Motorcular Çiçektir Çiçekler de Su İster
Tarih: 04.09.2006 Saat: 16:07
Konu: Endurocu


devilcerkez bildirdi: Şimdi bu nasıl başlık kardeşim diyebilecek sevgili ağabeylerimi, kardeşlerimi sakin olmaya davet ediyorum öncelikle. Feminen oldu biraz kabul ediyorum ama güzel oldu vallaha. Konuyu anlayınca bana hak vereceksiniz eminim. Yazın en sıcak günlerinde durumun anlam ve önemine uygun olarak bu hafta motosiklet tepesinde bizi bekleyen pek sinsi bir tehlikeden bahsedeceğim. Dehidrasyon, yani vücudun aşırı su kaybetmesi.

Özellikle motosiklet kullanmak gibi sürekli konsantrasyon ve dikkat gerektiren bir iş için son derece sinsi bir tehlike. Uzun mesafeli sürüş yapanlar ya da yapacak olanlar bu konuya lütfen çok dikkat etsin.

Vücudumuzun ağırlığının yarısından fazlasını oluşturan su, yaşamsal pek çok fonksiyonumuz için son derece gerekli ve hassas bir düzenek ile işleyen bir dengeye sahip. Yemek yemeden 1 haftadan fazla yaşayabilirken susuz kalan bir insanın 1 hafta yaşaması mucize gibi bir şey. Vücudumuzun kaybettiği suyu hızla yerine koymamız gerekiyor. Eğer ki fazla su kaybetmeye başladıysak önce boğaz kuruluğu hissediyoruz. Bu kuruluk hissi aslında konsantrasyon bozukluğu, vücut koordinasyonunun bozulmaya başladığına bir işaret. Bu işareti alınca da normalde ilk fırsatta hemen bir yerden su bulup içeriz, değil mi? Evet normalde böyle. Fakat motosiklette giderken hem terleyerek su kaybettiğimizi fark etmiyoruz hem de hızla gelen hava akımları yüzünden akciğerlerimiz havayı nemlendirerek almaya başlıyor ve boğazımız kurumadan aslında ciddi miktarda su kaybetmiş oluyoruz.

İşte burası çok önemli, motosiklette uzunca bir süre yol aldıysak hiçbir zaman susadığımızı, boğazımızın kuruduğunu hissetmeyi beklememeliyiz. Çünkü boğazımız kuruduğunda aslında konsantrasyonumuzu büyük ölçüde çoktan yitirmişiz demektir. Yani bir süredir Allaha emanet motosiklet sürmüşüz meğer. Kıssadan hisse nedir? Susamadan su içmeyi alışkanlık edinmek gerek.

Bu konuda inat etmek hele ki otomobillerdeki gibi saatlerce durmadan motosiklet sürmeye şartlanmak bence son derece sakıncalı. Motosiklet tepesindeyken, sürekli olarak çevreyi takip ederek, gelişen yeni durumlara uygun tepkileri hızla verebilecek kadar tetikte olmalıyız. Yani virajı dönerken yolun ortasında kocaman bir çukur görünce gerekli manevrayı yapabilecek konsantrasyon hep elin altında mevcut olmalı. Yola çıkarken elimizde sınırlı miktarda bulunan dikkatimiz özellikle uzun mesafelerde susuzluk yüzünden tahmin edebileceğimizden çok daha çabuk bir şekilde tükendiğinin bilincinde olmak lazım. Konsantrasyonu kaybetmenin işaretleri ise gelişmelere geç tepki vermek ve motosikletin sanki kendi kendine gittiğini hissetmek, o an vermeyi düşündüğünüz tepkiyi istediğiniz gibi veremediğinizi hissetmek diyebilirim. Ben prensip olarak sıcak günlerde şehir içinde yarım saat, şehir dışında ise 1 saatten fazla mola vermeden motosiklet sürmeye kesinlikle devam etmiyorum. Sizden de bu konuda tedbirli olmanızı ve özellikle bu aralar sık sık yapılan uzun mesafeli sürüşlerde tam kuşam giyinmiş olmanızı ve amacın bir yere varmak değil, yolda olmak olduğunu unutmamanızı rica ediyorum.

Ayşe Şule BİLGİÇ





Bu haberin geldiği yer: Endurocu - Motosiklet ve Enduro Haberleri, Gezi, Kamp
http://www.endurocu.com

Bu haber için adres:
http://www.endurocu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=275