazer S2’ya kaptırdım. Yani yeni FazerCan. Eski FazerCan’ımdan şimdilik en büyük farkı ABS’sinin olması, bir de gösterge paneli. Bir ara uzun uzun anlatacağım size yeni FazerCan’ımı. Ama izin verin biraz daha flört edelim. Zaten yasaklı yasaklı pek performatik sürüşler yapamıyoruz. Öpüşüp koklaşıyoruz şimdilik. Yeni FazerCan’ın haremimim ilk üyesi olmasını dileyerek, "Allah motoru olmayan tüm motor sevdalılarını bir an evvel hayalindeki motora kavuştursun." diye tüm okuyucularıma da, dua ederken hala kulağımda aynı şarkı çalmaya devam ediyor. Ne olursa olsun, insan uzun zaman alıştığı şeylerden bir anda vaz geçemiyor işte.Eski Fazer Can’ıma bu şarkı; "Kalacak tüm izlerin hayatımda Birden bire bir eski Fazer karşıma çıktığında..."

Ayşe Şule BİLGİÇ
Hürriyet - Otoyaşam