Endurocu.Com

         
 

 

 
         
  |  Giriş  |  Hemen Üye Ol    

Endurocu

Endurocu

Endurocu

Endurocu

Endurocu


 
Site Girişi
Üye Adı:
Şifre:

Şifremi unuttum!
   Hemen Üye Ol

Members List Üyelik
Son Üye:Dakarist
Bugün:0
Dün:0
Toplam:8715

Sitede şu anda toplam 1662 aktif kullanıcı
ve ziyaretçi gezmektedir.
 


 
APRILIA BMW HONDA KAWASAKI KTM MOTOGUZZI SUZUKI YAMAHA
 

 
  Tamer Karadağlı'nın motosikletini annesi parçalamak istiyormuş
Tarih: 23.01.2012 Saat: 09:00 Gönderen: admin
 
 
  Endurocu Annem motorumu çekiçle parçalama hayali kuruyor. Çocuklar Duymasın'ın 'Taş fırın erkeği Haluk'unu canlandıran Tamer Karadağlı, motosiklet tutkusunu ve şubatta gösterime girecek yeni filmi 'Süpertürk'ü Cumartesi Postası'na anlattı. Karadağlı'nın motosiklet sevdası 25 yıllık. Vazgeçemediği Harley Davidson marka motosikletleriyle uzun yolculukların tadını çıkarmayı seven oyuncu 'Annem hâlâ çekiç alıp motorumu parçalama hayalleri kuruyor' dedi. Yeni filmi 'Süpertürk' için de 'Çengelli iğneyle tutturulmuş pelerini, tespihi, nazar boncuğu ve yumurta topuk ayakkabılarıyla süper kahraman Ekber bizden biri' diye konuştu.



Motosiklet tutkusu nasıl başladı?

Çocukken izlediğim 'Easy Rider' filminde Peter Fonda ve Dennis Hopper'ın motosikletlerini gördüğümde başladı. Bisikletlerimi bile 'chopper' (özel yapım, kişiselleştirilmiş) tarzı motosikletlere benzetmek için uğraşırdım. İlk motosikletim bir Suzuki'ydi, daha sonra Harley aldım ve hep bu markanın modellerini kullandım. 25 senedir motosiklet kullanıyorum, şu an turing (uzun ve konforlu seyahatler için tasarlanan motosiklet) sınıfından Road Glide Custom CVO ve Road King Classic modeli iki Harley Davidson'ım var.

Motor aksesuarlarına ilginiz var mı?

Harley Davidson kullanmak bir hayat şekli zaten. Tabii ki aksesuar takmaktan keyif alıyorum. Harley'in en büyük özelliklerinden biri motosikleti kişiselleştirme özgürlüğünüzün olması. Hiçbir Harley, başka Harley?le aynı olmaz. Kimi aynasını, kimi elciğini değiştiriyor. Kişisel hale getirebildiğiniz motosiklet sizin parçanız oluyor.

Motosiklet kıyafetleriyle aranız nasıl?

Motoru her zaman korumalı kıyafetle kullanırım. Yaz da olsa mutlaka bot ya da çizme giyer, bellik ve eldiven kullanırım. Kask taktığımı söylemeye gerek bile görmüyorum.

Yalnız seyahat etmekten hoşlanır mısınız?

Çok değil. Motosikletle paylaşmanın keyfine varıyorsunuz. Özellikle uzun gezilerde en az iki kişi olmak gerek, daha güvenli. Bazen 5-6 motor bir araya gelip turlara çıktığımız oluyor. Geçen sene 100'den fazla defa, motorla Bodrum'a gittik. Ben genellikle grubun 4-5 kişi olmasına özen gösteriyorum. Kalabalık sürüş keyiflidir ama çok tehlikeli de olabilir.

En çok nerelere gidersiniz?

Nereye istersek... Önemli olan yaptığımız yol. Bazen kısa gezilere, Kerpe, Ağva, İğneada'ya gidiyoruz. Ya da Çeşme, Bodrum, Antalya'ya...

Gece sürüşü yapıyor musunuz?

Bazen ama çok tercih ettiğim bir şey değil. Çünkü gündüz sürüşünde başınıza gelebilecek herhangi bir ters durumu gece 3'le, 5'le çarpmanız gerekiyor.

'Tatlı su motorcusuyum'

Kışın motorunu garaja kapatanlara 'tatlı su motorcusu' diye takılırlar. Siz yaz-kış motor kullanır mısınız?

Ben 'tatlı su motorcusuyum', çünkü risk almak istemiyorum. Karda-kışta motosiklet kullanmayla delikanlı motorcu olunduğu inancını hiç paylaşmıyorum. Ayrıca bu bir keyif işi. Ne kadar sağlıklı, dingin olursam ve kazasız belasız motosiklete binersem o kadar uzun süre kullanırım. Hem ben ekmeğimi vücudumla, yüzümle, gözümle kazanıyorum. O yüzden de bütün bunlara dikkat etmek durumundayım.

'25 senedir eğitim alıyorum'

Kızınız Zeyno motosiklet kullanmak istese ne yaparsınız?

Valla şu anda bilemiyorum. Motosiklet kullanmak çok keyifli ama bir o kadar da dikkat gerektiriyor. 25 senedir ciddi eğitimlere katılıyorum. Eğitimleri iki senede bir mutlaka yeniliyorum. Motosikletle ilgili kitaplar alıyor, sürüş teknikleri ile ilgili çok şey araştırıyorum. Özellikle Türkiye?de algılarımızın açık olması gerekiyor. Çünkü tehlikenin nereden geleceğini bilmiyoruz. Bu yüzden, kızımın motosiklet kullanmasını çok da tercih etmeyebilirim. Ancak gerçekten istiyorsa eğitimlerini alıp bu işi öğrenecektir.

'Ekber'in tesbihi ve beyaz çorapları var'

Yakınlarınızın tepkisi nasıl?

Annem hâlâ çekiç alıp motorumu parçalama hayalleri kuruyor. Gençken de motosikletimi aldığımda iki ay falan anneme söylememiştim. Hâlâ motora binmemi istemez. Çevremde ise bana özenip de motosiklet alan çok arkadaşım oldu. Şimdi gezilere gidiyorlar. Zaman zaman insanın böyle kafasını dağıtacağı, keyif alacağı bir meşguliyetinin olması çok önemli. Benim için motosiklete binmek, terapi gibi. Kendimi şarj etmeme yarayan bir araç.

Türkiye'de motosiklet kültürünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'de motosiklet kültürünü değil de trafik kültürünü nasıl bulduğumu anlatabilirim. Çünkü Türkiye'de trafik kültürü yok. Trafik kültürünü oturtmadığımız sürece motosiklet kültüründen bahsetmemiz çok zor. Aslında motosiklet, trafiği son derece rahatlatacak bir araç. Ama motosikletlileri ciddiye almıyoruz. Kuryelerin yanlış motosiklet kullanması yüzünden hepimiz cezalandırılıyoruz. İnsanların kafasında bir şablon beliriyor, 'bunlar zaten hep böyle kullanıyor' diye düşünüyorlar.

Toplu sürüşlere de katılıyor musunuz?

Ankara'da geçen yıl gaziler için düzenlenen motosiklet sürüşüne katıldım. Bir çeşit saygı duruşu. En fazla yapabildiğimiz, onları ziyaret ettikten sonra motosikletle birlikte şehir turu atmak, fotoğraf çektirmek oluyor. Bunun çok önemli bir şey olduğuna inanıyorum, çünkü cidden keyif alıyorlar. Davet edildiğim sürece gazilerimiz için her sene Ankara'ya gitmeyi düşünüyorum.

'Ailece filmde oynadık'

Gelelim hem yönetip hem oynadığınız filme... Süpertürk'ün hikayesi nasıl başlıyor?

Hikaye, infilak etmek üzere olan bir gezegende başlıyor. Aslında tam Süpermen hikayesi. Kripton'dan babası tarafından kapsülle dünyaya yollanan Süpermen, Amerika'da bir kasabaya düşer. Biz de dedik ki; aslında hemen arkadan ikinci bir kapsül yola çıkar ve Türkiye'de bir kasabaya düşer. İşte o kasabada büyüyen Türk süper kahramanın tespihi, beyaz çorapları vardır, yumurta topuklu ayakkabısının arkasına basar, babasından korkar, annesi ona bağırır çağırır, saygıda kusur etmez, platonik aşkına sadıktır. Süper güçlerini okeyde taş çalmakta kullanır... Kahramanımız Ekber'in çengelli iğneyle tutturulan pelerini var. Annesi, yakasına nazar boncuğu takıyor. Zaten kostümünü de annesine diktiriyor. Ayrıca annesine 'Kostüme sünger falan tak da biraz daha kaslı görüneyim' diye rica ediyor. Ekber, aslında çok naif, çok tatlı bir adam.

Film nasıl ortaya çıktı?

Hazırlık aşaması bir sene sürdü. Sonunda insanların ailece gidip keyifle seyredebileceği bir Türk süper kahraman komedi filmi yaptık. İlk yönetmenlik denemem oldu. Aslında yönetmenliği düşünüyordum ama daha kolay bir film çekmeyi hedeflerken bir anda böyle özel efektli, uçmalı bir filmin içinde buldum kendimi. Ayrıca ilk defa bir filmde anne, baba ve çocuk birlikte oynamış oldu. Benim için en önemli taraftarlarından biri de bu. İnsanlar bizden olan bu hikayeyi çok sevecek. Eleştirilere çok fazla bakmıyorum. Gişe yaparsa ne âla, ikincisini de çekeriz belki.

Uçuş sahneleri nasıl çekildi?

Vinçli sahnelerin çekimi için özel aparatlar takıldı, sonra da dijital ortamda bizi taşıyan o kabloların hepsi silindi. Bu filmle ilgili hatırlayacağım en net şey, Arzu ile vinçli çekimimizde çok üşümemizdir.

Filmin maliyeti ne oldu?

Öyle çok anormal bütçesi yok, 1 milyon dolar. Böyle bir film için normal, çünkü özel efektler, epey meşakkatli sahneler var. Filmi ucuza bitirmeye çalıştık, o yüzden eski karımı, çocuğumu oynattım (gülüyor).

'Taş fırın erkeğini keşke 10 yıl daha canlandırabilsem'

'Taş fırın erkeği' karakteri üstünüze yapıştı mı?

Yapıştıysa ne âla, çok iyi bir şey bu. Televizyonda bir işin tutması, rolü sevdirmek çok zor. Sevilen bir dizinin sevilen bir karakterini canlandırıyorum. Sevilen bir şeyi neden durdurayım? Keşke 10 yıl daha sürse.

Gerçekten taş fırın erkeği misiniz?

Light erkek olmadığım kesin. Ama ne kadar taş fırınım, onu bilemiyorum. Hepimizin içinde olduğu kadar taş fırınım. Bu yüzden bu kadar tutuldu belki de. Bu yüzden insanlar beni gördüğünde 'Aynı kocam, aynı babam, aynı kardeşim, aynı ben' diyor. Yani Haluk, Türk erkeğinin ucundan kıyısından özdeşleştiği bir karakter oldu. Benim de mutlaka ona benzer bir tarafım vardır, çünkü yazılı olan bir şeyi cana, kana büründüren, yorum katan benim.

( 14.01.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)


Copyright © Endurocu.Com
 
 
  İlgili Bağlantılar


 

  Haber Puanlama

Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0

Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

 

  Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

 Bu Haberi Arkadaşına Gönder Bu Haberi Arkadaşına Gönder

 


 
 
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.
 
 


 
 
Anonim kullanıcı yorum yazamaz, lütfen kayıt olun
 
 

Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar