Endurocu.Com

         
 

 

 
         
  |  Giriş  |  Hemen Üye Ol    

 
  www.endurocu.com :: Başlığı Görüntüle - Motorkros Teknikleri

 Sıkça Sorulan SorularSıkça Sorulan Sorular   AramaArama   Motosiklet GruplarıMotosiklet Grupları   HesabınızHesabınız   Özel Mesajlar (PM)Özel Mesajlar (PM)   GirişGiriş 

Motorkros Teknikleri

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Sürüş Teknikleri
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alfa
------------------------
------------------------


Kayıt: Mar 04, 2007
Mesajlar: 527
Nerden: İstanbul
OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ekm 08, 2008 12:58 pm    Mesaj konusu: Motorkros Teknikleri Alıntıyla Cevap Ver

MOTORKROS DÖNÜŞÜNE GİRİŞ

Dönüş kompleks bir iştir, bir çok noktanın doğru zamanda göz önüne alınmasını gerektirir.

Burada bahsedeceğimiz konular oluk, çamur izleri yada alan dönüşü gibi konulara girmeyecektir. Amaç daha çok temel olan becerileri, bu becerilerin sizde refleks haline gelmesi şarttır, açıklamaktır. Ancak bu temel noktalar bir kere sizde sürüş becerisi olarak oturup ve siz bunlarda ustalaştıkça diğer ileri dönüş teknikleri bunların üzerine kolaylıkla oturtturulabilir.

Viraja giriş tekniğini çalışmak üzere eğitim alanına çıktığınızda önce bir tekniği çalışın. Bunda ustalaşınca diğerine geçin ve sonra tekrar bir diğerine daha.

İleriyi tarayınız:

Viraja yaklaşırken siz motorunuzu sürdüğünüz vitesin sayısına göre beher vites için bir veya iki motor ötesine bakmalısınız. Sadece ön çamurluğunuzun biraz önüne değil.

Bu denge kurmanızı sağlar ve herhangi bir engelin çarpması sonucu olaşacak yavaşlamaya karşı reaksiyon göstermeniz için size daha fazla zaman sağlar. Çoğunlukla yol yarışlarında da olduğu gibi virajın dış kenarından başlamak iyidir.

Fren yapmak için ayağa kalkınız:

Dönüşler yarış başlarında genellikle yumuşak geçer, yüzey düzgündür ancak yarışın ilerleyen safhalarında derin izler, çukurlar oluşmaya başlar. Bu oluşumlarda motorunuzun üzerinde yavaşlatıcı darbelere sebep olacaklardır. Bu yüzden siz viraj girişlerinde motor üzerindeki duruş pozisyonunuzu buna göre ayarlamalısınız.

Düzgün yüzeyli virajlara girişler daha yüksek süratlerde yapılabilir, bu durumda sürücü ağırlığını arkaya almalıdır ki fren yaptığınızda arka tekerin yerden kesilme eğilimini olabildiğince dengelesin. Ağırlığınızı arkaya aldığınızda dirseklerinizi yukarıda tutun. Bu sizin gidon üzerinde ki hakimiyetinizi artırır. Bacaklarınız dik tutmayın, dizlerden hafif kırık olsun. Bu çarpmaların tesirini azaltacaktır. Böylece bacaklarınız ve kollarınız süspansiyona yardımcı unsurlar olurlar.

Viraj yüzeyleri bozulup sürüş sertleştikçe girişlerde sizin motorunuzun üzerinde daha merkezi bir konumda oturmanız gerekecektir. Bu oturuş şekli ile siz motora ileri ve geriye doğru daha rahat bir hareket serbestisi vermiş olursunuz ayrıca motorun arkasının sizi havaya doğru fırlatmasından korunursunuz. Motoru dizlerinizle tutunuz. Dizler yine kırık, dirsekler yukarıda olarak süspansiyona yardımcı olun ve bu sizin sakatlanmamanız açısından da şarttır.

Daha ileri seviyedeki sürücüler için şunu önerebiliriz. Karşınızdaki engellerin(çukur yada yükselti) hepsi neredeyse birbirleriyle eşit boyutlarda ise frenleri kullanırken eş zamanlı olarak gazı biraz açın. Bu davranışınız zincir tork reaksiyonun bir kısmını boşaltacak ve buda arka süspansiyonlar üzerindeki yükü biraz azaltacaktır. Bu durumda süspansiyonların darbe emiş yetenekleri artacaktır. (Aşırı gergin zincir arka süspansiyonları kasar). Tek bir büyük çukura girdiğinizde de aynı avantajı elde edebilmek için fren uygulamasında iken bir gaz verme/kesme yapın.

Frenleri doğru kullanınız:

Durdurma gücünün neredeyse %75 i ön frenden gelir. Bunu hatırlayın ve sert zeminlerde bile fren kullanma konusunda kendinizden(becerinizden) emin olunuz.

Ancak arka freni ihmal etmeyiniz. Arka fren motorunuza yönsel doğruluk sağlar. Arka fren kullanılmadığı durumlarda şase çok fazla esneyeceği için motorda doğrusal yönden sapmaların olması kaçınılmazdır ayrıca arkayı kaydırarak yapacağınız hızlı karesel dönüşlerde yine arka fren kullanılır.

Virajın içine su gibi akınız:

Eski bir söz derki “yumuşak gidiş hızlıdır”. Bu eski deyiş dönüşlerde kesinlikle doğrudur. Viraja yeterince hızlı girebilmek sizin en dıştan gelerek direk olarak apeks noktasına yönelmenizle olur. Bir yol yarışçısı gibi düz bir hattı takip etmeniz en hızlı olan şekildir. Bu usul çift apeksli virajlar haricinde viraja daha düz(içten) girip apekste arkayı kaydırarak burnunuzu çıkış noktasına vermekten çoğu zaman daha iyi bir tur zamanı demektir. Çünkü kaydırma tekniğinin bir noktasında durma hızına kadar düşersiniz. Ama eğer biri sizi geçmeye çalışıyorsa bu tekniği kullanmayın çünkü diğer sürücü sizi mutlaka dönüş hattınızın iç tarafından kesecektir. Yarıştasınız birileri sizi bloke etmeye mutlaka çalışacaktır. Buna kızmamalısınız. Çünkü burası yarış meydanı. Tabi kuralları da vardır. Neticede Roma devrindeki gladyatörler değilsiniz.

Virajdan evvel doğru vitese geçmiş olunuz:

Bu kural bilhassa sağ ayağınız vites pedalından uzakta ve ön tekerin yakınında bir yerlerde olduğu için sola dönüşlerde daha önemlidir.

Viraja girmeden önce dönüş boyunca engellerin üzerinden geçerken kullanacağınız uygun vitese geçiniz. Bu sizin dönüş esnasında viteslere değil de dönüşün kendisine konsantre olmanızı sağlar. Ayrıca dönüş esnasındaki vites değiştirme hareketi motorun bir taraftaki dengesini bozacak ve dönüş işlemini sarsacaktır. Saniyelerle yarıştığınızı unutmayınız.

Dönüş için tek bir hareketle oturunuz:

Fren uygulamanızı son ana bırakarak yumuşak bir hareketle oturmadan hemen önce, viraja girmeden sıkı bir şekilde ve tek bir düzgün hareketle yapmanız gerekir.

Burada viraja girerken üç şeyden sakınınız:

1) Engellerin frenleyici darbeleri esnasında oturmak.(Ön tekeri bir engele vurduğunuzda bunun motor üzerinde hız kesici bir etkisi olur. Ayrıca ön lastiğin trail dediğimiz yerle temas yüzeyindeki pivot denen dönüş nokta ekseniniz de darbenin tesiriyle temas yüzeyinin önünden arkasında bir noktaya savrulur(negatif trail) ve buda motorun sürüş geometrisini bozarak dengenin kaybolmasına sebep olur). Ayakta iken hem motorun ağırlık merkezini aşağıya aldığınız için(seleden pedallara) ve hem de motorun altınızda daha rahat hareket etmesine olanak verdiğiniz için ve de kollarını ve bacaklarınızın da yardımcı süspansiyon görevi yaparak sizin darbeyi daha az hissetmenizle size psikolojik ve bedensel daha rahat hareket imkanı verdiği içi önemlidir.)

2) Gazı kapatma ve fren yapma arasında motora boşta gezinti zamanı bırakmak. (Yani ağır davranmayın. Motor yürüdüğü her cm yi sizin bilinçli olrak verdiğiniz komutla yapsın. Sizin isteminiz dışında tekerler dönmesin.)

3) Motora otururken eş zamanlı bir hareket olarak değil de sonrasında ikinci bir hareket olarak bacağınızı uzatmak.(Otururken kendiniz dönüşün tersi istikametine kaydırarak oturmalısınız ve aynı anda kalçalarınız seleye değmeden bacağınızda uzanıyor olsun.)

Engellerde darbelerle oluşan frenlenme(motorun hızının doğal larak düşmesi) esnasında sürücü oturur durumda ise bu durum süspansiyonların üzerindeki yükü artırır ki bu esnada siz süspansiyonlarınızın tüm gezinti aralıklarına(çatalların ve şokun sıkışma ve sekme arasındaki hareket mesafesi) en çok gereksinim duyduğunuz bir andasınızdır. Tabi kol ve bacaklarınızın süspansiyon işlevleri de iptal durumdadır.

Gezinti(boşta) zamanını azaltmak (ne frende nede gazda sert olmadığınızda) bir şarttır. İyi bir tur zamanı yapmak istiyorsanız bundan kesinlikle kaçınmalısınız.

Viraj girişinin son safhasına geldiğinizde tek düzgün bir hareketle ayaktaki frenleme pozisyondan öne doğru oturuş pozisyonuna geçiniz. Bunu yaparak ön tekere ağırlığınızı öne aktararak ön tekere azami yönlendirme yeteneğini vermelisiniz. Oturup sonra ayağınızı ileri açmayınız. İkisi düzgün, akıcı bir şekilde ve biri diğerinin ardından değil ama eş zamanlı olarak tek bir hareketle yapılmalıdır..

Dönüşün içindeki ayağınızı ileri, ön tekere doğru uzatınız:

Ayağınızı uzatırken ayağınızı yere ulaştırmaya(değdirmeye) çalışmayınız. Bırakın yer ayağınıza ulaşsın. Ayağınızı tekerden 30-40 cm açıkta olacak şekilde tutun. Botlarınızız yüzey üzerinde daha kolay kayması için parmaklarınızı yukarıda tutunuz.


Virajı Kesme:

Frenlemeyi bitirip giriyorsunuz, gözler ileride kesmeyi yapacağınız nokta üzerinde. Elciklere ağırlık verilerek ön teker traksiyonunu kuvvetlendirilir.

Seleye oturmaya başlamanızla birlikte gözlerinizi gitmek istediğim yere çevirin. Bu durumda o yer ana süpürme hattından dönüş yapacağınız eksen noktasıdır.

Eksen dönüşünü üst bedeninizle başlatacaksınız. Sağa dönüldüğü için hafifçe gidonun sol tarafına doğru yükselin ve arka freni motorun arkasını attırmak için kullanınız.

Motorun bayılmaması için debriyajı hafifçe çekiniz. Arka taraf hala kayıyor bu yüzden dengeyi üst bedeninizle muhafaza ediyorsunuz. Aynı zamanda olabilecek sürprizler içinde ileri bakıyorsunuz.

Yönsel değişimin neredeyse tamamlanmış olması gaz açmanızın ve ağırlığınızın öne alınmasının zamanını getiriyor. Debriyajı motoru zıplatmadan bırakın ve arka tekere spin attırmadan gaz vererek dönüşü tamamlayınız.

Çıkışta gaz verirken neredeyse gidonun üzerindesiniz. Önünüzde tepecikler yoksa bu şekilde virajı kesmek önünüzdeki yarışçının iç tarafına girerek onu geçmenizi sağlar. En önemli şey daima değişik hatları denemenizdir.


Virajda Kenarları Kullanmak:

Keskin viraja bakıyorsunuz. Zemin lastik izleriyle oyulmuş, oyukların içinde az taş parçaları görülüyor. Su birikintisine çok hızlı vurmak istemiyorsunuz ama fazla hız kesmek de derecenizi düşürür. Yarışta birisinin sizi geçmesine imkan verebilir.

Su birikintisinin üzerinden atlamaya geçmeden önce biraz hız kazanmak gerekli, üstelik yol aşağı eğimli, kenar çıkıntıyı kullanarak ivmenizi düşürmeden gazlayıp geçin. Vücudunuzu olabildiğince geri atın. Baş seviyenizin zeminden irtifasını ve üst bedeninizle birlikte yüzeye dik duruşunu muhafaza edin. Motorun havalanmaya yönelmesi bu duruşla nispeten engellenir ve uçuş olabildiğince alçak tutulur. Yere iniş anında, virajın içine doğru iniş yapacağınız için frene ve debriyaja dokunmaya hazır olun.

Hızlı ve usta sürücüler motorun arkasını önlerindeki virajın aksi istikametinde biraz attırırlar. Bu onları inişte dönüş için pozisyona sokar.


DÖNÜŞLERDE BACAĞIN KULLANILMASININ AMACI VE KURALLARI

İç taraftaki bacağın ileri çıkarılmasının amacı vücut ağırlığınızın öne aktarılması içindir. Bacak dönüş istikametini gösterir pozisyondayken sürücünün sele üzerindeki kalça pozisyonunu da gerekli yönde şekillendirir.

Kural 1: Bacağınızı direk olarak ileri doğru uzatınız. Bacağınızı motorunuzun merkezi hattına olabildiğince yakın tutunuz. Yana doğru açmayınız. Fazla yana doğru açmanız bacağınızın bir anda geri atılmasına sebep olabilir.

Kural 2: Ayağınızla yere dokunmayınız. Eğer ayağınız yere çarparsa bacağınızın motoru dengeleme etkisi ortadan kalkarak motoru üç ayakla dengelenen bir araç durumuna sokar. Motorun denge merkezini değiştirir.

Kural 3: Bacağınız takoz değildir. Daha çok ip cambazlarının elindeki uzun sırığın görevini yapmaktadır. Hiçbir şekilde ayağınıza yer üzerinde kayma yaptırılmamalıdır. Kaza ile yere çarparsa derhal kaldırarak yerden 10 cm yukarıda olacak şekilde tutunuz.

Kural 4: Diz ekleminiz tam açılmış durumda olmasın. Mutlaka biraz kırık vaziyette tutulmalıdır. Bu yerden bir darbe gelirse emebilmesi içindir. Ayrıca düşmeniz durumunda derhal bacağınızı geri çekebilmeniz için size gerekli esnekliği sağlayacaktır.

Kural 5: Dönüş biter bitmez uzattığınız bacağınızı derhal geri çekerek pedalın üzerin koyun. Geriye salınmasına yada herhangi bir sallanmaya izin vermeyiniz.

Kural 6: Dışa açtığınız bacağınızın motorunuzun arkasına çekilmesine asla izin vermeyiniz. Eğer bu bacağınızın motorun arkasına doğru çekiliyorsa kendi bacağınızın üzerinden geçme riski vardır. Yada bileğinizi burkabilir veya arka aks bağlantı somunun olduğu yere çarpması sonucu kötü zedeleyebilirsiniz.

Kural 7: Bacağınız ileri doğru açıkken motor kaymaya başlarsa iki seçeneğiniz vardır.

Seçenek 1) Bacağınızı derhal geri alıp ayağınızı pedalın üzerine çekin ve motorun kaymasına fren ve gaz kontrolüyle engel olmaya ve düzeltmeye çalışın.

Seçenek 2) Ayağınızı bir anlık motosikletle doğru açıda motoru doğrultacak bir ivme sağlamak için yere vurarak motoru düzeltmeye çalışınız. Asla kayma durumunda bacağınızı uzatılmış vaziyette tutmayınız çünkü gidon elcikleri baldırlarınızın üstünü diziniz dayanak noktası olmak kaydıyla levye gibi bastıracaktır ki bu çok acı verir.


FREN YAPMANIN İPUÇLARI

Kros sporunda fren yapmanın 10 adet ipucu vardır.

İpucu 1: Çok erken fren yapamayınız. Daha derine dalmak bir yarışçının rakibini dönüşlerde geçmesinin tek yoludur. Dönüşlerde açık almak zaman kaybıdır. (Bilhassa her lap 10 ve üstü dönüş içeriyorsa).

İpucu 2: Fren işaretleri kullanınız. Pist yarışçıları viraja yönlendiren işaretleri sayarlar. Bir pist yarışçısı, yada yol yarışçısı(trafiğe kapatılmış yollardaki resmi yarışlardan bahsediyoruz) 3., 2., yada 1. işrette fren uygulaması yapmayı seçebilir. Motorkrosçuların bu şekilde frenleme yapma işaretleri yoktur ama onlarda bir saman balyasını, bir kayayı, bir pet şişesini yada bayrakçıyı işaret olarak seçmemeleri için bir neden yoktur. İşaretinizi bir kere seçtiğinizde aynı işareti her tur (lap) için kullanınız. Birçok sürücü yarış ilerledikçe daha erken frenleme yapma davranışı içine girer.

İpucu 3: Fren kullanmaya karar verdiğinizde sert fren yapınız, kedi ile oynar gibi davranmayınız. Fren yapmanız gerektiğine karar verdiğinizde frenleri sıkı kullanınız.

İpucu 4: Motor dik durumdayken fren yapınız. Motor hala düz hatta gidiyorken frenleme işleminizin büyük bölümünü yapınız. Dik durumdaki motor lastiklerin en fazla yerle temas ettiği durumu verdiği için bu durumda tekerlerin kilitlenmesine, kaymaya ve sert zemine yatık vaziyete göre daha bir dirençlidir.

İpucu 5: Ön freninize güvenin. Duruş gücünün teknik olarak %70 i ön frenden gelir. Arka fren ise büyük oranda yönsel kontrolü sağlar. Birde arkayı kaydırmada kullanılır. Acil durmanız gerekince ön freni kullanın. Ama ön tekeri yumuşak zemine gömmemeye dikkat ederek.

İpucu 6: Kum, çamur ve tepeler daha az frenleme ister. Yukarı çıkışlarda gaz kesmek yeterli olabilir. Çünkü yerçekimi motorun momentumuna(ivmesine) karşı çalışmaktadır. Aynı dinamikle kum ve çamurda sürtünmenin yardımıyla daha az frenle duruş imkanı verir.

İpucu 7: Ters eğimli tepeler ve virajlar frenlere çok hafif dokunuş gerektirir. Ters eğimli bir virajda sıkı bir fren ve elbisenizin deseni değişir. Asfalt desenine benzer.

İpucu 8: Elcikleri kendi vücut yapınıza ve sizin fren yapma tarzınıza uygun olacak şekilde ayarlayınız. Ön fren elciğindeki boşluk minimum olmalıdır. Parmaklarınızın(genellikle tek parmak kullanılır) ilk ekleminin bükülmesi ile uygulama başlamalı ve ikinci ekleminin bükülmesi gerçekleştiğinde frenler kilitlenmiş olmalıdır.

İpucu 9: Debriyajı çekmeye hazırlıklı olun. Eğer önünüzdeki yarışçıyı gelecek virajda sollamak niyetindeyseniz bilhassa 125cc ler de yada 4 zamanlılarda debriyajı çekmeniz gerekecektir. Debriyajı çekmeniz size motoru bayıltmadan ön ve arka freni maksimum kullanma imkanı verir.

İpucu 10: Fren yaparak kaydırmada ustalaşın. Arka freni kilitleyerek virajlarda motorun arkasını kaydırmak eş zamanlı iki işlemi birden yapar. Arka teker kayarken ön fren motorun önünü apekse sabitlemekte kullanılır. Arka frenin kilitlenmesi ile kaymak özde dönüşün içindeki apeksin etrafında kaymaktır ve yeni hattınıza döndüğünüzde gazlayıp yolunuza devam edersiniz. Bu teknik bilhassa firkete-saç örgüsü(hairpin) virajlarda, yokuş yukarı dönüşlerde ve sertleşmiş toprak zeminlerde çok etkilidir.

Uyarı: Bu tip çalışmalar kros tip motorlarla, tam donanımlı, ayakta ve arazide ve kontrol altında yapılır.



ATLAMANIN GENEL KURALLARI

Yaklaşmak:

Atlama noktasına yaklaşmak doğru olmalıdır aksi takdirde atlama işleminin geri kalanı kesintiye uğrar. Önünüzdeki ize en iyi hattı görmek için bakın. Çoğunlukla havada kalış sürenizi kısaltmak için atlamanın en alt bölümüne bakarsınız ama şayet atlamanız süper kros sitili, birer seri sıçramalar şeklinde olacaksa veya iniş bölümündeki kayalar, çukurlar vs gibi engellerin arasına atlayacaksanız bu engelleri aşabilmek, aralayabilmek için sıçramanın en üst noktasına bakmanızı tavsiye ederiz.

Atlama hattınızı seçerken yol yüzeyindeki oluklardan, derin izlerden kaçının. Bunlar iniş de bazen motoru yana doğru adeta tekmeler gibi bir etkiyle iterek inişinizin bir kazaya dönüşmesine ve düşüşe sebep olur. Eğer seçiminiz iyi değilse ve çapraz oluklar ile karşılaşılırsa aynı sonuç meydana gelebilir.

Atlama noktasına yaklaştıkça ileriye, ineceğiniz yere bakın. Motoru dizlerinizle, bacaklarınızla kavrayın ve saldırı pozisyonuna geçin.(Vücut ağırlığınız merkezde, dirsekler yukarıda ve bacaklar, kollar hafif kıvrık ). Yolda derin oluklar varsa ayaklarınızın burnunu hafif yukarı kıvırın ve pedallar üzerinde az geri alın ki yaylanmalar sırasında bir yere takılmasın.

Devir motorun gücü en iyi verdiği noktada olsun. Hedefiniz olan noktaya ulaşmanızı doğru güç sağlayacaktır.

Kalkış:

Kısa mesafelerle gökyüzüne doğru çok dik atlamalarda gazı çok az kesin ve sonra yerden kesileceğiniz noktaya yakın arka tekere iyi bir dönüş vermek için hızlı bir devir artışı yaptırın. Bu tip atlayışlarda ağırlığınızı da öne almak motoru havada kontrol edebilmek için gereklidir.

Bazı durumlarda tümüyle atlamadan kaçınmak, havalanmaya yakın geç fren yaparak gücü düşürerek karşıya geçmek daha hızlı olabilir. Bunu yapmayı seçerseniz bedeninizin düşüşü karşılayabilmesi ve yere yakın olması için ağırlığınızı düşüş noktasının üzerinde arkaya ve aşağıya verin.

Yarış esnasında bazı atlayışlar sert tekme denen keskin çıkıntılar(yükseltiler) yaratmaktadır. Doğru ele alınmazsa bu durum motorun arka kısmını havaya doğru fırlatır. Bunu karşılamak için motorun arka tekeri çıkıntılara vurduğunda ekstra doz gaz verin, motoru bacaklarınızın arasında sıkıca tutun ve amortisörlerin şoku emebilmesi için ağırlığınızı geri verin.

Uçuş Hattı:

Havadayken şayet atlamanın ilk iki kademesinde doğru sürüş taktiklerini kullandıysanız problemsiz olarak motorunuzun üstünde durursunuz. Gevşemiş, rahat olun bırakın motor size gelsin. Elcikleri sıkmayın. Eğer hattan sapıyorsanız sakın donup kalmayın, hala motorun açısını değiştirebilirsiniz.. Siz serin kanlı olun. Donup kalmak, kasılı gitmek çok sert bir iniştir.

Ön tekeri hafif havada tutmak yumuşak bir iniş için gereklidir.

Eğer rampaya yada eğime iniyorsanız iniş yüzeyinizin açısıyla inmeye çalışınız. Yükseklik duygusuna bir kere alışıldıktan sonra havadayken bunu yapmak zor değildir.

Şayet ön teker çok yukarı kalkıyorsa debriyajı çekin ve fren kullanarak arka tekeri kilitleyin. Bunun dışında önü aşağı indirmek ağırlığınızı hafifçe öne kaydırmakla da yapılabilir. Tekrar yere indiğinizde debriyajı bırakmış ve arka tekere güç aktarmış olduğunuzdan emin olun.

Arka teker yükseliyorsa ağırlığınızı arkaya verin ve motorun devrini yükseltin. Bu arkanın hafif bir miktar aşağı inmesini sağlar.

Şayet atlama rampasında arka teker yanal kayma yaparsa bunu beden diliyle düzeltmeye genellikle zaman yoktur. Durumu kurtaracak tek şey inişte bu tekerin motoru götürüyor olmasıdır. Motoru sıkı tutun ve ileri bakın. Arka teker yanal kaymadayken gazı kesmek yada frene dokunmak high-side olup rampadan motorsuz atlamanız demektir.

Her şey çok ters giderse, kaza kaçınılmaz görünüyorsa soğukkanlı olun ve motorla kalın, yere ilk darbeyi vücudunuzun yerine motorunuzun süspansiyonları karşılasın.

İniş:

Yönünüz ve açınız iniş yolunuza uygun olsun.

İyi bir sürüş için inişten hemen evvel biraz gazlayın. Bu motorun pistte olumlu yönlenmesini sağlayacaktır. Ayrıca hızlanmanız yere indikten sonra gazlamaya kıyasla daha çabuk olacaktır.

Gerçekten aşırı sert inişlerde devri yükseltmek süspansiyonları sıkılaştıracak olan zincir torkunu sağlar.

Yere değdiğinizde saldırı pozisyonunuzu muhafaza ederek şokun bir kısmını kol ve bacaklarınızla karşılayın. Bacaklarınız dümdüz vaziyette kilitli yere iniş yapmayın.


UZUN YOL MOTORKROS YARIŞ TAVSİYELERİ

Çok sert virajlar dışında ayakta durunuz. Bu size motor üzerinde daha fazla kontrol gücü verir ayrıca sırtınız ve beliniz yerine bacaklarınız süspansiyon görevi görür.

Başınızı/bedeninizin üst tarafını oynatmayın. Bir ağaç dalından başınızı korumak dışında.

Motoru kontra dengede tutun. Tırmanıyorsanız öne eğilin, iniyorsanız geri oturun. Aynı şekilde bedeninizi motor sağa sola oynadıkça oynatmadan yer yüzeyine olabildiğince dikey olarak tutun.

Eldivenlerinize bebek pudrası sürün, sıcak günlerde ellerinizin terlemesini önleyecektir. Ayrıca koruma parçalı alt giysi giyiyorsanız bacaklarınızı da pudralayın, alt giysinin bacaklarınıza yapışmasını önler.

Yarıştan 2-3 gün öncesinden başlayarak çok su içiniz ayrıca spor içeceklerde içiniz. Yarıştan birkaç saat öncesinde ise su içmeyi bırakınız. Bu sizin yarış esnasında fazla pitstop(ihtiyaç molası verme) yapma ihtiyacına girmemeniz içindir. Ayrıca tuz alımınızda yüksek olsun.

Diğer yarışçılara karşı düşünceli ve gerektiğinde yardıma hazır olunuz.

Yarış öncesi ihtiyaç listenizi iyi ezberleyin yada yazın.

Dönüşlerde öne eğilin. Tankın üzerinde yüksek bir şekilde dönüş yönünde.

Dönüşlerde yardımı olması açısından debriyajı çekiniz. Bu sizin sert noktaların üzerinden aşmanıza yardımcıda olacaktır ayrıca motorun durmasını engelleyecektir.

Spor içeceklerinin etkili olabilmesi için yarıştan epey önce içilmeleri gerektiğini biliniz.

Kondisyonunuz tam olmalıdır. Uzun kros yarışlarında kolların, bacakların, omuzların ve sırtın ne kadar zorlandığını ancak yarışmış olanlar bilir.


YARIŞ HAZIRLIĞI

1. Çok su içiniz. Minimum 3-4 litre/gün olmak kaydıyla yarış öncesi 3-5 gün boyunca.
2. Yarıştan bir gün önceki antrenmanınız da bile çok su içiniz.
3. Sürüşten hemen öncesinde ve sonrasında “Gatorade” içiniz.
4. Gereksiz durma ihtiyacınızın olmaması için yarıştan 1.5-2 saat önce tüm içme işlemini bırakınız.
5. Duruş zamanından(cut-off time) hemen önce enerji içeceği, fıstıklı bal, jeli sandviç(protein ve şeker) tüketiniz.
6. Tüm donanımlarınızı ilk ihtiyacınız olacaklar en üstte olacak şekilde yarıştan çok öncesinde hazırlayıp yerleştiriniz.
7. Esas eldivenlerin altına iç eldiven giyiniz onun öncesinde ellerinize bebek pudrası sürünüz.
8. 32 ve üstü derecelerde başınız hariç tüm vücudunuzu bebek pudrası ile pudralayınız.
9. Çok tozlu bir parkurda iseniz özel bir yüz koruma camı(googles) kullanılmalıdır. Bu iç koruma camının üst tarafındaki köpük çerçevesine, yüzünüzün olduğu tarafına değil dış tarafa olacak şekilde çerçeve gresi sürünüz.
10. Bu koruma camlarını gelişi güzel atmayınız. Kullanıp atabileceğiniz kaplar kullanınız.
11. İçi buz dolu bir heybe taşıyın çünkü “Gatorade” in tadı tahammül edilmeyecek kadar berbattır.
12. Tüm donanımlarınızı giyiniz.

Gatorade, Florida Üniversitesince bulunan bedenimizdeki elektrolitleri yenilemek için sporcularca içilen, bedenin su kaybından kurumasını önlemek için aldığımız suyun gene bedenimizce kullanılabilmesini sağlayan %6karbonhidrat ve minerallerden mürekkep su rengine yakın rengi olan bir spor içeceğidir. Çeşitli tatlandırıcılı, limonlu, portakallı vs gibi karışımları vardır.


VİRAJLARLA BAŞ ETMEK

Virajlarla baş etmek her şeyden önce ivmelenmek, zamanlamak, ve vücut pozisyonu(ağırlığın aktarılması) demektir.

1. Viraja girmeden vitesinizi seçin ve frenlemenizin çoğunun motor kompresyonu ile yapılması gerekmektedir. Motoru bayıltırsanız ancak doğru pozisyonda iseniz tekrar vurdurarak çalıştırmanız sorun olmaz.(Bu teknik piston üzerindeki basıncı boşaltma mekanizması olan dört silindirliler için mümkündür.)
2. Çok sert frenler yapılmamalıdır. Motor kompresyonu kısmen arka tekerin tutunmasını sıfırlayıp “back in” denilen arkanın yanınıza gelir şekilde savrulmasını sağlayacaktır.
3. Ön teker viraja girmeden hemen önce debriyajı tam ve hızla çekin, ağırlığınızı ön teker üzerine kaydırın ve ön teker apekse varır varmaz arka freni kazıklayınız.
4. Bakışınızı çıkışa doğru çeviriniz. Arka kayarak sizi doğru yöne çevirdiğinde motoru dönüşe doğru yönlendirin(gidonu çevirin) ta ki her şey sizin istediğiniz yönü gösterinceye kadar.
5. Dört zamanlı motorun debriyajı elektrik düğmesi gibi kullanılmalıdır. İki zamanlının debriyajı ise tüye dokunur şekilde kullanılmalıdır. Aksi takdirde iki zamanlı motorun debriyajını akşam yemekte kızarmış rosto olarak yersiniz. Dördüncü adımı tamamladığınızda arka freni serbest bırakıp tetiği çekin. (Gazlayın).


SPORCULARA BESLENME TAVSİYELERİ

Altı Çeşit Temel Gıda Vardır:

. Karbonhidratlar,
. Yağlar
. Proteinler
. Mineraller
. Vitaminler
. Su.

Karbonhidratlar vücudun ana yakıtıdır. Oksijen ve limitli oranda yağ ile birlikte spor çalışmalarında kassal faaliyetlerin yakıtını verirler. Bedence kolayca işlenir ve bir saat kadar kısa bir sürede hazmedilirler. Şeker, nişasta ve selüloz belli başlı karbonhidratlardır. Şeker basit karbonhidrat olup bal, tatlılar, reçeller, dondurma, tahıl ve çeşitli soslarda bulunur. Kolay hazmedilir ve vücutça derhal yakılırlar. Çabuk enerji verirler ama takiben vücudun çabuk yorulmasına da sebep olurlar. Bu yüzden basit karbonhidratlar beslemenizin küçük bölümünü oluşturmalıdır. Nişastalar daha komplike karbonhidratlardır. Hazım esnasında glikoza çevrilerek kısmen hemen enerji için kullanıldıkları gibi karaciğerde gerek olduğunda salınmak üzere depolanabilirler. Fasulye, bezelye, fıstık, meyve, sebze ve kabuklu hububatlar nişasta içerir.

Yağlar en konsantre gıda enerjisini sağlayan ve neredeyse gramında iki misli daha fazla miktarda enerji sağlayan gıda kaynaklarıdır. Bir gram yağ 9 kalori sağlar ancak yağlar diğer karbonhidratlar gibi vücudumuzca kolayca kullanılamaz. Daha konsantre oldukları için hazımları daha fazla zaman ve enerji tüketir. Yağlar kalp, karaciğer ve böbreklere koruyucu bir takviye sağlar ve enerji deposudur ancak fazla alınması tavsiye edilmez. Kilosu fazla bir kişi beslenmesindeki yağ tüketim oranını %20 azaltmalıdır.

Suyun yanında proteinler vücuttaki bol bulunan maddelerden biridir ve vücudun büyümesi ve kendini tamir edebilmesi için gerekli maddeleri sağlarlar ancak aşırı alınırsa yağa dönüşürler. Her çeşit et, balık, tavuk ve bunların ürünlerinde bulunur. Mineraller beden dokusunun gelişmesi ve genel sağlığı için gereklidir. Dengeli bir besleme ile elde edilirler.

Vitaminler bedenin bakımı ve işlevselliği için gereklidir. C vitamini turunçgillerde, sebzelerde, B vitamini kabuklu tahıllarda, muz ve ette, D vitamini yağla birlikte çözülebilen bir vitamin olarak çeşitli gıdalarda ve güneş ışıklarında, E vitamini dolaşım ve nefes sistemimiz için gerekli oksijenin bedenimizce kullanımını sağlayan bir enerji kaynağı olarak dengeli besleme ile alınır.

Su vücudumuzun ağırlığının %60-65 ini teşkil eder ve vücut ısımızı düzenleyerek enerji sağlayan gıda maddelerinin kaslara taşınmasına yardım eder. Eforlu hareketlerle güç sarf etme esnasında kaybedildiği kadar suyu alarak kaybedilen beden ağırlığını muhafaza etmek hayati önem taşır.

Beslenmek(Yakıt almak):

Karbonhidrat yüklemesi profesyonel sporcularca yarış gününe kadar yapılır. Bu glikojeni depolar. Glikojen kasların yakıtı olarak sporcuya efor süresince ilave güç ve enerji sağlar. 90 dakika süreler üzerinde efor harcayacak sporcular için bu çok önemlidir. Yükleme yarıştan 3-4 gün önce yapılmış olmalıdır ve yarış gününe kadar kaslardaki glikojen yakışını azaltmak için antrenman faaliyetleri azaltılmalıdır. Yarıştan bir gün önce ise istirahat edilmesi tavsiye edilir. Şayet karbonhidrat yüklemesi sizde karın şişkinliği yaparsa lifli yiyecekleri beyaz ekmek, pirinç, kek, cornflakes gibi yiyecekler alarak azaltınız. Buda şişkinlik hissinizi azalmaya yetmezse meyve suları ve spor içecekler ilaveten alınmalıdır.

Bedeninizin yakıtı elbette motorunuzun yakıtı kadar önemlidir. Genç iken, daha alt sınıflarda yarışırken beslenmenize çok fazla dikkat etmeseniz de başarı için belki yeter ama üst liglere geçtikçe hız artar ve parkurlar uzar ve zorlaşır. Yani beslenmeniz çok daha fazla önem kazanmaya başlar. Antrenman/yarış beslenmenizde %55-60 oranında karbonhidratlar, %20-30 oranında yağlar, ve %12-15 oranında proteinler olmalıdır. Burada hayvan etleri önemli gibi gözükse de sanıldığı kadar yararlı değildir hatta aşırıya gidilirse zararlı da olabilir. Bunun yerine tahıl, sebze ve meyveler sürücülerin kalori ihtiyacını karşılamada ilk sırada olmalıdır. Fıstık, kabuklu buğday, ekmek, yulaf ezmesi, uzun taneli kahverengi pirinç size ihtiyacınız olan protein, vitamin, mineral, doymamış yağ ve lifler konusunda yeterli olacaktır. Sebzeler protein, mineral ve enzimlerle doludur. Birçok sebze çiğ yenmelidir.Patates, brokoli, mısır, yeşil fasulye ve Brüksel lahanası gibi sebzeler fırında yada buharda hafif pişirilerek yenmelidir. Haşlamak birçok vitamin ve minerali yok eder. Meyveler mineral, vitamin ve karbonhidratlarla doludur. Vücuda enerji ve hazım için gerekli maddeleri sağlarlar. Ancak meyveler dalından koparıldıktan sonra besleme değerlerini kaybetmeye başlarlar. Bu yüzden mümkün olabildiğince taze tüketilmelidirler. Konserve meyveler kalın ve şekerli bir şurup tabakası ile kaplanmış olduğundan kullanılmamalıdır.

Vücudumuzun %60-65 i su dur ve kaslarımızın %70 i sudan ibarettir. Su aldığımız gıdaların kaslara taşınmasına yardımcı olduğu gibi ayrıca nefesle de vücut ısının ayarlanmasını sağlar. Aşırı güç sarf ettiğiniz antrenmanlarda aldığınız su miktarı kaybettiğinize eşit olmalıdır. Sık olarak az miktarda su almak uzun aralarla fazla miktarda suyu bir kerede almaya tercih edilmelidir. Yarışın her 15 dakikası için 150-250 ml su alınız.

Şeker çok faydalı değildir ama tüm yiyeceklerde bilhassa fastfoodlar da fazla olarak bulunur. Fiziksel iyiliğe çok az katkısı vardır. Hatta bedenin işlevselliğini engelleyerek fiziksel performansı engelleyebilir. Tek gerekli olduğu zaman uzun yol dayanıklılık sürüşlerinde enerji patlamasına gerek duyduğunuz zaman alınmasıdır.

Fastfoodlar bir sporcuyu tok tutabilir ama beslemez buda bu tip yiyeceklerden kaçınılmasını gerektirir. Aşırı şeker, rafine karbonhidratlar, yağlar, kalori ve ilave maddeler fastfood demektir. Vitamin ve mineral bakımından yetersizdirler. Fastfoodlar bir insanın ihtiyacı olan tuz miktarından %75 daha fazlasını içerirler. Yine fastfood içecekler de aşırı şeker ihtiva etmeleri yüzünden kaçınılması gereken içeceklerdir.

Özetle:

Çocukluğumuzdan beri uzun yıllardır alıştığımız beslenme alışkanlıklarımızı ve damak tadımızı sporculuk hayatımızda başarılı olabilmek için değiştirmek zorundayız. Yarış için gereken enerjiyi ve düzenli bedensel işlevselliği sağlayan besinlere yönelerek sakatlıklardan çabuk iyileşmek, fiziksel performansın yükselmesi gibi hedefler için beslenmeliyiz. Tatları için değil.

Maksimum enerji için karbonhidratları bol alınız.
Yağı, hazmı yavaşlatacağı için azaltınız.
Protein alımınızı ılımlılaştırarak karbonhidratlara ağırlık veriniz.
Tuzlu yiyeceklerden yada yiyeceklerinize tuz ekmekten kaçınınız. Bu bedenin çabuk susuz kalarak kurumaması içindir.
Kafein ve alkolden uzak durunuz.
Lifli yiyecek alımınızı azaltınız.

Karbonhidratlar:

. Ekmek, kek, az yağlı fırın ürünleri(bisküvi, tatlı).
. Pirinç ve diğer tahıllar.
. Patates, mısır tipi sebzeler.
. Fırında pişmiş fasulye ve bezelye.
. Taze veya konserve meyve ve meyve suları.
. Süt ve yoğurt.


LASTİĞİN KROS MOTORLARDA İŞLEVLERİ

1. Lastikler sadece yol tutumunu sağlamaz aynı zamanda da süspansiyonun bir parçasıdır. Bu yüzden her sürüşten önce ve lastikler soğukken hava basınçlarının kontrolü çok önemlidir.
2. Hava ısındıkça genleşerek hacmi artar. Lastiklerde kullanıldıkça içlerindeki havaları ısınarak basınçları artacaktır. Güneş altında duran araçların lastikleri de bu sebeple basınç artmalarına maruz kalacaklardır.
3. Kros motorlarda genellikle lastik havaları ön 12psi arka 13psi dir. Gece yarışlarında gündüz basılmış havalar tekrar kontrol edilmelidir.
4. Sert zemin yarışlarında 11.5psi ön ve 11 psi arka tavsiye edilir. Bu basınçlar büyük kaya yada köşeli taşlar olmayan superkros yarış parkurları için uygundur. Orta sert zeminlerde ön 12psi ve arka 13psi tavsiye edilir. Kum veya çamurda 12psi ön ve 10 psi arka iyidir. Düşük basınç lastiğin kaygan zemini tutmasını kolaylaştıracaktır. Ama yer yer kayalık alanlardan geçilecekse 10 psi jantların zarar görmesine sebep olacaktır.
5. Motokros yarışlarında yarış şartları daha kontrol altında tutulabilen bir tarz olduğu için düşük basınçlarda sürüş kolaydır ama offroad yani yol dışı sürüşlerde kayalık alanların olabileceği ihtimali daha yüksek basınçların olmasını gerektirmektedir. Kayalar yada köşeli büyük çukurlardan lastikleri janta darbe gelecek oranda düzleşerek zarar vermesini önlemek için basınçlar daha yüksek tutulur. Tavsiye edilen basınçlar ön 13 psi ve arka 13.5-14 psi dir. Şayet bol kayalı çöl şartlarında yüksek süratlerde sürüşler yapılacaksa arka tekerin 18 psi olmasını tavsiye ederiz.


Alfa.
_________________
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.

http://alfamotosiklet.blogspot.com
www.alfamotosiklet.net
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
Sponsor Linkler







Tarih:     Mesaj konusu:

Başa dön
Hızlı Cevap
Kullanıcı Adı:


Very Happy Smile Sad Surprised Shocked Confused Cool Laughing Mad Razz Embarassed Crying or Very sad Evil or Very Mad Twisted Evil Rolling Eyes Wink Exclamation Question Idea Arrow Neutral Mr. Green
Seçenekler
Son Mesajı Alıntı Yap
 
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Sürüş Teknikleri Tüm saatler GMT +2 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

   
 
 
Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar