Kırmızı ışıkta duruş
Bugün kırmızı ışık yada trafik tıkanıklığında duruştan bahsedeyim... Önce şunu hatırlatalım... motosiklet esas olarak ön fren ile durur. Bazı eskiler buna karşı çıksada en güvenli frenleme daima iki frenin kullanılması ile olur. Sakın sadece arka freni kullanarak durmaya çalışmayın.

Hadi bakalım giderken kırmızı ışık yandı

1-Aynayı kontrol edin... Arkadan gelen (Aynı zamanda kaset değiştirirken, bir yandan telefonla konuşan, ve arka koltuktaki çocuğuna laf yetiştiren otomobilli) sizi-kırmızı ışığı - öndeki tıkalı trafiği gördümü? Duruyor mu? İyi o zaman :)

Şeridin temiz bir yerini seçin ayağınızı koymak için... yağlı, kumlu, çukurlu, su gölcüklü (Ne kadar derin acaba) pis yerlere ayağınızı basmamaya gayret edeceksiniz.

2-Frenlemeye başlayın... Vites küçültün ... 1'e kadar... hiçbir zaman boşa almayın (*) arkadaki duramazsa yapacak hiçbirşeyiniz kalmaz. Ayrıca siz durduğunuzda arkanızda kimse olmayabilir, sonradan tamgaz biri çıkagelir mesela...

- Tekrar aynayı kontrol edin...

- İki freni birden kullanın ve durun.

Hiçbir zaman ışıkları görmek için kafanızı kaldırıp bakmak gerekecek kadar yaklaşmayın ışıklara, yani yaya geçidini tamamen serbest bırakın. Başınız yere paralel düz ileri bakarken trafik ışıkları "Görüş alanınız" içinde olsun.

- Ön Freni ve debriyajı her zaman dört parmağınızla kullanın. [MX (Motocross) yarışçısı değilsiniz * unutmayin *]

3- Durdunuz...

DİKKAT

Pozisyonunuz şu olmalı (**)

Debriyaj sonuna kadar çekili

Vites 1'de

Sağ ayak Frende (Basılı tabii)

Sol ayak yerde. (Temiz ve sağlam bir yerde)

Sağ el gaz vermeye hazır (Hatta arada hafif hafif gaz veriyor)

Gözler ilerde, ama aynı anda yayaları, geçen trafiği, ve aynayı kontrol ediyor.

Ön tekerlek ileriye bakıyor

Yolcunuz varsa kıpraşmadan :) paşa paşa oturuyor, size birşeyler söylüyorsa siz onu başınızı çevirmeden dinliyorsunuz, sakın ola ki ayağını yere koymaya filan kalkmıyor ve tutunduğu yeri - katiyen - bırakmıyor.

En öndede olsanız arada da olsanız şeridin aşırı sağ yada sol kenarına çekilmeyin, bu arkadaki arabayı yanınıza davet etmek anlamına gelebilir bazı sürücüler tarafından. Arkadan gelen trafiği tamamen bloke edin. Başka motorlu biri daha varsa gidip yanında durmayın, en az yarım, en iyisi bir motor boyu geride ve aksi yanda (O soldaysa siz sağda) kalın. Sakın muhabbete filan girişmeyin.

Hiçbir zaman gidip arabaların arasında durmayın, yani iki aracın arasında, hele ki kör noktalarında. Buna mecbur kalırsanız bu sürücülerle göz temasına geçip sizi görmekte olduklarından tamamen emin olun ve böyle bir mecburiyete bir daha düşmeyeceğinize dair kendinize söz verin.

Unutmayın yaptığınız her doğru şey kendiniz, her serserilik bütün motosiklet camiası içindir. :)

Neyse devam...

Arada kalmışsanız, yani önünüzde de araba varsa arkadan gelen trafiğe daha çok özen gösterin, gerekirse önünüzdekinin sağına - soluna kaçabilmelisiniz... yani ortada kalmayın. Aslında çok temiz açık otoyollarda değilseniz hiç bir zaman şeridin ortasını kullanmayın, hep arabaların sağ yada sol tekerlek izinden gidin. Buraları daha temiz ve yağsızdır.

(*) Kimisi size debriyaj çekili kırmızı ışıkta beklemenin motorun sağlığı için pek iyi olmayacağını söyleyebilir... aldırmayın. Motorlar bu uluslararası standarda göre imal edilmiştir, debriyaj üç kuruşluk bir parçadır, esas olan gerektiğinde arkadan gelen yada daha yeşil yanmadan kalkan aracın önünden kaçmak ve hayatta kalmaktir. Ayrıca bazen N'den 1'e kolaylıkla alamayabilirsiniz vitesi, ayağınız kayar, sağ ayağı yere indirip freni boşaltmak zorunda kalırsınız, bu defa yokuştaysanız ön freni çekmeniz gerekir, aynı anda gaz veremezsiniz, motor stop edebilir vs. vs. vs. türlü komplikasyonlarla karşılaşabilirsiniz ve arkanızda bekleyen insanlar genellikle yeşil ışığı gördüğünde gaza basma eğilimindedir.

Unutmayın motosiklette hafif kaza yoktur! İki otomobil arasında tampon tampona ufak bir "tokuşma" sizin için kırık bir bacak anlamına gelebilir.

Yani iyisimi siz 1'e alın, fren lambanız yanıyor olsun sürekli ve dediğim gibi bekleyin :)

- Debriyaj için esas sağlıksız olan şey onu "kavrama noktasında" uzun süre tutmaktır.

(**) Bunu bir çek-list gibi bir kağıda yazıp ezberlemeniz iyi olacaktır. Ben öyle yapmış, ilk motoruma yapıştırmıştım.

Aşağıda bu konuda daha önceden gelmiş sorular, görüşler ve cevaplar bulunuyor...

Bunlarada bir göz atın lütfen.

Soru: (ICE)

Valla hiç üşenmeden yazdığın için ben teşekkür ediyorum sadece bir soru soracağım kafama takıldı bana motor öğreten kişiler ön freni 4 parmakla değil sadece 2 parmakla sıkmam gerektiğini söylediler çünkü zaten çok kuvvetli ve hassas bir ön fren var 2 parmakla bile zınk diye durdurabiliyor acaba hangisi doğru?

Cevap: (Hakan - Kendisi tecrübeli bir MX -Motocross sürücüsüdür)

İkiside doğru aslında... Ama şu da var ki kullandıkça zaten en rahat pozisyonu kendin bulursun.. Mesela yokuş yukarı kalkarken iki parmakla ön freni sıkıp aynı anda gaz verebilmek gibi.... Ve küçük bir öneride benden; motor kullanmayı şehiriçi yerine dağda bayırda öğrenmeye çalışın... Asfalt üzerinde ve otomobiller arasında hata yapıpta sağ kalma şansınız oldukça azdır... Ayrıca alışkın olmasanızda trafiğin akışıyla doğru orantılı olarak hızlı gitmek zorunda kalabilirsiniz.

Cevap (DD):

Peki, bu yanıtla sanırım Hakan'ıda yanıtlamış olacağım...

Önce, frenininiz "Çok" kuvvetliyse bir sorun var, ayarlanması gerekiyor demektir. Sağlıklı bir motorun freni (Yada hiçbirşeyi) hiçbir zaman "Çok" kuvvetli ve/veya "Hassas" olmamalı. Yada sen henüz motora alışamamış olabilirsin, gerektiğinden fazla güç uyguluyorsundur... Aslında bu daha genel bir problem. Çalışmak lazım, yavaş hızlarda yumuşacık duruvermek görüldüğü yada sanıldığı kadar kolay değildir.

Debriyaj "Bir defada tam olarak", Fren daima "Gittikçe artan" güçte ve "Kararlılıkla" çekilmelidir... veee bunu iki parmağınla yapamazsın maalesef.

İki parmakla fren yapmak daha önce yazdığım gibi MX (Yarış) tekniğidir. Ön freni/tekerleği bloke edip aynı zamanda arka tekerleğe spin vererek bozuk zeminde dar yerlerde motoru hemen hemen olduğu yerde döndürmeye yarar. (Bir ayakta yerdedir bu arada) MX motorunuz yoksa ve gevşek zeminde değilseniz denemeyin, pratik hayatta bir yararı olmayacaktır, tehlikelidir de üstelik.

(Tabii bir de mountain-bike downhill tekniğidir... Zaten fren kolu iki parmak için dizayn edilmiştir... Ancak o alet sizin vücut ağırlığınızın 7-8 de biridir ve bambaşka bir teknik sözkonusudur. Daha önce yazdıydım, motosiklet "Motorlu bisiklet" değil, "İki tekerlekli otomobil" dir)

Bir diğer noktada şudur, evet 30-50 gibi hızlarda giderken motoru yavaşlatmak için iki parmakla yaptığınız fren bir işe yarayabilir ama motor yüklüyse, yolcunuz varsa, yokuş asağı gidiyorsanız, hızınız diyelim 130 km/h filan gibiyse ve bu saydıklarımdan biri yada birkaçı bir aradaysa yandı gülüm keten helva :) Önünüze çıkan birşey için motora kenetlenmiş "O diğer iki parmak" ı oradan söküp frene koyamazsınız ve duruş mesafeniz defalarca artar. Zaten çoğu kez bir iki metre bile artması motorcu için bir felakete yol açar.

Fren pedalını bir kapı gibi düşünün, siz kapıyı açmak kapatmak için kol tarafından mı itersiniz yoksa menteşeye yakın bir tarafındanmı? İki parmakla yapılan frende menteşe tarafını kullanıyorsunuz, yeterli moment kolu olmadan yeterli güç üretemezsiniz. Ayrıca - bütün - motorlarda fren kolu dört parmağa göre dizayn edilmiştir (İlave - modern MX makineleri istisna) ve emniyetli duruş için gerekli güç ancak böyle üretilebilir.

Ben kendim çok denedim, boş bir yerde siz de deneyin, iki parmakla "Yumuşak" (smooth) fren yapılamaz. Oysaki dört parmakla istediğiniz basıncı istediğiniz yumuşaklıkta uygulayabilirsiniz.

Hakan yokuş yukarı durduğunda hem freni hem gazı aynı elle idare edip motoru kaldırmaktan bahsediyor, haklıdır çünkü motoru size tarif ettiğim gibi durdurmayı başaramamıştır yada o şekilde öğretilmemiş ona (Ve bana) ve bu cambazlığa ihtiyaç duymaktadır. (İtiraf: aynı şeyi ben de çok yapmışımdır - bilgisizlik) Yani vites 1'de, sağ ayağı frende, sol ayağı yerde olsa bir taraftan şarkı mırıldanarak yokuş yukarı kalkacağı yerde lüzumsuz risk alıyor, dikkat kesiliyor, yanlış yere odaklanıyor. Hakan'a bunu yazdığı için teşekkür ederim bu arada...

Evet motor kullanmak hüner ister ama kesinlikle "Cambazlık", "Özel marifetler" istemez. Bunlara gerek duyduğunuzu hissediyorsanız birşeyleri yanlıs biliyor yada uyguluyor olmalısınız. "Hüner - ustalık" ise zamanla, sabırla, antremanla, tecrübeyle ve yapılan işi severek kazanılan bir şeydir.

Lafı gelmişken bir ufak hatırlatma daha: Motorla giderken şartların değişmekte olduğunu hissettiğinizde, mesela ilerde okul dağılmış çocuklar kaldırımda, iki inek yol kenarında otluyor, park halindeki arabalardan birinin stop lambaları yanıyor -içinde biri var gibi, FREN KOLUNU DÖRT PARMAĞINIZLA "ÖRTÜN". Normal gidiyorsanız zaten gazı kesmeyin ama fren yapmaya, manevraya hazır olun... Ön fren son derece önemlidir unutmayın ve parmakları gazdan çekip frene koymak çok kıymetli bir süreyi sizden çalar, hatta "Ürkütücü" bir şeyle karşılaşabilirsiniz ve o panikle sımsıkı tutunup hiç fren yapamayabilirsiniz bile. Bunlar hep tecrübe -istatistik... Biraz öz güven ve biraz çalışma ile hepsi oluyor :)
Yazar: Reşat ARBAŞ
Tarih: 2004-10-02


Bu Köşe Yazısının yer aldığı yer: Endurocu - Motosiklet ve Enduro Haberleri, Gezi, Kamp
http://www.endurocu.com

Bu Köşe Yazısı için adres:
http://www.endurocu.com/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=17