Endurocu.Com

         
 

 

 
         
  |  Giriş  |  Hemen Üye Ol    

 
  www.endurocu.com :: Başlığı Görüntüle - Aşırı Havalarda Güvenli Sürüş Ve Riskler

 Sıkça Sorulan SorularSıkça Sorulan Sorular   AramaArama   Motosiklet GruplarıMotosiklet Grupları   HesabınızHesabınız   Özel Mesajlar (PM)Özel Mesajlar (PM)   GirişGiriş 

Aşırı Havalarda Güvenli Sürüş Ve Riskler

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Sürüş Eğitimi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alfa
------------------------
------------------------


Kayıt: Mar 04, 2007
Mesajlar: 527
Nerden: İstanbul
OFFLINE

MesajTarih: Pzr Mar 04, 2007 5:43 pm    Mesaj konusu: Aşırı Havalarda Güvenli Sürüş Ve Riskler Alıntıyla Cevap Ver

Aşırı Hava Şartları ile Başa Çıkmak…

Sıcak, Soğuk, Rüzgarlı ve Yağışlı:

Normal Dereceler(16 derece – 32derece)

Kask:

Tam korumalı kask(Full face helmet). Daima vizor kapalı.

Vizorün buharlanması:

Bunun için tabakalar çıktı. Bu tabakalar iki tabaka arasında ışık kırılmalarını pırıltılar olarak gösterebilir. Aynı zamanda ayna gibi yansıma yapıp burnunuzu görmenizde mümkün. Ancak yol görünüyor. Buda buharlanmadan çok daha iyi bir durumdur.

Kaskın kötü kokuları:

Eğer içi çıkmıyorsa, yıkayamazsınız ve birkaç hafta sonra kötü kokular başlar. Bunu kaskı kullanmadığınız zamanlar içine kağıt tıkarak halledebilirsiniz. Karbonatla da toz şeklinde yüzeyine elinizle yayarak kaplayabilirsiniz ama burada sorun giyeceğiniz zaman karbonatı temizlemektir. Elektrikli süpürgeyle çektirmeniz gerekir. Koku çok ağırsa kağıtla temizleme tekniğinin işe yaraması birkaç hafta alacaktır yada kokuya katlanacaksınız.

Kulak tıkaçları:

Kullanın. Gerçekten sesin zararlı sonuçlarını azaltıyor.

Ceketin altına ne giyilmeli?

Uzun kollu pamuklu tişört, deri ceket altına. Çok sıcak olsa da en iyisi budur. Çok sıcak havalarda çıplak cildinizin sıcak deriyle yada astarıyla teması hiç hoş bir duygu değildir. Pamuklu terlemeyi de alması açısından sıhhidir. Sıcak olacaktır ama rahatsız etmeyecektir. Boyun bölgesinin deriyle temas etmemesi için bandana kullanın. Çok sıcak olduğunda ıslatın ve sıkıp suyunu çektirdikten sonra serinlik için ıslak olarak boynunuza takın. Tüm kan damarlarının ve sinirlerin geçtiği boyun bölgesinin serin tutulması, aşırı sıcak yada soğuklara maruz bırakılmaması gerekir.

Eldiven:

Yazlık korumalı deri eldiven.

Pantolon:

Seyahatte deri pantolon iyidir. Daha geniş bir iklim şartlarına hitap etme özelliklerinin yanında koruma faktörleri de yüksektir. Altına bileklere kadar uzun egzersiz taytları giyilmesi uygundur.

Bot:

Motorunuzun tipine uygun tam korumalı deri botlar giyilmelidir. Yürüme zorluğu yaratsalar bile bu şarttır. Yürümek için yedekte normal ayakkabı taşınabilir. Botların su geçirmez olmaları tercih edilmelidir. Yada su geçirmez kılıf kullanılmalıdır.

Yağmurluk:

Yağmurluk bulundurun. Normal yağmurluklardan farklı bir özelliği yok. Tek veya iki parçalı olabilir.

İçecek:

Su içmelisiniz. Kahve değil, kola değil, SU içmelisiniz. Bazı spor içeceklerde olabilir ama fazla şeker içerirler. En iyisi sudur. Vücut ısı fazlasını terlemeyle atar. Terlemek istemiyorsanız motora binmeyin. Klimalı araba kullanın.Terin buharlaşması vücuttaki fazla ısıyı atar ve aşırı ısınmasını önler. Bunun içinde vücudunuzda yeterli su olmalıdır ki yeterince ter buharlaşarak soğutma etkisini oluşturabilsin. Sadece güneş çarpması durumunda siz çok sıcakta da olsanız terlemezsiniz.

Hava aşırı sıcak, siz dışarıdasınız ve terlemiyorsunuz. Orada durun. Aşırı ısınma var ve serinlemezseniz ölürsünüz. İşlerin bu derecelere gelmesine izin vermeyin. Bunun yolda giderilmesi çok zordur ve bu dünyadan gidici durumuna girebilirsiniz.

Sıcağa karşı ne yapabilirsiniz?

Kaskınızın tüm havalandırmasını açın. Bu dudakların kurumasına sebep olabileceği için dudak nemlendiricileri kullanın. Motorunuzun rüzgar kesicisi (windshield) çok büyükse sorun yaratır. Mümkünse indirin yada havalandırma delikleri varsa açın. Vücudunuzun mümkün olabildiğince tüm bölümlerini kapatın. Güneş ışınları cildinize direk temas etmesin. Direk temasla UV ışınlarına maruz kaldığınız gibi çabuk da yorulursunuz. Korumalı elbiseleri üzerinize giymeyi ihmal etmeyin. Çünkü korumasız kaza yaparsanız, yolun sürtmesinden olaşacak yaralar yanıkla aynı etkiyi yapar ve yeterince derinse iz bırakır mı diye endişelenmeyin zaten öleceksiniz.

Her benzin alışınızda uzun kollu tişörtünüzü ıslatıp giyin ve hemen deri ceketinizi üzerine giyin ve ön havalandırmalarını da kapatın. Arka havalandırmalarını açık bırakın. Su boyun bölgesinden yavaşça buharlaşarak sizi serinletecektir. Ön havalandırmaları açarsanız buharlaşma hızlı olur ve sizi daha iyi soğutur ama tişört çabuk kurur ve serinletme kısa kesilir. Tişört kuruyunca ceketin tüm havalandırmalarını açın ve bir daha ki istasyonda işlemi tekrarlayın.

Yazlık eldiven giymenizi söylemiştik. Bu eldivenlerin bileği örten kısmı yoktur. Önce eldivenleri giyip sonra ceketi giymeniz gerekir. Ceket kol fermuarlarını da çekmeyin kollarınızdan içeri hava gelsin. Bu durumun ceketin koruma faktörünü düşürdüğünü biliniz ayrıca bilekleriniz kaza anında korumasız kalmaktadır.

Yanınızda yedek su taşıyın. Daha sık mola verin. (Her 200-250 km de.) Molaları beklemeden su için. Hatta giderken için. Hyponatremia yani su zehirlenmesine dikkat!!! Gerekiyorsa klimalı bir otelde mola verin.

32 derecenin üzeri:

Isı her an sizi bitirebilir. Vücudunuz susuz kalabilir, kuruyabilirsiniz. Bu durum 29 derecenin üzerindeki herhangi bir derecede gerçekleşebilir. 32 derecenin üzerinde ise durum çok ciddidir. Çok dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Çok gerekli değilse yola devam etmeyin yada güneşin batmasını bekleyin.

16 derecenin altı:

Rüzgarı kesmek durumundasınız. Rüzgar ne kadar hızlı eserse o kadar soğuktur. Soğuk rüzgardan korunmazsanız rüzgar ısırması olabilir(buz yanığına benzer). Sıcak kalmaya bakın. Gövdenizi sıcak tutun. Şayet gövde soğursa el ve ayaklara giden kanı kısıtlamaya başlar. Bu yüzden gövdenin sıcak kalması el ve ayakların sıcak kalması içinde şarttır. Boynunuzu soğuktan koruyun. Ayrıca burayı iyi kapatın. Bu bölgeden girecek soğuk hava gövdenin de soğumasına neden olacaktır. Ceket kollarının yakalarından içeri hava girmesini önleyin. Botların içine sokarak pantolonunuzun paçalarından içeri hava girmesini önleyin. Altınıza yün giyin. Yün çok iyi izolasyon sağlar. Rüzgarlık kullanın.


Yağmurda:

Yağmurluğunuzu giyiniz. İçinize su girmesini engelleyiniz. Eldivenlerinizin ve botlarınızın su geçirmez kılıflarla desteklenmesi gereklidir. Vizorü elinizle temizleyin, kaçınılmazsa yarım açın. Göz koruması gereklidir. Gözleriniz korumasız kalmamalıdır. Siyah ya da tintli vizor kullanmayınız.

Hızınızı düşürünüz. Sert frenlemelerden kaçınınız. Sürüş esnasında arka freni öncelikle kullanın. Ön freni arka frenden sonra kademeli devreye sokun. Normal havalardakine kıyasla daha öne doğru oturarak ağırlığınızı ön tekere aktarınız.. Debriyajı tamamen bırakmadan dönüşe başlamayınız. Dönüşlerde motoru fazla yatırmayın. Bir üst vitesle kullanın ve takip mesafenizi artırın. Sert, ani hareketlerden kaçının çünkü kaygan zemindesiniz. Motor freni yapmaktan kaçınınız.

MOTOR SAĞLIK PROBLEMLERİ


Hyponatremia: (Su zehirlenmesi)

Sebep:

Hyponatremia kandaki sodyum seviyesinin düşmesi ile oluşan bir rahatsızlıktır. Su zehirlenmesi olarak da bilinir. Vücudunuzun elektrolit seviyesiyle bağlantılı olarak çok fazla su tükettiğinizin işaretidir. Oranlar yüksek derecede bozulmuş demektir.

Üç saat boyunca yoğun bir şekilde terlediğinizde, içme suyu vücudunuzun gerekli suyu almasına yeterlidir. Günlük gıda alımlarımız bize bu durum için yeterli elektrolit rezervini sağlar.

Fakat bütün gün boyu terlemeleri, üst üste her gün uzun süreler motor kullanımları su içimlerine ilaveten elektrolit alımları gerekir. Aksi takdirde hyponatremia olma riski vardır.

Terimiz tuz içerir, biz hem su hem de tuz kaybederiz. İlk birkaç saatin sonun da, vücudumuzda mevcut elektrolit seviyesi tükenir(terlemeyle atılır). Ağır su içimiyle ise seyrelir.

Eğer bu yönde devam edersek de kandaki sodyum seviyesini iyice düşürür ve vücudun ısı regülasyon sistemini bozarız.

Belirtiler:

İdrar sararması belirtidir. Vücudunuz denge sağlamak için aşırı idrar atmaya başlar. Bu aslında vücudunuzun size gerekli elektrolitler olmadan suyu kullanamayacağını söylemesidir. Bu durumda siz çok fazla idrar attığınız için durumun düzeldiğini zannedersiniz ama tam tersi olmakta, vücudunuz kurumakta ve hyponatremiaya doğru gitmektesinizdir.

Kafein ve alkolün diüretik (idrar söktürücü) etkisi vardır. Bilhassa alkol beyin hücrelerini kurutur.

Normal gıdaların, bilhassa muz elektrolit yönünden zengindir, dışında elektrolit tabletleri en uygun olan takviye şeklidir.

Hyponatremia çok tehlikeli bir durumdur. Beyinde tehlikeli şişmeleri oluşur çünkü artık hücresel su dengesini sağlayan sodyum seviyesi yetersizdir. Kesin bir tıbbi tedavisi de mevcut değildir. Ölebilirsiniz.

Not.: İbuprofen (advil v.s.) ve naproxen (aleve v.s.) nin su içimi çok yüksek iken hyponatremia ya karşı vücut direncini düşürdüğüne dair deliller vardır.

Konuyu özetlersek:

Bu tehlikeli durumu önlemek kolaydır.

Su ile birlikte elektrolitleri de aldığınızdan emin olun.
Nefesle ve terle attığınız su miktarını geri alacak kadar su için.
Gereğinden fazla su içmeyin.

Not.: Elektrolitler vücuttaki yaşamsal bir çok işlemin düzenlenmesinde gereklidir. Elektrolitler; sodyum, potasyum, klor, magnezyum, kalsiyum, bikarbonat, fosfat, sülfat.
Önemleri:Hücrelerin düzenli çalışması için bunlar gereklidir. Bunlar kas, sinir ve beyin fonksiyonlarının su seviyelerinin düzenlenmesinde yaşamsal rol oynarlar. Kısaca suyun olması gerektiği yerde olmasını ve yapması gerektiği şeyi yapmasını sağlarlar. Bunları yönetirler. Vücudumuzun %60 ı sudur ve su sadece serinlemek için değildir. Hücresel sağlığımız için ve bedensel fonksiyonlarımızın olabilmesi için gereklidir. Yemeden birkaç hafta yaşayabiliriz ama susuz birkaç günde ölebiliriz.

.Su beden fonksiyonlarının olabilmesi için gereklidir.
.Elektrolitler bu kaynakla ne yapılacağını belirlerler.


Örneklersek: Elektrolit seviyesi seyrelirse veya yoğunlaşırsa beynimiz çekebilir yada şişebilir bu da düşünce fonksiyonumuzu engeller. Seyreldiği zaman canımızın istediği gıdalar ihtiyacımız olanlardır. Bedenimiz bizimle konuşmaktadır. Yoğunlaştığı zaman ise idrarla atılır.

1.Terlemek bedenin soğutma sistemidir. İstenilen sonuçları elde etmesi için bedenin suya ihtiyacı vardır. Gazlı içecekler uygun olmaz.
2. Beden ısındığında kan damarları deriye daha fazla kan basmak için genişler. Fakat ter çabuk buharlaşır ve deri kurur ve deri havadaki ısıyı emmeye başlar. Artmış olan kan dolaşımı da ısı emmeye başlar ve vücut ta dolaştıkça vücut ısısını artırır.
3. Kalp atışları ve tansiyon yükselir. Nabız %50-70 hatta daha fazla artabilir.
4. Isı krampları bacaklarınızda ve alt karın bölgenizde oluşmaya başlar. Bu vücut su ve elektrolit seviyenizin düştüğünü gösterir.


Önlemler:

. Yola çıkmadan bir saat önce yeterli miktarda su içiniz. Bunalma halinde birden aşırı su içmeye kalkışmanız, bedenin suyu kullanma kapasitesinin belirli bir oranda olması nedeniyle kanınızı sulandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Su yada spor içecekler iyidir. Kahve, gazoz, kola gibi şekerli sıvıları tercih etmeyiniz. Her şahıs yanında en az 1 litre su taşımalıdır.

. Uzun kollu gömlek ve pantolonlar giyin. Cildiniz, başınız güneş ışınlarına direk temas etmesin. Çok sıcakta tüm bedeninizi ıslatın. Bira içmeyiniz. Bir tanesi dahi sizin görüşünüzü ve karar verme yetinizi olumsuz etkiler.

. 32C derece üzerinde her an güneş çarpması dediğimiz olaya maruz kalabileceğinizi unutmayınız. Bu yüzden bu derecelerin üzerinde güneş altında kalmaktan kaçınınız.


Isı İle İlgili Rahatsızlıkların Dereceleri:

1. Derece Erken Uyarılar: ( Derhal vücudunuzu dıştan serinletin ve bol sıvı için)

. Baş ağrısı
. Yüzde kızarma ve terleme(arkasından kül rengi solgunluk ve terleme)
. Bacak ve mide krampları
. Mide bulantısı
. Baş dönmesi ve halsizlik
. Bitkinlik
. Az miktarda koyu sarı idrar(koyuluk)


2. Derece Yaşam Tehdit Altında: (Ambulans çağırın- kalbe elektroşok gerekebilir)

. Zonklamalı baş ağrısı
. Kırmızı, pancar gibi, kuru cilt(terleme artık olmuyor)
. Vücut ısısı hızla yükselir
. Zihinsel durum değişir(şaşırma, koordinasyon eksikliği, tepkilerde yavaşlama)
. Kusma
. Şiddetli kramplar
. Hızlı ve zayıf nabız atışı
. Hızlı, sığ nefes alma(nefes daralması)


Öncelikle Yapılması Gerekenler:

Kişiyi hemen gölge bir yere almak.
Soğuk su içine koymak, daldırmak. Bu imkan yoksa ıslak bezle baş, boyun ve vücuduna bilhassa eklem yerlerine soğuk kompres uygulamak. Vücudu hortumla ıslatmak.
Kişi ikinci derecede ise su içirmemek.
Tıbbi yetkililer gelmeden asla tıbbi bir madde, ilaç vermemek.
Yüzünü ve/veya bedenini alkollü maddelerle(kolonya vs) ovma kesinlikle yapmamak.


Soğuğa Bağlı Rahatsızlıklar:

Soğuk havada olaşabilecek rahatsızlıklardan başlıcalar şunlardır:

. Hypothermia.
. Soğuk ısırması(Buz yanığı).
. Soğuktan el ve ayaklarda oluşan şişlikler ve kızarıklar.
. Batma sendromu.
. Kar körlüğü.

Bunların her biri sizi zayıflatarak güçten düşürebilecek rahatsızlıklardır.

Hypothermia:
Bu genellikle vücudunuzun iç ısısının çok düşmesi ile oluşan bir durumdur. Sadece soğuktan değil, fırtınalara,yağmur ve yüksek hızdaki rüzgarlara maruz kalmanız da bu duruma sebep olabilir. Genelde 37 derece olan vücut ısısı ürettiğinden çok kayba uğradığında oluşan bir durumdur.
Belirtileri:
Zihinsel faaliyetleriniz zayıflar, adalelerinizde kramplar başlar, kontrol edemediğiniz titremeler olur ve enerjiniz biter.

Buz yanığı:
Canlı hücrelerinizin donması ve kristalleşmesidir. Aşırı soğuk rüzgara direk maruz kalan cilt kısmında buz yanığı yada soğuk ısırması dediğimiz durumun oluşması bir dakikada da olabilir bir anda da. Isı kaybı kan dolaşımının telafi edebileceğinden çok fazla oranda hareketsizlik ve yoğun soğuk tarafından oluşturulur. Parmaklar, kulak ve yüz ilk önce etkilenen yerlerdir.
Belirtileri:
Üşümek, ağrı, yanma ve takiben hissizleşme. Deri renginde solmalar.

Kızarmalar:
Çıplak derinin uzun zaman soğuğa maruz kalmasıyla oluşur.
Belirtileri:
Deri kızarması, yanma, gerilme yada kaşınma. Sonrasında açık iltihaplı ağrılı yaralar dönüşme.

Batma sendromu:
10C ile 0C derece arasındaki derecelerde rutubete maruz kalınması ile oluşan durumdur. Soğuk hava kan damarlarını büzer.
Belirtileri:
Parmaklar, kulaklar ve yüz de şişmeler be beneklenmeler. Deri mavileşir.

Kar körlüğü:
Gözlerinizi yeterince korumadığınızda kar örtüsünden yansıyan güneş ışıkları geçici ama sancılı bir rahatsızlık yaratır.
Belirtileri:
Kan rahatsız olan gözleri kapatır. Gözlerinizi sanki kumla dolmuş gibi hissedersiniz.

Önlemler: Soğuk havada sürüş yaparken gerekli giysileri giymeye dikkat ediniz. Yukarıda verile soğuğa bağlı rahatsızlık belirtilerini bilerek birbirinizi kontrol ediniz. Aşırı sert rüzgarlı soğuk havalarda motor sürüşünden kaçınınız.

Kol Kilitlenmesi(Arm Pump) Sendromu:

16 yaşından büyük her krosçunun karşılaşacağı sinsi bir rahatsızlık olan bu kol kilitlenmesi rahatsızlığına sessiz katil denmektedir. Aşırı zorlanan kollardaki adalelerin şişerek toplayıcı kan damarlarına baskı yapması ve adrenalin fazlalığı sonucu toplar damarlar kollara atardamarlar vasıtasıyla basılan kanı geri toplayamaz duruma gelmektedirler. Bu durumda kollarda meydana gelen aşırı kan toplanması sancılara ve daha ileri safhada kolların aniden felç gibi kilitlenmelerine sebep olmaktadır. Bu rahatsızlık bir kere başladıktan sonra o bölgede yer ederek devamlı nükseder. Ağrısı insanı bağırtacak boyutlarda şiddetlidir. Krosçunun fizik kondisyonunu, motorsuz ve motorla yapılan sürekli ve düzenli egzersiz ve sürüşlerle en üst seviyede tutması bu rahatsızlığın başlamasına önemli bir engeldir. Dağ bisikleti çalışmaları dünya standartlarında bir krosçunun antrenman programında yarıya yakın yer tutmaktadır. Koşu ve yüzme diğer tavsiye edilen çalışmalardır.

Fit olmayan yani aşırı kilolu kişilerin bu rahatsızlığa yakalanma oranları daha yüksektir. Bu yüzden kol ağrılarına dikkat edilmelidir. Isınma hareketleri ve gerinme hareketleri yaptıktan sonra motora binmek, sürüş esnasında düzenli nefes almak, sakin kalmak(kendini sıkmamak), bol sıvı almak, kolları sıkan giysilerden kaçınmak ve normal cadde sürüşlerinde mola vermeden aşırı uzun kullanımlardan kaçınmak gereklidir. Elciklerinde kişinin vücuduna uygun ayarlanmış olması gereklidir. Yukardan aşağı doğru eller omuzlardan kol ve bilek doğrultusunda devam etmeli, elciklerin yere paralel olarak ayarlaması ile kıvrılmamalıdır. Elcikler bu düşey doğrultunun devamı olarak ayarlanmalıdır. Ağrı durumunda kollara masajda faydalı olmaktadır. Kolları dinlendirmek hatta gerekiyorsa sürüşü terk etmek gerektiği belirtilmektedir.

Alfa.
_________________
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.

http://alfamotosiklet.blogspot.com
www.alfamotosiklet.net
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
Sponsor Linkler







Tarih:     Mesaj konusu:

Başa dön
Hızlı Cevap
Kullanıcı Adı:


Very Happy Smile Sad Surprised Shocked Confused Cool Laughing Mad Razz Embarassed Crying or Very sad Evil or Very Mad Twisted Evil Rolling Eyes Wink Exclamation Question Idea Arrow Neutral Mr. Green
Seçenekler
Son Mesajı Alıntı Yap
 
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Sürüş Eğitimi Tüm saatler GMT +2 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

   
 
 
Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar