Ahmet Güngör | Bir Tutkudur Enduro! Atın sanki evrimleşip metale döndüğü devirlerden gelmiştir. Buram buram macera kokar. Her torku sonrakine can verir.
En uzun ve esnek ön amartisör oranıyla ve büyük çaplı cant çapıyla Devamı...
Alpaslan Kuzucan | Motosiklet Felsefesi Motosiklet sahibi olmak sizi motorcu yapmaz aynen piyano sahibi olmanın sizi müzisyen yapmayacağı gibi. Motorcular vardır,
ulaşımlarını motosikletle sağlayanlar vardır. Bir hedefe ulaşmak Devamı...
Tarih: Çrş Arl 15, 2004 2:31 pm Mesaj konusu: A-RI-ZA-LI ' lar Delmece Yaylasındaydı (11 Aralık 2004)
Hımm ilk defa bir gezi raporu yazıyorum öncelikle onu belirtmek isterim ne biçim yazmış bu adam demeyin sonra eksiklerimide geziye gelen diğer arkadaşlar tamamlar muhakkak!.
NTT ile Cuma akşamı görüştüm ve müjdeli haberi verdim ; Lastiklerimi değiştirdim geliyorum NTT sevindi sağolsun :p . ve telefonu ben yenikapıdan Nuri-Atilla Abi ve İsmo pendikten feribota binmek suretiyle yalova doyum lokantasında buluşmak üzere sözleşerek kapattık.
Sabah oldu ben testeremi yükleyip yenikapıya gittim ve biletimi alıp feribota bindim. Millet kim bu uzaylı derken aha bi baktım 3 tane iki teker farı gözüktü , farları görünce keşke bizimkiler olsa dememe kalmadı bi 2 ktm bi XT ... tabi ağız kulaklarda bu karşılaşma aynı zamanda benim bu diğer A-RI-ZA-LI arkadaşlarla yüzyüze ilk görüşmem
neyse feribotta biras sohbet muhabbet falan ,derken geldik ve doyum lokantasının oraya motorları yanaştırıp 4 tane aç kurt lokantaya daldık ,nie daldık diorum çünkü Angel77 bize kahvaltı hazırlayacağını sölemişti
neyse dersi varmış o yüzden yoktu. Mehmet abi Ve oğlu İbo sağolsunlar bizi iyi bi beslediler ondan sonra İbo da bizle geleceğini söyledi ve F650 GS Dakar ı ile bize katıldı ama İbonun ufak bi problemi vardı = Lastikler... o ben gelebildiğim kadarını gelicem diyerek bu keyife ortak olmayı zaten kafasına koymuş.
Neyse biz alışverişlerimizi yaptık ve yola koyulduk : neler aldıklarımızı anlatmıyımda canınız çekmesin .
Yola çıktığımızda hafif hafif çiseleyen yağmur beni biraz düşündürmeye başlamıştı çünkü offroad lastiklerini asfaltta iyi tutunamamakla birlikte bu tutunamama yağmurla beraber çok daha artıyor işte ben tam düşünürken yerlerin çok kaygan olmasından dolayı ufak bi tehlike atlattım neyseki düşmeden yırttık ben toprağa ne zaman giricez die sabırsızlanırken NTT de beni teselli ediodu tamam abi as kaldı sabret toprağa bi girelim rahatlarsın
derken o mübarek topraklara lastiğim deydi ve taarrrr taaarrrrr dierek başladık gazlamaya bizim motorlar toprakta iyi tutunurken ibo arkadaşımız dans etmeye başlamıştı bile ama helal olsun yatırmadı hiç motorunu!..
bi baktım Atilla abi ile Nuri kopmaya başladılar ,dedim bendede KTM var arayı açmak olmaz verdim gazı geldim arkalarına
bi su birikintisinde Nuri ile beraber aynı anda geçelim dedik ama Nurinin geçtiği yerde biraz daha fazla su varmış yanyana olduğumuz için ben inceden ıslandım neyse bunuda iplemeden yola devam,sonra hafif hafif kar atıştırmaya başladı arkasından sis...
ama bu almış olduğumuz o gazı fazla etkilemedi yola aynen devam biz böle hart hurt yaparken bide baktık bi sürü evin olduğu yemyeşil bi yere geldik ama halen yolun üzerindeyiz ve yol su birikintileri ve çamurdan oluşuyor tabi biz ne yaptık ???
açtık gazı motorların arkası bi o yana bi bu yana biraz ileri gittikten sonra daha fazla ev olmadığına kanaat getirip evlerin arasına daldık kendimize uygun bi ev bulmak için! Ama zemin çim olduğu için lastiği olmayan ibo arkadaşımız çıkmakta biraz zorlandı,kısa bi aramadan sonra geceyi geçireceğimiz şato gibi bi yer bulduk
böle şömineli yataklı falan bi jakuzi eksikti
hemen içeride bi temizlik ve eşyaları indirmeden sonra işin en zevkli olacağını tahmin ettiğimiz keşif kısmına geldik , bu arada ibo arkadaşımız lastiklerinden dolayı bizimle takılamayacağı için geri dönüşe geçti(bu arada bize yapmış olduğu kıyakta her babayiğidin yapacağı cinsten değildi !!! )
İboyu yolcu ettikten sonra atladık motorlara ve artık macera başlıyor
çıktık yola hafif karlı zeminde gidioruz ama rahat durmak olurmu kimi nası çamurlasam die düşünüorum ( yalnız bu düşüncemi arkadaşlar şimdi öğreniyorlar her durduğumuzda ben abi kusura bakma senide çamurladık falan die laflar sölüodum )
artık kim denk gelirse yanından geçerken falan su birikintisi varsa affetmiyorum yada arkamdan geliolarsa gazın ayarını biraz kaçırıp patinaja kaldığımda çamur öbekleri arkadaşların üzerlerine yağıyor
tabi aynı şeylere benimde maruz kaldığımı söylemeden geçemicem en çokta Nuri den bi ara bacaklarımın depoya yapıştığı yerde baya bi çamur tabakası birikmişti !.. bi ara kaybolduk bi tur atıyoruz anaa bi bakıyoruz daha önce burdan geçmişis neyse mola verdiğimiz bi yerde minik bi dere var bi baktım ismo hemen içinde
adamın motoru biraz çamurlandıya yıkama fırsatını hemen değerlendirio :p derken İsmo işi abarttı bi yerlere tırmanmaya çalışıo falan neyse daha fazla uğraşmaması için ikna çabalarımız sonuç veriyor ve dönüşe geçiyor derken bi deresever olan Atilla abi de aynen dereye dalıo
bu arada İsmo geri dönmeye çalışırken bi bakıoruz yerde yanına koşup motoru kaldırmasına yardım ediyim dedim ama motor ağır kardeşim kalkmıo yerinden ben alışık değilim zaten kamyonlara 200 kg lık motoru zar zor kaldırıyoruz yerinden
ondan sonra Atilla abi dereden sıkılıp çıkıo ve dik bi yerden inicem die yer arıo ve buluo tabiki hatta resimlerdede var inio inmesine ama sonuç ne diye merak edenleri fazla bekletmeden söliyim Atilla abi ve askeri aracı yerlerde
neyse onada bi yardım ve ikiside ayaktalar neyse bu kadar atraksiyondan sonra dere faslını bitirip yola devam ediyoruz ortam o kadar güzelki anlatılacak gibi değil gerçekten arızalı bi KTM cinin isteyebileceği ne varsa orda! Muhteşem bi manzara dar-çamurlu-kaygan-çukurlu-tümsekli yollar bi ara Nuri – Ati abi – ben koptuk gidiyoruz bi baktık İsmonun geldiği falan yok
neyse bekle bekle gelmio Nuri ben şuna bi bakiyim dedi ve gitti birazdan geldiklerinde direk eee İsmo nerdeydin bi yarık gördüm dayanamayıp girdim ama çıkamadım dedi neyse İsmoda dinlendikten sonra hava kararmadan dönüşe geçelim dedik ama iki sorunumuz vardı Ati abinin zinciri ve nereden döneceğimiz
neyse Ati abi ben kamp yerinede kadar böyle idare eder orda tamirini yaparız dedi , ama nereden döneceğimiz halen bi muamma neyse ben sağdan ati abi soldan derken gps e sorduğumuzda o soldan dedi ve gazamız mübarek olsun dierekten marşa basıp gazladık geniş ama derin olukların olduğu bi yola geldik ben Nuri ve Ati abinin arkasından gidiodum bi an gaza geldim ve obaareeeyyyy dierekten açtım gazı bi daldım oluklara anaaaa bi baktım motor sapıtıo tam içimden Özhan yapışıon galiba yere derken gözünü sevdiğimin KTM başarıyla beni o oluklardan çıkardı bende o sevinçle bi vites aşağıya yapıp dahada açtım gazı bi baktım arka taraf yanımda gelio
tabi ben keyfin doruklarındayım ... durduğumuzda Nuri ne o olm gidiodun az daha dedi bende bişi olmaz testerem beni atmaz üstünden kolay kolay dedim
biraz daha ilerledikten sonra yayla evleri gözükmeye başladı ben nasılsa üstümüzü değiştiricez deyip aynen sulara bi dalış daha geldiğimizde motorlar ve biz gayet çamurlanmış bi vaziyetteydik... neyse montlar kasklar falan çıktı hava kararmadan Ati abi ve Nuri zinciri yapmaya başladılar bi takım aletlerin şeklini değiştirerek zinciri sökmeyi başardılar ve mutlu son sorun halledildi
bu arada bende ateş yakma çalışmalarına başlıyorum benzinle tutuşturiyim derken komple bi evi yakıodum ama çaktırmadım fazla biraz uğraştıktan sonra ateşi yakıyoruz ve içerisi ısınmaya başlıyor derken ben hadi abi ne zaman bişiler yicez demeye başlıyorum tabiki ve nevaleleri çıkarıoruz ati abi yalovadan aldığımız muhteşem sucuğu çıkarıyor ve bakın arkadaşlar ben bu tekniği bi yerde görmüştüm dierekten sucukları kesip çelik halata geçirip atıo közlerin üstüne ismo abi öler olurmuyaa falan dio ama hikaye tabi sucuklar cazır cazır pişiolar
bu arada evin içindeki dekordan da bahsediyim birazcık şöminenin üzerindeki çıkıntıda nuri nin getirdiği mumlar yanında şaraplarımız ve benim telefon(müzik dinlioduk ) ismo koluna bi peçete almış bana şarabı denettirio falan neyse şarap idare eder cinsindendi ama ben güzel güzel içilir diince plastik kadehler dolduruldu sucuklar masaya kondu falan (ağzınızın suları aktı dimi ) bi yumulduk masadakilere bu arada ismo çantasından habire bişiler çıkartıp duruo ve bizi kopartıodu mayonezl-ketçap-ton balığı-daha öncede tirbişon çıkmıştı
yemekler yendi şaraplar içildi falan derken bende bi ağırlık hadisesi meydana gelmeye başlamıştıki uykuya dalmışım bile sonra giyinme gürültüleriyle uyanmışımki arkadaşlar hadi biz çınarçığa iniyoruz sıkıldık dediler ; bende bu saattemi abi delimisiniz falan derken istersen kal uyumaya devam et die dalga geçtiler ama ben orada tek başıma kalmak yemediği için giyinmeye başlamıştım bile mazallah ayı falan gelir(ayı hadisesinden korkmamın nedenide mehmet abinin sabah anlattığı bi fıkra ) neyse giyindik çıktık yola ama nası bi karanlık anlatamam bide iniş yapıyoruz yerler kaygan falan neyse fazla atraksiyon yapmadan ilerliyoruz bende bu arada nuri ve ismonun habire fotosunu çekiorum egzosla
( motoru kompresöre bindirdiğimde egzostan mavi bi alev topu çıkıodu ve arkada flaş patlamış gibi oluoduda )iniyoruz ama in in bitmio kardeşim habire içimden ya bu yol bu kadar uzunmuydu yanlış bi yeremi girdik die düşünüyorum tabi bitmemesinin sebebi çıktğımız hızla inemememiz ve nihayet çınarcığa geliyoruz ve orda mübarek takım olan FB nin :)lokaline giriyoruz içerdekiler başta uzaylı gelmiş gibi bakıolardı ama alışınca birazda sohbet edince arızalı insanlar olduğumuza ikna oldular
lokalde s.w.a.t filmini izliyorlardı bende daha önce çok istememe rağmen izleyememiştim dedim abi film bitene kadar oturalım nolur falan ii ii izleyelim o zaman dediler ama bitek ati abi ve ben izledik nuri ve ismo pişti oynuolardı ismonun yakınışlarınıda duymadım değil : Abi ben ne zaman pişti yapıcamyaaa neyse filmi izledik çaylar kahveler oraletler içildi ve dönüş için hazırlandık ve tekrar yola koyulduk benzinciye urayıp çocuklarında karınlarını doyurduktan sonra yayla yoluna doru ilerledik ve nihayet toprak yukarı çıkış inişten daha hızlı olacağı için çok sevinçliydim aynı zamanda.
nuri ve ati abi önden ismo ve bende arkadan tırmanmaya başladık ben ismoyu ara sıra gaza getirmek için arada mesafe bırakıp haaaarrrrrttttttttt die yaklaşsamda abide hiç tepki yok hiç bozulmayan bi istikrarla devam bende dayanamadım ve aynen nurilerin yanına bu arada hava çok soğuk olduğundan parmaklarım üşümeye başlamıştı ve donmasınlar die milleti durdurup ellerimi ısıtmak için toprakovic ime yapıştırdım ellerimi (akrapoviç çamurdan gözükmüoduda )eller kendine gelince aynen devam ve kısa bi süre sonra şatomuzdayız ama içeri girdiğimizde yanık bıraktığımız ateşten zerre bişi kalmamış ve içerisi buz gibi tekrar yakıcak bişi toplama ve tutuşturma hadisesinden sonra tulumları çıkarıp içine girme faslına geçtik
ati abi tulumun içine girdikten yaklaşık 5 dakika sonra gürlemeye başlamıştı bile bende bu arada ben bu gece bu gürültüde nasıl uyucam die kara kara düşünmeye başlamıştım tabi bu arada nuri de kendisine iki beden küçük tulumun içinde yerleşmek için cebelleşiodu bi süre sonra sesler kesildi ve sadece ateşten çıkan çıtırtılar duyuluyordu ,neyseki şöminemiz olduğundan kimse doğalgazla ısınma olayına girmedi :)tabi ben halen kara kara düşünüodum çünkü ati abi hiç gazı bırakmıodu bi insandan uyurken bu kadarmı ses çıkarırbe kardeşim yalnız bi ara resmen koptum bi baktım ismo ati abiyi dirseklio ama fazla etkili olmuodu tabiki 5 saniye süren bi sessizlikten sonra ati abi bi vites ufaltıp gazlamaya devam ediodu
neyse arkadaşların hepsi uyudular ama ben bi türlü uyuyamıyorum bari bi dışarı çıkıp temiz hava alıyım dedim dışarı çıktığımda gökyüzüne bi baktım ve ilk defa böyle bişi görüyorum dedim kendi kendime ; neredeyse gökyüzü yıldızlardan bembeyazdı ... üşüdükten sonra içeri girdim ve artık uyumaya çalışmaya başlamam lazım die düşünerek girdim tulumun içine ve ve gümbürtüler eşliğinde bi süre sonra uykuya dalmışım Allahtan uyuduktan sonra koro halinde gazlamışızdır muhtemelen neyse sabah olduğunda ben yine bi giyinme patırtılarıyla uyandım bi baktım nuriyle ati abi gezintiye çıkıolar adamlar erken uyudularya bide rahat bi şekilde sabahın 6 sında kalkıp kahvaltılarını falan etmişler ...
bizde ismoyla ayılıp kahvaltı hazırlıklarına başladık... ama ne hazırlık ismo yine çantadan çıkarıo bişiler : zulaya attığı sucuklar-kaşarlar-helvalar-ıhlamur-çay –üçübiarada ne ararsanız var yani pişirilicekleri pişirip mideye indirdikten sonra nurilerde geldi tabi ağızları kulaklarında şunu yaptık bunu yaptık anlatıolar bi yandanda toparlanıoruz , toparlanmalar bittikten sonra motorlarıda yükleyip basıyoruz marşa ve meşhur olan bi şelaleye gitmek üzere plan yaptıktan sonra koyuluyoruz yola... bu sefer ben ve ati abi öndeyiz tın tın giderken içimizdeki canafar uyanıo ve başlıyoruz gazlamaya hatta bi yerde önde ati abi arkada ben sallanıoduk uçuruma ki son anda kıvırabildik
neyse biz aynen devam .... sonra bi suyun başına geldik ve hem bi su içelim hemde yavaş gelen arkadaşları bekleyelim dedik :PPP neyse motordan indiğimizde ati abi aynen şöle dedi ya biz sapıcağımız yeri geçmişiz o gazla giderken gps bakmayı unutmuş kendisi bi süre sonra yavaş giden arkadaşlarda gelince P abi nie durmadınız sapakta die sordular ama bi işe yaramadı tabiki bende ya burası gerçekten çok güzel bence şelaleyi görmek için bi daha gelelim buraya dedim ve onlarda olabilir dediler biraz dinlenme su içme falan derken tekrar yola devam ettik ve lanet asfalta geldik
offroad lastikleriyle özellikle bendeki hard offroad lastikleriye asfalt tam bi kabus olmuştu bana!!! Çınarcığa geldiğimizde deniz kenarındaki bi çay bahçesinin önüne motorları parkedip oturduk ve akşam lokaldeki tepkinin ve bakışların benzerlerini bi kez daha gördük bisürü insan motorların başına gelip bişiler konuşuolardı sürekli biz çaylarımızı içerken beyaz saçlı bi amca yanımıza geldi ve gençler ne güzel bişiyle uğraşıyosunuz böyle dedi bizde amcayı buyur ettik ve o kendini biz kendimizi tanıttıki amca yalova gazetesindenmiş
bari sizleri gördüm kısa bi röportaj yapalım dedi bizde kırmadık ve mevzudan biraz bahsettik ve amcayı uğurladık. Bu arada öğlen olmuştu ve ismo alabalık muhabbetleri yapmaya başlamıştı bile abi işte geçen gittiğimiz yere gidelim falan derken bizi ikna etti ve oraya doğru yola koyulduk otoyola çıktık git git bitmio
...neyse bi yerden saptık ve tekrar alfalt bi yolda olsa çok güzel manzaralı bi yolda ilerlemeye başladık yükseklerde bi yere geldiğimizde aşağıda neredeyse ada gibi etrafı sularla çevrili olan bi alanı izlemeye başladık abinin biri bir yer yapmış anlatamam tam ömür uzatacak cinsten bi yer tabi arkadaşlar şurası bizim olsa şöle yapardık böle yaprdım motokros parkuru mu desem kanolarmı desem havalarda uçuşuyor ağzımızın sularını sildikten sonra yola devam ve nihayet lokanta lokantadilerdede aynı bakışlar falan derken üstümüzü çıkarıp oturduk masamıza ve siparişlerimizi verdik bi süre sonra muhteşem şeyler önümüze gelmeye başladı detaya giripte ağzınızın sularını akıtmak istemiyorum diyemicem girecem
kaşarlı mantar –salata-bira-ve kaşarlı alabalık bunlarıda afiyetle hüplettikten sonra tatlı sorduk ama garson malesef tatlımız yok dedi , bizde benim yukarıda yazmaya unuttuğum ismonun kahvaltıda yapmış olduğu tahin helvası kızartmasını hatırlattık sizde helva yokmu şöle yapsanız falan die garsonda helva olabilir bi içeriye soriyim dedi ve gitti bi süre sonra yine süper bi şekilde kızarmış güveçte helvamız geldi tabi o da aynen hüpletildi ve türk kahvelerimizin siparişleri verildi
bu arada gittiğimiz yerin tarifini bilen bi arkadaş yapsın ve sizlerde gidin ,kesinlikle çok güzel bi yer ve gelen hesapta eğer bize bi kıyak veya yanlışlık yapmadılarsa acaip ucuzdu:) artık tamamen dönüş yoluna geçicektik ve bu güzel haftasonunu tamamlıcaktık nuri-ismo ve ati abi arabalı vapurla geçmeye karar verdiler bana da hızlı feribot daha uygun olduğu için anayola çıktıktan sonra birer dit dit yaparak ayrıldık ben ido ya geldiğimde saat 16.00 olmuştu ve ilk feribot 17.30 daydı biletimi aldıktan sonra Cumartesi sabahı süper kahvaltı ve misafirlik yaptığımız doyum lokantasında takılıyım diyerek oraya gittim.
İbo arkadaşım karşıladı ve oturup sohbet etmeye başladıkki birazdan bi kaçak gözüktü kim kim bu kaçak die merak ediosunuz dimi hesapta bize Cumartesi sabahı kendi elleriyle kahvaltı hazırlayacağını söyleyen ama daha sonra dersim var diip gelmeyen Angel :)neyse geçerli bi sebebi olduğu için fazla bişi söylemek istemiyorum çok güzel bi sohbetten sonra feribotun saati yaklaşmıştı ve ben hazırlanıp feribota doğru ilerlemeye başlamıştım oradaki dostlara Allahaısmarladık dedikten sonra.... feribota geldiğimde artık alışmaya başladığım uzaylı muamelesi aynen devam tabiki neyse yalnız geçirilen 1 saatlik feribot yolculuğundan sonra tekrar istanbuldaydım ve haftasonunu güzel geçirmenin verdiği mutlulukla evime varmıştım.
Tam motorumu bahçeye soktuğumda nuri aradı ve onların vardıklarını benimde varıp varmadığımı öğrenmek için aradığını söyledi kısa bi kritik ve abi bende egzos istiyorumya nerden geldin sen bu geziye demelerinden sonra telefonu kapattık ve ben çamuradam vaiyetinde eşyalarımla evime girdim ve aha delide geldi karşılamasından sonra temizlenerek bu geziyi sağsalim sorunsuz tamamlamanın mutluluğu ve yeni gezilerin planlarıyla huzur içinde uykuya daldım
Buradan bu geziyi organize eden Sevgili Nuri-Ati Abi-ve İsmoya çok teşekkür ederim... Benim hayatımda geçirdiğim en güzel haftasonlarından bir tanesiydi...
İşte bu motorsiklet olayını sevmenin en güzel yanlarından biri yeni dostlar arkadaşlar kazanmak... yazımda unuttuğum şeyler olabilir mümkün olduğunca aklımda kalan herşeyi sizlere aktarmaya çalıştım umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur!..
Bugün günlerde Çarşamba ve ben halen haftasonunun bana vermiş olduğu enerjiyla takılıyorum
Hepiniz sağlıcakla kalın....
Sevgiler&Saygılar
Özhan Olgun
KTM 640 Adventure R namı-diğer HaRd DesTeRe
En son HaRd_SaW tarafından Çrş Arl 15, 2004 6:58 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 01, 2004 Mesajlar: 8 Nerden: İzmir OFFLINE
Tarih: Çrş Arl 15, 2004 3:24 pm Mesaj konusu:
Resimler Süper, yazı da güzel de biraz büyük paragraflar olmuş gibi geldi bana
Hani yer yer resim aralarında yazı olsa, biraz da resimlerin açıklamaları olsa mükemmel olacak
Ama geziler için tek bir kelime, kışkırtıcı. _________________ F 650 more fun than a beer festival.
(MCN)
valla şöyle söliyim ben o yazıyı bile zar zor yazabildim...elimden ancak bu kadarı geldi...resimlerin bi çoğunun açıklaması var zaten yazıda artık ordan ayıklıcaksınız
Kayıt: Oct 26, 2004 Mesajlar: 81 Nerden: Bodrum OFFLINE
Tarih: Çrş Arl 15, 2004 3:51 pm Mesaj konusu:
resimlere göre açiklama yazsaydiniz daha ilgi çekici olurdu ben okumak gelmedi çok s1k1c1 geldi okadar vaktim de yoktu
çok güzel dogayla içiçe olmak bu gezi çok zorluk ve bana göre i$kence
size göre macera tab.kutlarim hepinizi
iltifatlarınız için teşekkürler... ben okurken sıkılmıcaklara yazdım zaten... sizin takdiriniz... siz bi gezi yaptığınızda sizin sıkılmıcağınız şekilde yazılarınızı yazarsınız...ama ben nası yazarsanız yazın okuyabilirim...
Tüm saatler GMT +2 Saat Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8Sonraki
1. sayfa (Toplam 8 sayfa)
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız