|  |
 |
|
 |
| |
Motosiklet sektörü, kalıcı ÖTV indirimi istiyor
Tarih: 20.03.2010 Saat: 23:19 Gönderen: admin |
|
 |
|
 |
| |
 Türkiye Motosiklet Endüstrisi Derneği (MOTED) Yönetim Kurulu Başkanı ve Borusan Otomotiv BMW Motosiklet Marka Yöneticisi Simay Alsan, “Bu yıl eğer vergi ile ilgili bir önlem alınıp bir düzenleme yapılmaz ve sektöre bir teşvik uygulanmazsa motosiklet pazarı 100 bin ila 150 bin adetler arasında kalır” dedi. Alsan, Avrupa Motosiklet Endüstrisi Birliği’nin (ACEM), MOTED’in davetlisi olarak İstanbul’da yaptıkları koordinasyon toplantısında, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılında motosiklet endüstrisinin çok iyi bir satış adedine ulaştığını ve Türkiye’de 2006 yılında 400 bine yakın motosiklet satıldığını hatırlattı. Aynı yıl motosikletler için ÖTV’de bir artış olduğunu ve ÖTV’nin 250 CC altı motosikletler için yüzde 8′den yüzde 22′ye, 250 CC üstü motosikletler için yüzde 8′den yüzde 37′ye çıktığını anımsatan Alsan, ÖTV’deki artışla beraber 2006 yılındaki 400 bin adetlik satışın, 2007 yılında 192 bin adetlere düştüğünü ve sektörün kendini bir daha toparlayamadığını belirtti.
Alsan, 2008 yılı sonundan itibaren baş gösteren küresel ekonomik krizle birlikte motosiklet sektörünün 2009 yılında da yüzde 27 oranında daraldığını dile getirerek, sektörün 2006 yılından itibaren 2009 yılının sonuna kadar yüzde 64 küçüldüğünü kaydetti.
ÖTV oranlarındaki artışın motosiklet sektörünü çok ciddi anlamada olumsuz etkilediğini vurgulayan Alsan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) henüz yıl sonu satış rakamlarını açıklamadığını ancak en son aldıkları rakamlara göre 2009 yı lı toplam motosiklet pazarının 145 bin adetler civarında olduğunu öngördüklerini bildirdi.
Simay Alsan, motosiklet pazarı açısından 2010 yılını da, 2009 yılından çok farklı görmediklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu yıl eğer vergi ile ilgili bir önlem alınıp bir düzenleme yapılmaz ve sektöre bir teşvik uygulanmazsa motosiklet pazarı 100 bin ila 150 bin adetler arasında kalır. Bu yıl da 150 bin adetten daha fazla satış olmayacaktır. Bütün dünyada krizi karşı çeşitli önlemler alındı.
Türkiye’de de aslında bir önlem paketi açıklandı. Bu otomobil pazarı için çok pozitif sonuçlar doğurdu. Fakat ne yazık ki motosikletteki ÖTV indirimi yeterli düzeyde olmadı. Çünkü; 250 CC ve üstü motosikletler için ÖTV oranı sadece 3 ay boyunca yüzde 37′den yüzde 32′ye indi. Bu dönemde şu oldu; 500 CC’lik bir motosikletiniz varsa yüzde 32′lik bir ÖTV’ye maruz kaldınız. Ama 1600 CC bir otomobil almak istiyorsanız yüzde 18 ÖTV ödediniz. Yani 1600 CClik bir motorlu araç, 500 CC’lik bir motorlu araçtan daha az Özel tüketim vergisi ödedi.
Türkiye’de böyle bir dönem yaşandı. Bu dünyanın hiç bir yerinde hiçbir şekilde örneği olmayan bir uygulamadır. Ne yazık ki o dönemde talep başka ürünlere kaydı. Motosiklet sektörünü, teşviklere rağmen kriz çok ciddi bir şekilde etkiledi. Otomotivdeki ÖTV indirimi motosiklet sektörünü olumsuz etkiledi. O dönemde otomobil fiyatları çok cazip hale geldi ve motosiklet ilk etapta alımı düşünülecek bir ürün olmaktan çıktı.”
Motosiklet sektörü ile ilgili kendilerinin üç temel beklentileri olduğunu ifade eden Alsan, bunları; “Vergilerin kalıcı olarak indirilmesi”,
“Karayolları Trafik Kanunu’nun motosikletlere öncelik verir, güvenliğini sağlar şekilde düzenlenmesi” ve “Güvenlikle ilgili altyapı problemlerinin çözümlenmesi” olarak sıraladı.
Alsan, kendilerinin MOTED olarak sektörü büyütmeye çalışırken bununla birlikte yanında yapılması gereken başka şeyler de olduğunun farkında olduklarını ve bunları da her fırsatta dile getirmeye çalıştıklarını ifade etti.
Ehliyet sisteminin mutlaka Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki sisteme doğru değişmesi ve kademeli bir sistem olması gerektiğini anlatan Alsan, bunun yanı sıra motosikletlere trafikte öncelik verilmesinin ve ayrıcalıklı bir araç olduğunun kabul edilmesinin şart olduğunu kaydetti.
Alsan, Türkiye’de motosikletlerde kask kullanımıyla ilgili bir standardın da getirilmesi gerektiğini belirterek, şu anda her ne kadar Karayolları Trafik Kanunu’nda “Korumalı başlık kullanımı” diye bir terim geçiyor olsa da bunun çok eski bir terim olduğunu, bunun, standardı olan bir kask olması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de diğer bir konunun da otoyollarda motosikletlerin hız limitleri olduğuna işaret eden Alsan, otoyollarda bir motosiklet ile otomobilin hız limitlerinin farklı olduğunu, Avrupa’da birçok ülkede motosikletle otomobillerin hız limitlerinin aynı bulunduğunu, Türkiye’de de bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.
Simay Alsan, geçen yılın sonunda MOTED olarak bir rapor hazırladıklarını, bu raporun çok kapsamlı olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu rapor, ‘Motosiklet nedir?’den başlıyor, motosiklet kullanmanın kişiye ve topluma avantajlarından bahsediyor. ‘Bu ülkede motosikletli sayısı artarsa ülkeye faydaları nedir?’ bundan bahsediyor. Ondan sonra ÖTV’nin eski haline getirilmesi durumundaki senaryoları gösteriyor. Devletin vergi kazancını gösteriyor. Biz bu raporu konuyla ilgili tüm mercilere ulaştırdık.
Geçen yıl bir proje de başlattık. ‘Asıl motosikleti kullanmamak çılgınlık’ dedik. Motosikleti öncelikle bir ulaşım aracı alternatifi olarak insanlara hatırlatmak istedik. Bir yerden yerden bir yere gitmenin tek yolu otomobil değildir. Bunun başka bir yolu daha var o da motosiklet kullanmak. Daha ekonomik daha çevreci daha pratik, daha fazla vakit kazandıran… Bu şekilde bir kampanya yaptık. Bu seneki amacımız da yine farkındalıkla ilgi bir kampanya yapmak. Daha çok olayın güvenlik boyutuna parmak basmak. MOTED’in 2010 yılındaki planları içinde güvenlikle ve farkındalıkla ilgili çalışmalar yapmak var.”
Motosikletlere lüks tüketim aracı olarak bakmanın büyük bir yanlış olduğunu savunan Alsan, elbette motosikletin de çok lüks olanı, çok pahalı olanlarının bulunduğunu, ancak çok lüks ve pahalı olan küçük bir azı nlık sebebi ile bu kadar topluma, bireye, ülkeye faydalı bir taşıt aracını satın alınamaz hale getirmenin doğru bir yaklaşım olmadığını ifade etti.
Alsan, Fransa’da yapılmış bir araştırmada; motosikletle otomobilin seyahatlerinin ölçüldüğünü belirterek, motosikletle seyahat etmenin, otomobille seyahat etmenin tam yarısı kadar zaman harcattığının görüldüğünü, çünkü otomobille seyahat ederken ortalama 16 dakikanın park yeri aramak için harcandığını kaydetti.
Alsan, “Motosiklet, faydalı bir taşıt olduğu için de teşvik edilmesi gereken bir taşıt. Elbette riskleri var. Bunu yadsımamak lazım ama bütün motorlu taşıtların riskleri var. Bugün yaya olarak trafikte bulunmanın bile riskleri var. Motosikletle olmanın risklerini minimuma indirecek bazı önlemler almak gerekiyor. Onlar üzerine çalışmak gerekiyor. Motosikletleri yok saymaktansa gerekli tedbirleri almak ve teşvik etmek gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye motosiklet pazarının doygunluğa ulaşmadığına işaret eden Alsan, Yunanistan’da bin kişiye düşen motosiklet sayısının 100 civarında olduğunu, bu sayının ise Türkiye’de 29 civarında kaldığını dile getirdi. Alsan, Türkiye’de 2 milyon 300 bin adet civarında motosiklet bulunduğunu bildirerek, Türkiye’de hala motosiklet pazarın potansiyelinin olduğunu, satışlardaki düşüşün vergi artışından kaynaklandığını vurguladı.
Avrupa Motosiklet Endüstrisi Birliği’ne (ACEM) 2009 yılının sonunda üye olmak üzere başvurduklarını belirten Alsan, üye olmak istemelerindeki amacın Avrupa’nın motosikleti sosyal hayata ve ulaştırmaya entegrasyonu konusundaki bilgi birikimi ve deneyimden faydalanmak olduğunu anlattı.
ACEM’e mart ayından itibaren üye olacaklarını bildiren Alsan, ACEM’i koordinasyon toplantısı için Türkiye’ye davet ettiklerini ve kuruluşun ilk kez bu toplantıyı Türkiye’de yaptığını belirtti.
ACEM Koordinasyon toplantısı için Türkiye’ye gelen Harley Davidson Avrupa Direktörü Gary Brumfitt ise Türkiye motosiklet pazarının büyüyen bir pazar olduğunu ve kendileri için çok öneme sahip bulunduğunu kaydetti.
Brumfitt, Türkiye’deki alım gücünün gelişmesine paralel olarak Harley Davidson’un da Türkiye’de büyümek istediklerini ifade ederek, Türkiye’de marka olarak bilinirliklerinin çok yüksek olduğunu kaydetti. Harley Davidson markasının Türkiye’de daha da büyümesi için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Brumfitt, bunun için de Türkiye motosiklet pazarının büyümesi gerektiğini söyledi.
Brumfitt, “Türkiye’deki en büyük problemimiz yüksek orandaki vergiler. Bu vergiler toplam pazar satışlarını da düşürdü. Hükümetin bir tercih yapması lazım motosiklet önemli mi değil mi diye” dedi. Harley Davidson’ın dünyadaki ekonomik krizden her ülkede farklı şekilde etkilendiğini anlatan Brumfitt, en büyük pazarları olan Amerika’da satışların yüzde 35 oranında düştüğünü, Avrupa genelinde ise satışların arttığını bildirdi.
Gary Brumfitt, bu yıl Avrupa motosiklet pazarında bir miktar düşüş olacağını, ancak Harley Davidson markası olarak satışlarında bir miktar artış beklediklerini, bunun da nedeninin kullanıcılarının markaya sadakati olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: Net Gazete
| Copyright © Endurocu.Com |
|
|
 |
 |
 |
| |
 |
 |
 |
| |
Haber Puanlama
Ortalama Puan: 4
Toplam Oy: 1
|
|
 |
 |
 |
|
 |
|
 |
| |
|
| | Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız. |
|
|
 |
|
 |
|
|
|
| |
Re: Motosiklet sektörü, kalıcı ÖTV indirimi istiyor (Puan: 1)
Gönderen: serpico Tarih: 22.04.2010 Saat: 02:42
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Bu hükümet ancak zengin tayfasına ve çoğunluğa kulak verir. Motor camiası olarak azınlıktayız. 2006da zam artışı olduğu zaman karşı bildirim yapılmadığı için şimdi istediğimiz kadar bu vergiler çok yüksek diyelim, var mı hükümet kanadından duyan yok... Sesimizi duyurmamız için varlığımızı anlatmamız lazım. Motor kullanan siyasiler var mı? Varsa onlarla görüşülüp soru önergesi verdirmek ve bu konuyu gündeme taşımak lazımdır... Bu gibi açıklamalar medyada 1 gün yer alıyor. ikinci gün unutulup gidiyor. Bir tane motor+otomobil üzerine TV var mı. Yok. O zaman kurulmalıdır. Sesimizi en iyi medya ile duyurabiliriz. O kadar çok motosiklet sitesi ve bir elin parmağı kadar da olsa DERGİ var. Buradaki kalifiye kişilerden bir ekip yaratılmalı ve medyaya adım atılmalıdır... Değilse caddede gazlamakla, ayda bir toplantı yapmakla bu işler artık olmuyor.
selamlar. |
|
|
|
|
|
|
Son Üye:
