Endurocu.Com

         
 

 

 
         
  |  Giriş  |  Hemen Üye Ol    

 
  www.endurocu.com :: Başlığı Görüntüle - MOTOGEZİ AVRUPA2007

 Sıkça Sorulan SorularSıkça Sorulan Sorular   AramaArama   Motosiklet GruplarıMotosiklet Grupları   HesabınızHesabınız   Özel Mesajlar (PM)Özel Mesajlar (PM)   GirişGiriş 

MOTOGEZİ AVRUPA2007
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantılar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
bulba
Yeni Üye
Yeni Üye


Kayıt: Oct 31, 2007
Mesajlar: 8

OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ekm 31, 2007 1:29 pm    Mesaj konusu: MOTOGEZİ AVRUPA2007 Alıntıyla Cevap Ver

“Tüm ikiteker gezginlerine ilham kaynağı ve yol göstericiliklerinden ötürü şimdiden teşekkür ederim.”

“Umarım hareket günümüz olan 29 Ağustos'a kadar bir terslik çıkmaz ve deneyimlerimize bu sayfalardaki aktarımlarla devam ederiz.”

Demiştim.


Avrupa turu 2007 tamamlandı yurda dönüldü ve artık rapor yazma vakti;

4 kişi -İki Motosiklet;

Halil Karabulut & Figen Karabulut ………………….Honda XRV750 Africa twin (Xena)
Burak Kanra & Artçısı.............……………………...BMW 1150 GS Adventure


Motorların bakımları yapıldı.
Honda XRV750 Africa twin için; Ali Esengül ve ekibine teşekkürler.(Kızıltoprak)
Bmw 1150 GS için ise ; İbrahim Turan ve ekibine teşekkürler.(Güngören)


ROTA; İstanbul'dan hareketle başladı ve aşağıdaki şekilde devam etti.

ROTA HARİTASI ;



9350 km 30 Gün.

Ülkeler;

Türkiye-Bulgaristan-Makedonya-Kosova-Karadağ-Hırvatistan-Bosna Hersek-Hırvatistan-Slovenya-İtalya-Avusturya-Almanya-Hollanda-Belçika-Fransa-İtalya-Yunanistan-Türkiye

1.Gün;

İstanbul-Kapıkule-Filibe(Plovdiv) 418 km.

Ataşehir’den yola çıktık ve saat 15.00’de Burak ve Ayşegül ile Bahçeşehir kavşağında buluştuk.

Hiç durmadan Kapıkule’ye vardık.

Yarım saat içinde işlemlerimiz tamamlandı ve ilk ucuz benzin için Bulgaristan’girer girmez akaryakıt molası verildi.


Yastığa dikkat!


Ve ilk günün sonunda Filibe’deyiz.

Kalacak otel ararken trafik ışığında önümdeki 16 plakalı minibüs dikkatimi çekiyor.
Yanına yaklaşıp selam veriyorum ve temiz ve sevimli(ucuz!) bir otel soruyorum.
Cevap;-Bizi takip edin.Kaldığımız otel uygun.Ve yeşi ışık yanıyor.
Başlıyoruz takibe.
Arabada 5-6 erkek var ve daracık yollardan tepelere doğru çıkıyoruz.
Sonradan anlaşıldığı üzere o anlarda hepimiz aynı düşünceye kapılmışız.
Bizim tur birinci gün bitecek galiba!
Sonunda gerçekten temiz ve sevimli bir otele varıyoruz ve akşam şehri turlamak isteyince anlıyoruz ki biz şehrin merkezindeyiz.
Bir Türk firmasında çalışan bu yardımsever insanlara içimizden geçenleri anlatamıyoruz tabiî ki.

Filibe’de kaldığımız otelden manzara;




Filibe Osmanlı etkisini taşıyan ve nehir ile eski ve yeni olmak üzere ikiye ayrılmış şirin bir kent.

2.Gün;

Filibe(Plovdiv) – Üsküp 387 km.

Filibe-Üsküp rotasını gözden geçirdik ve Üsküp’e doğru yola çıktık.



Sofya’da birkaç saat şehri turladık.





İstikbal reklamı taşıyan bir tramvay Sofya caddelerinde.



Ve tramvayın makinisti!



Bulgaristan-Makedonya sınırından önce son bir mola veriyoruz



Hala Osmanlı etkisinde olan mimarileri ve camileriyle kasabalar devam ediyor.


Makedonya sınırından kolayca geçtik ve Üsküp’e doğru devam ettik.

Makedon sınırından sonra bir dere kenarında duruyoruz;

Küçük bir çocuk ve babası bize doğru geliyor ve tarzanca muhabbet ediyoruz.
Çocuk bize bi koşu su getiriyor biz de çikolata ikram ediyoruz.
Derede el yüz yıkamaca ve devam…

Üsküp’e girişte bir genç bize işaret ediyor ve duruyoruz.
Üsküplü bir Türk kardeşimiz.Sohbet ettik ve ona uygun bir otel sorduk ama pek yardımı olmadı çünkü tüm iyi niyetiyle 20 Euro civarında dediği otel 120Euro fiyat çekti ki biz zaten oteli gördüğümüzde farklı bir beklentide değildik

Üsküp’te Migros;



Cami gibi kilise;



Şehir içinde turlayarak kalacak uygun bir yer bulalım dedik ve kendimizi Türk konsolosluğunun sokağında bulduk.

Bir otomobilin içindeki konsolosluk görevlisi hanımlar ile sohbet ettik.

Üsküp’te Türk pasaportları çok kıymetli imiş ve bazı otellerde pasaportunuz birden kaybolabiliyormuş.

Bize yardımcı oldular ve Türk asıllı bir taksici çağırttılar onu izleyin size güvenilir bir yer bulur dediler.

Küçük bir otel’de gösterişsiz ama çok temiz ve konforlu odalarımızı böylece tutmuş olduk.


Taksiciyi akşam tekrar çağırdık ve motorsuz olarak , Üsküp sokaklarında turladık, bize kenti genel olarak tanıttı ve yaya bölgesi olan merkeze bıraktı.

Devam edecek…

3.Gün;

Üsküp-Podgorica 355km.

Sabah kahvaltısında otelde çalışan türk garson bize rota konusunda yardımcı oluyor ve Sırbistan’a girmeden, Kosova’dan doğruca Karadağ’a gidiş rotasını oluşturuyoruz .

Makedonya’dan Kosova sınırına doğru yol alıyoruz.


Kosova sınırında sigortamızın Kosova için geçersiz olduğunu ve sigorta yapmamız gerektiğini öğreniyoruz ve yaptırıyoruz.
Motor başı 20 Euro.

Artık Kosova’dayız.

Zincir yağlmaca;


Çok sıkıcı dümdüz yollardan ilerliyoruz bizim için yeni gidilen bir coğrafya olmanın ötesinde sıkıcı bir yol.


Yolda sürekli askeri konvoylara rastlıyoruz.

Tanıdık yollarda gibiyiz;


Priştina’ya girmiyoruz.




Pec yönüne devam ediyoruz.


Sonuç; Haritamda Mitrovica’nın üzerini kocaman çarpılamama rağmen ,Mitrovica giriş tabelasını görüyorum ve hemen sağa çekiyorum.

Priştina’dan Pec yönüne gitmemiz gerekiyordu fakat çıkışı kaçırmışız.

Kısa bir durum değerlendirmesi bir iki sormaca ile nefis yollara giriyoruz.
Bol virajlı ,sakin dağ yollarındayız artık ve manzaranın tadını çıkararak Pec’e doğru yol alıyoruz.

Pec’e girdiğimiz anda köfte kokularını duymaya başlıyoruz.Biraz sonra bir dükkanının önünde duran adama ingilizce Karadağ yolunu soruyoruz ama bir türlü anlaşamıyoruz derken adam başlıyor Türkçe konuşmaya.

Biraz sohbet ve konuyu köfte kokularına getiriyoruz.
Oğluna bize yardımcı olmasını söylüyor ve en iyisi dediği köfteciye gidiyoruz.



Köfteci kahve içermisiniz? diye soruyor ve memnuniyetle kabul ediyoruz.

Köfte üzeri, Türk kahvesi iyi gitti doğrusu.

Tekrar yoldayız.



Pec’ten Karadağ sınırına doğru yola çıkıyoruz.



Sürekli tırmanıyoruz ve ağaçların azaldığı yükseltiden sonra inmeye başlıyoruz ve Karadağ sınırı karşımızda.



Karadağ diye boşuna dememişler, doğrusu adına uygun dağlık bir ülke.

Sınırda Karadağ için vize istiyorlar.Henüz yeni bir ülke olduğundan sınır polislerininde fazla tecrübesi yok ve bir-iki telefon konuşması sonunda vize ücretlerimizi 46Euro kişi başı ödüyor ve yola keyifle devam ediyoruz.



Karadağ’ın kasabaları oldukça temiz.


Berane’ye doğru yol alıyoruz.Çok keyifli dağ yollarını katetmekten ötürü keyfimizyerinde.

Berane’den sonra Podgorica yönünde yola devam ediyoruz ve aşağıdaki iki fotoğrafın hiç bir şey anlatamadığı kadar güzel dağ yollarına ulaşıyoruz.





Ne yazık ki hafif bir yağmur başlıyor ve fotoğraf makinalarını tank çantasına kaldırıyoruz.
Sonra ki keşkeler fayda etmeyecek.


Acaba Alp’ler bize bu keyfi verecek mi?

Podgorica’yı biraz geçip uygun bir otel bulmayı düşünüyoruz.

Yağmur şiddetini gittikçe arttırıyor, gök delice kükrüyor ve karanlığa kalıyoruz.

Yol kenarında arabalarının içinde bira içen(tanıdık manzara) gençlere otel soruyoruz.

Birkaç km ilerde otel olduğunu öğreniyoruz ve sezonu kapamış boş bir otelde iki oda tutuyoruz.

Sabah erkenden kalkıp Dubrovnik’e doğru yola çıkacağız.

Devam edecek…

4.Gün;


Podgorica-Dubrovnik 127 km


Sabah erkenden kalktık ve dandik otelimizin çok güzel göl manzarası olan bir bölgede olduğunu anlayabildik.

Çok merak ettiğimiz Dubrovnik için at binildi ve yola düşüldü.


Karadağ’ın sahil şeridine 7km’lik bir tünel geçişi ile ulaştık.

Ve ilk manzaralar;


Budva;





Mola verelim dedik ama saat 07.00h den önce kahve yokmuş.

Halil ve Figen molada;


Karadağ sahilinden yola devam ediyoruz ve Kotor’da yolu kısaltan bir deniz geçişi yapıyoruz.

Amcam zıpkınla balık avında;




Motor denizde!!!


Karadağ Hırvatistan sınırını 5 dakika sürmeden geçiyoruz.Hırvatistan bize vizeuygulamıyor.
Genelde tüm sınırlarda arabaların yanından en ön (yana) geçtiğinizde zaten yol veriyorlar.
Tüm gezi boyunca, bizden kaynaklı bir sorun olmadığı müddetçe, her zaman araç sürücülerinin yol verdiğine ve sürüşümüzü kolaylaştırdıklarına şahit olduk.Bu durum ne yazık ki Türkiye yollarına dönünce daha iyi anlaşılıyor.

Hırvatistan’da sahil boyunca sürüşümüz devam ediyor.

Ve… Dubrovnik karşımızda



Dubrovnik hatırası;



Büyük hatamız.(Aptallığımız da denebilir)

Dubrovnik girişinde yol kenarına yanaşmıştık.
Tam yola devam edecek iken Burak’ların arkasına bir motosiklet yanaşıyor ama ben anda gazladım bile ve Burak’larda takip ediyor beni.
Duran diğer motosiklette hemen arkamızdan devam ediyor ve tam dubrovnik girişinde onlar düz devam ediyor ve Plakasının 34 olduğunu Burak’lar fark ediyor.
Gerçekten büyük ayıp ettiğimizi anlıyoruz 




Ve birkaç Dubrovnik fotoğrafı…

Dubrovnik köprü;


Kalede, Hırvatistan bayrağı önünde;


Kayalara çarpan dalgalar;


Deniz;


Kale içinde yaşamın olağan devamına dair;


Kale turu;


İskele tarafı;Buradan ada turları yapılıyor.


Kale çevresinde deniz sefası yapanlar;


Kale içinden birkaç fotoğraf;








5.Gün;


Dubrovnik-Split(Trogir) 241 km


Ve Split yönüne devam ediyoruz.Bu geceyi Split’in biraz ilerisindeki Trogir kasabasında geçireceğiz.

Dubrovnik Split yolundan çeşitli kareler;







Dubrovnik-Split yolunda, Dalmaçya sahillerinin kısa bir bölümü Bosna Hersek’e ait.Gümrük geçişinde sorun olmuyor, şöyle bir pasaporta bakıp, geç diyorlar.

Saraybosna Mostar yol ayırımındayız. Ne yazik ki Mostar’a uğrayamıyoruz çünkü proğramımızı bozmama gayretindeyiz.

Okadar çok dibinden geçip görülemeyen yer var ki hepsini göreyim desek gezinin aylar sürmesi gerekecek.




Yolumuz üzerinde Makarska tabelasını görüyor ve sahile doğru iniyoruz.
Makarska çok şirin bir kasaba.Kahve molamızı verip devam edeceğiz.


Split’e giriyoruz;


Split sahili çok güzel düzenlenmiş.Burada yemek molası veriyor ve Spliti dolaşıyoruz.






Ve Trogir’e giriyoruz.



Trogir’e vardığımızda akşamüzeri ve biraz yorulmuşuz.Otele yerleşip çıkmamız karanlığa kalıyor bu nedenle pek fotoğraf çekemiyoruz.

Otel’den Split yönünde manzaramız.


Trogir’de gece dondurma yiyoruz.Dondurmacımız antalyada 4 yıl çalışmış bir Arnavut.Biraz sohbet ediyoruz.Antalyada öğrendiği ,dondurma külahını kaptırmama numaraları ile epeyce bir eğlence kaynağı oluyor.



Yarın Trogirden Senj’e gideceğiz.

Devam edecek…



6.Gün;

TROGİR-Zadar-SENJ 311km


Sabah yine erken kalkıp yola çıkıyoruz.
Bugün yolumuz üzerinde, Hırvatistan’ın önemli şehirlerinden Zadar’a uğrayacak devamında Senj’e gidecek ve orada geceleyeceğiz.

İnterneten edinilen bir trogir fotoğrafı;


Bu güzel şehri terk etmek üzere otel önünde son hazırlıklar;


Trogir Dubrovnik’in küçük versiyonu ve çok sevimli bir kent.


Ve son bir bakışın ardından Zadar yönüne devam ediyoruz;
Yol boyunca dikkatimizi bolca rastladığımız yat limanları çekiyor.


Böylesi güzel manzaralı yollarda ve enfes hava şartlarında yol alırken sert bir cisim açık vizörüm nedeniyle gözüme çarpıyor.
Birkaç km göz zonklaması ve acısıyla yol alıyorum ama gözyaşım durmuyor ve mola.
Kıssadan hisse!

Böyle artistik yol almanın sonucu bir minik böceğin taş etkisiyle gözünüze çarpması olabiliyor.

Zadar’a geliyoruz.
Foto internetten; Uçmadık anlayacağınız.


Zadar oldukça büyük kentlerinden birisi Hırvatistanın.Bir yanı modern olağan bir kent diğer taraftan muhteşem bir eski kent.Ancak gittik gördük ama şu yukarıdaki fotoğrafı görmeden bu güzel konumu algılayamıyorsunuz.

Zadar’ın eski kent içinden birkaç an;



Zadar’biraz dolaştıktan sonra Senj’e gitmek üzere yola çıkıyoruz.

Karlobag’a kadar bolca motosikletliye rastladığımız çok güzel ve bol bol virajlı sahil yollarında gazlıyoruz.

Mola verdiğimizde, yüz ifademizi gösteren fotoğraf çeksek, adı sırıtıklar olabilirdi.



Ve Senj’e varıyoruz.


Senj’in konumu;

Hani kuzey kutbuna doğru gazlamayı düşünmedik değil.
Hanginiz bu fotoğrafı görünce düşünmez ki?

Eee çok düşününce Burak bu hale geldi.


Senj’e girer girmez bir hanım yanımıza yanaşıp Sobe(oda) isteyip istemediğimizi sordu ve 30 Euro’ya kalabileceğimizi söyledi
Genel olarak Hırvatistanda konaklama çok ucuz.
Dubrovnik’te(yakınında desek daha doğru çünkü fiyatlar merkezden uzaklaştıkça düşüyor)
20 euro’ya kaldığımız, havuzu, denize girmek için plajı olan ve çok temiz otelden sonra bize pahalı geldi ve Senj’in diğer tarafına doğru gittik.
Çok güzel plajı olan bir yeri gözümüze kestirdik ve sabah denize girme hayalleri kurduk
Sonuçta yer olmadığını ama bir akrabalarının sobesi olduğunu söylediler ve sonuçta yine 30 Euro oda fiyatına şirin bir evde kaldık.
İnternet fotoğrafı;Senj


Senj’te biraz geziyoruz ve Sobemize dönüyoruz.

Sabah Hırvatstan’daki son kahvaltımızdan sonra biraz deniz yapacağız ve Slovenya’da öğlen yemeği İtalya’da akşam pizza hayali ile sobemize dönüyoruz.(Ukalaca olduğunun farkındayım)

Sabah henüz olmadı; saat 03.00h Plaj işi suya düştü.
Gök gürültüsüyle uyanıyorum.
Ukalalık yaparsan böyle olur işte.
Hadi hayırlısı.

Devam edecek…

7.Gün;

SENJ-Rijeka-Venedik-PADOVA 315km

Gök gürültüsü ,şiddetli yağmur, fırtına.

Gökyüzüne bakıyoruz.
Ağaçlardan rüzgarın şiddetini anlamaya çalışıyoruz.
Denize uzun uzun bakıp dalgaları inceliyoruz ve…

Yağmurluklar giyiliyor yola çıkıyoruz.

Yağmurlu sabah At ıslak!


Teletubys’ler hazır.


Rijeka’ya doğru yola devam ediyoruz.
Çok şiddetli fırtınada yol aldık.
Şerit tutmakta zorlandığımız ve rüzgârın bir sağdan bir soldan vurduğu oldukça zorlandığımız bir yoldu.Yağmur ve rüzgar güç birliği etmiş işimizi zorlaştırıyordu.

Şeridimi korumakta zorlandığım ve hafifçe karşı şeride geçmem nedeniyle biraz panikliyorum ve mola veriyoruz.


Biraz bekledikten sonra rüzgârın azaldığını düşünüp yola devam ediyoruz ama değişen bir şey yok.Fazla riske girmeden Rijeka’ya sapıp biraz dinlenmek en iyisi diye düşünüyoruz.

Rijeka’ya bu zor şartlarda giriyoruz ve kendimizi sıcak bir kafeye atıyoruz.





Slovenya yönünde biraz yağış olduğunu ama şiddetli olmadığını söyleyen bir motosikletli ile biraz sohbet ettikten sonra tekrar yola çıkıyoruz.

Yağmur ve rüzgar etkisini yitiriyor ve yolculuk tekrar keyifli hale geliyor.
Slovenya sınırından beş dk. içinde geçiyoruz.(Slovenya için schengen vizesi olması yeterli)

Slovenya’da yemek için mola veriyoruz.

Aşağıdaki fotoğrafa yansıyan görüntü nedeniyle çeşitli fikirler ileri sürüyoruz.
Ne var yani, farzet ki kuzu’dan, iğrenç ya bakamıyorum bileye uzanan yorumlar,


İtalya sınırında oldukça şaşırıyoruz çünkü görevli kafasını kaldırıp bize doğru bakıyor ve eliyle geç işareti yapıyor.

Hiç durmadan İtalya’ya giriyoruz.

Burak poz vermek için tabelaya tırmanıyor ve öğle yemeğini fazla kaçırdığı anlaşılıyor.
Bkz. Tabelanın alt kısmı.


İtalya’da yol almaya başlıyoruz ve tepeden Trieste’yi görüyoruz.
Zaman kaybetmemek için otoyoldan Venedik yönüne devam ediyoruz.



Tüm gezi için geçerli olan şey; otoyollar belki bize çok zaman kazandırıyor ama çoklukla keyifsiz.

Ancak, keşke otoyoldan gitseydik 200km yi altı saatte kat edebildik dediğimiz de olacak.

Akşam üzeri ,Venedik teğet geçilip gecelemek için Padova’ya ulaşıyoruz.

Bir süre şehri dolaşıyor ve kalacak uygun bir otel arıyoruz.
Padova çok güzel bir şehir ve İtalya’nın en önemli üniversite şehri.

Foto internetten.


Hırvatistan’dan sonra fiyatlar çok artıyor.
Uygun bir yer ararken vakit ilerleyip pek uygun yer bulamayınca, biraz da yorgunluktan 109Euro oda fiyatı ile hotel Milano’da yer bulunca haydi kalalım diyoruz. (Kalacak yer konusunda otopark imkanı her zaman çok önemli bir kriter oldu)
2 gece fiyatına Dubrovnik’te 1 hafta kalınabilirdi.

8.Gün;

Padova-Venedik-Padova

Bugün Venedik günü.
Otelimizin önünde yola çıkmaya hazırız

Sabah motorlara atlayıp bu kez otoyolu kullanmadan, Venedik’e doğru yol alıyoruz.

Padova’da bir motosiklet mağazasına uğrayıp birkaç eksiğimizi tamamlıyoruz.
Fiyatlar İstanbul’a göre bazı malzemelerde çok uygun bazısı için ise neredeyse aynı.

Venedik girişi;


Venedik bizim için çok keyifliydi. Kokusuz ve güzel bir havada saatlerce dolaştık ve çok sevdik.
Gondol resmi ile başlayalım;


Aşağıdaki yön levhasını görünce bir harita edinmeye karar veriyoruz.



Maskelere bayılıyoruz el yapımı olağanüstü maskeleri alamıyoruz çünkü yerimiz yok!
Bu yer olmama mevzusu bazen işe de yaramıyor değil.(Keseye mi deseydik)


Venedik ;


Gondollar;



Gerçekten çok güzel bir şehir.






Venedik’e gelip gondol keyfi yapmadan olmaz.
Gerçi biraz tuzlu (140Euro/ ½ saat) ama romantizmi paylaşabirsiniz.
Yalnız şu kadarını söylemeliyim; yarıya düşmüyor eğer sizin bütçenizi zorlamıyorsa hakkını verin derim.

Sizin için çalışıyoruz;




S.Marco meydanı
[Güverciler;






Ve Venediğin diğer yüzünü görerek otoparka bıraktığımız motorlarımıza doğru dolmuş tekne ile dönüyoruz.



Gece Padova’ya dönüyoruz.Padova çevresinde ve içinde bir saat dolaşarak otelimizi bulmaya çalışıyoruz.Müthiş yön duygum yok oldu.Bir gece önce takıldığımız cafe’nin önünde motorcu bir çift bize eskort yapıyor ve oteli buluyoruz.

Yarın için şimdiden heyecanlıyız, gezinin en önemli etabına geçiyoruz.
Alp’ler “motorcunun mekkesi” bizi bekliyor.


Devam edecek…



9.Gün;

Alpler 1.Etap (Dolomitler)
Bu kısmın rotasını meraklıları olacağını düşündüğüm için detaylı veriyorum.
Padova Cortina d'ampezzo 246 toplam
Padova- Bassano del grappa 44
Bassano del grappa- Castello Tesino 48
Castello Tesino- Passo del Brocon 16
Passo del Brocon- Canal san Bovo 16
Canal san Bovo- Passo di gobbera 5
Passo di gobbera- İmer 6
İmer- mezzano 1,5
Mezzano- fiera di primiero 3,5
fiera di primiero- tonadico 1
Tonadico- passo di cereda 2
passo di cereda- gosaldo 18
Gosaldo- forcella aurine 3
forcella aurine- Voltago Agordino 7,5
Voltago Agordino- Agordo 5,5
Agordo- La valle agordina 3
La valle agordina- Passo Duran 7
Passo Duran- La Valle 7
La Valle - Zoldo Alto 7
Zoldo Alto- forcella staulanza 9
forcella staulanza- Selva di cadore 9
Selva di cadore- Passo di Giau 11
Passo di Giau- Pocol 10
Pocol- Cortina d'ampezzo 6


Yola çıktık. Hedef Alplerin en güzel kısmı olduğu söylenen Dolomitler.
Bassano del Grappa’ya kadar düzlük devam ediyor ve karşınızda gördüğünüz Alplerin hangi noktasına varacağınızı hayal ederek ilerliyorsunuz.


Heyecanımızın arttığı sapaktayız.
Buradan Castello Tesino yönüne sapıyoruz.
Biraz sonra geniş otobandan sonra, iki arabanın zorlanarak geçtiği, dar virajlı yollardan geçmeye başlayacağız.


Ve ilk virajlar başladı.

Yeni bir kelime öğreniyoruz;Tornante

Tornante viraj anlamında ama tam geri dönüşlü viraj.Avusturyada tornante=Kehre olacak.

Tornante’lere çoklukla numara verilmiş durumda say say bitmiyor ve bittiğinde bilin ki muhteşem manzaralı bir pass’tasınız.

İlk pass geçişimiz;Passo Brocon.

Virajlar;


Muhteşem dağ manzaraları;


Yollar genelde çok güzel işaretlemeye sahip.İşaretlere güvenerek rahatlıkla yol alabilirsiniz.

Yol manzarası her noktada ayrı güzel.Yeşilin binlerce tonu karşınızda.
Sırıtmış bir halde, yata kalka yol alıyorsunuz.
(virajlara bizim girmemiz ile bölgenin tecrübeli motorcularının girmesi arasında ise Alpler kadar fark var.)



İşte tornante’ler;ardından ne gelecek?


Ve Passo Rolle;


Figen&Halil


Manzara olağanüstü güzel;


Pass’a çıkıyorsunuz sonra iniş başlıyor ve bir kasabadan diğerine devam ediyorsunuz.

Göl manzarası;


Çiçeklerle bezeli binalar;


Passo Giau yönüne devam ediyoruz.


Paso Giau tornanteleri 1,2,3,…17,18,19…

24,25,26…..ve 32.Tornante Paso Giau.
Fotoğrafta kaç tornante sayabiliyorsunuz?


Geldiğiniz yere ve tamamladığınız tornantelere bakıp işte böylesi keyiflenebiliyorsunuz.
Eşimin bence kolay olmayan artçı konumunda en az benim kadar bu rotadan keyif alması ayrı bir memnuniyet benim için.


Passo Giau;


Burak motor değiştirmeye karar veriyor;

Biz fotoğraf çektiğimiz için Burak’lardan biraz sonra Passo Giau’ya ulaşıyoruz.



Hedefimiz aslında Sn.Kassian’da gecelemekti ama tornante yorgunuyuz ve pocol veya Cortina d’ampezzo’da kalmaya karar veriyoruz.

Halil&Figen&Africa ,Cortina yolunda;



Biraz sonra aşağıda olacağız.


Cortina d’Ampezzo’da hotel colombiya’da(***) 80 Euro/oda kalıyoruz.

İtalyada Öğrendiğimiz ilk cümle:Vietato fumare(sigara içilmez)
Tüm kapalı yerlerde geçerli.
İtalya’da yemek yemek bizim için biraz eziyetli oluyor,çünkü sigara içmek için dışarıya çıkmaktan başka çareniz yok.(oh ne güzel diyeniniz boldur)
Nerdeyse tüm lokantadakiler ara ara dışarıya çıkıp sigara içiyor, garsonlar dahil.

Alpler bizi fazlasıyla etkiledi.Karadağ Berane yolunda acaba Alpler bu kadar etkili olurmu die düşünmüştük ama Dolomitlerin bambaşka bir etkisi var.
İlk günümüzde verdiğimiz karar; mutlaka tekrar gelinecek ve en az 1 hafta sadece Alplere ayrılacak.
Yan çantalardan ve gereksiz yüklerden arınmış olarak Alplerde turlanacak.


Akşam Cortina’da güzel bir yemekten sonra otelimize dönüyoruz.Yarın Avusturya Alplerine doğru yolculuğumuz.

Şanslıyız, hava daha da açtı, güzel bir gün olacak.

10.Gün

Alpler 2.etap Dolomit’lerden Tirol’a

Cortina d'ampezzo San Leonardo 158,5
Cortina d'ampezzo- Pocol 3,5
Pocol- Arabba 5
Araba- Passo Pordoi 7
Passo Pordoi- Passo di sella 12
Passo di sella- Selva di Val Gardena 10
Selva di Val Gardena- Santa cristina Val Gardena 2,5
Santa cristina Val Gardena- Ortisei 4
Ortisei- Ponte Gardena 13,5
Ponte Gardena- Barbiano 5
Barbiano- Villandro 11
Villandro- Chiusa 3
Chiusa- Bressanone 13
Bressanone- Vipiteno 31
Vipiteno- Gasteig 3
Gasteig- Calice 6,5
Calice- Passo di monte giovo 6
Passo di monte giovo- San Leonardo 22,5



Kahvaltı yapıldı hazırlıklar tamam ve otelin önünde yola çıkmaya hazırız.




Yola çıkıldı ve ilk virajlara giriyoruz.

Passo Falzerego’ya doğru gidiyoruz.



Passo Falzerego;


Manzara önündeyiz;
Bisikletçiler,motosikletler ,yürüyüşçüler ile dolu pass.


Manzara;


Enteresan şekilde oyulmuş bir ağaç gövdesi;


Ve yola devam ediyoruz.

Virajda AT


Alplerde yolumuza devam ediyoruz ve karşımızda her anı doyumsuz manzaralar.


Arabba’da mola veriyoruz.

Arabba’dan manzaramız;



Ve tornante tornante tornante…




Karşımızda Passo Pordoi,


Alplerde bol bol motosikletlilerle karşılaşıyorsunuz hatta selam vermekten sıkıldığınız bile olabiliyor.


Passo Sella.artık bazı pasları pas geçiyoruz.


Manzara;


Tornantelerden inerek geçiyoruz, Biraz sonra aşaıdaki kasabadayız.


Bolca, ağaç oymacılığı ve orman ürünleri atölyelerine rastlıyoruz.


Brixen’e doğru otoban kenarından giden yoldan devam edeceğiz.
Artık şatolar görmeye başlıyoruz.


Brixen büyükçe bir kasaba ve yemek molası verip devamediyoruz;
Karşı dağlar bizi bekliyor;


Ve tırmanma başlıyor yine.
Her defası ayrı heyecan ayrı keyif.


Jaufenstrasse’den devam edeiyoruz.


Jaufenpass’dayız;


Şimdi tekrar inme vakti St.Leonhard’a doğru inmeye başlıyoruz.
Aşağıda St.Leonhard görünüyor.


St. Leonhard’dayız.Çokşirin bir kasaba.


Burada kalmaya karar veriyoruz.
1643 yılında kurulmuş bir otelde 70 Euro oda fiyatı ile kalıyoruz.
Önümüzde, gürül gürül akan, bir dere var ve muhteşem manzaralı bir otel.






Biraz dolaşmaca ve akşam olacak yine, biz yarını hayal etmeye başlayacağız.
Yarın Münih’e gidip trenle Hildesheim’e geçmeyi planladık.

11.Gün
Alpler 2.etap Tirol’den Alman Alplerine

St.Leonhard-Füssen


San Leonardo Füssen 192
San Leonardo - Moso in Passiria 8
Moso in Passiria- Belprato 12
Belprato- Timmelsjoch 11
Timmelsjoch- Angern 12
Angern- Zwieselstein 7
Zwieselstein- Sölden 4
Sölden- Langenfeld 37
Langenfeld- Umhausen 9
Umhausen- Oetz 8
Oetz- Ebene 5
Ebene- İmst 12
İmst- Nassereith 12
Nassereith- Fernpass 10
Fernpass- Lermoos 10
Lermoos- Reutte 14
Reutte- Pflach 9
Pflach- Vils 5
Vils- Füssen 7


Sabah kahvaltısını biraz uzatıyoruz.
Yola çıkmakta oldukça geç kalıyoruz ve proğram değişiyor;



Sölden yönüne doğru yola çıkıyoruz.
Ve tırmanma başladı karşımızda karlı dağlar.


Şimdi karlı dağlarda yol alıyoruz;


Yollarda,özellikle motosiklet kazalarını önlemeye yönelik tabelalar dikkatimizi çekiyor.


Artık Avusturya’dayız.Schengen ülkelerinde sınır tamamen kalkmış durumda ne zaman İtalya’dan çıktık pek anlamadık.
Avusturya bayrakları bize artık Avusturya’da olduğumuzu söylüyordu.


İşte burayı çok sevdik.
2509 m. Rakımı ile enyüksek paslardan birindeyiz.
Timmelsjoch (Passo Rombo)





Timmelsjoch anısı;



Kardeş At;


Manzara;


İnmeye başladık;


Avusturya Alp yolu için ücret alıyor,ama İtalya tarafında yol ve yol işaretleri çok daha iyiydi!


Sölden girişi;


Sölden’den Füssen’e doğru giderken manzara;


Yolda piknik yapmak için durduğumuz nehir kenarında sincaplar koşturup duruyor;



Romantische strasse’ye yaklaşıyoruz ve şato’lar başlıyor;


Tünelin ucu Almanya,yine sınır yok.
Terkedilmiş binalar ve yol tabelasında Almanya’nın hız sınırlarını görebiliyorsunuz.


Füssen’e giriyoruz.Füssen meşhur Neuschwanstein şatosunun olduğu şehir.


İlk göze çarpan şey Türk dönerci.
Duruyor ve mola veriyoruz.Biraz Altstadt’ı dolaşıyoruz ama fotoğraf makinemiz motorda kaldı ve fotoğraf çekemiyoruz.

Akşam çok şirin bir butik otelde oldukça zevkli ve lüks döşenmiş odamızda 90Euro/oda geceliyoruz.

Yarın sırada şato gezisi var.


12.Gün

Füssen Kirscheim 514 km
Füssen- Halblech 13
Halblech- Steingaden 8
Steingaden- Hohenpeissenberg 20
Hohenpeissenberg- Peissenberg 8
Peissenberg- Weilheim 7
Weilheim- Traubing 17
Traubing- Starnberg (Starnbergsee) 8
Starnberg (Starnbergsee)- München 27
München- İngolstadt 85
İngolstadt- Nürnberg 97
Nürnberg- Würzburg 110
Würzburg- Fulda 114
Fulda- Kirchheim


Bu sabah Önce şato gezecek sonra Münihe geçecek ve ordan Trenle Hildesheim’e gideceğiz.
Trende geceleyecek ve Hildesheim’den sonra çocukluğumda 4 yıl kaldığım Braunschweig’e gideceğiz.
Bakalım öyle mi olacak?


Sabah mükemmel bir kahvaltı ve Füssen efendisi (İstanbul efendisi deriz ya) otel sahibimiz ile muhabbet ediyoruz.

Resepsiyondaki kız bizim İtalyan yada İspanyol olduğumuzu sanmış.
Otel sahibi bizi diğer müşterilerine anlatırken “Türk’ler ama Türk’ten çok İtalyan’a benziyorlar ve öyleler” de diyor.
Doğrusu içimizi biraz burkuldu.
Bu konu uzun uzun tartışılabilir tabi ki.

Neyse, biz Şato’ya doğru yola çıkalım en iyisi.

Füssen doğası;


Karşımzda Neuschwanstein şatosu;


Motorla tepeye doğru çıkmaya başlıyoruz ama sadece yayalara ve atlı arabalara ayrılmış bir yoldayız.Biraz utana sıkıla biraz anlamazlığa vurarak tepeye çıkıyoruz.Yürüyerek en az yarım saat sürecekti.


Ne yazık ki şatonun içini gezemiyoruz çünkü tuvalette bile öyle bir sıra var ki 3-4 saatten önce girmek mümkün değil.Banka gibi sıra numaranı alıp bekliyorsun.Dünyanın her yanından her renk insan var buralarda.

Çok sıra var;


Şato önden



Çok güzel şato foto;



Şapkacıda Bavyeralı Halil;


Şapkacıda Bavyeralı Figen;


At arabası;


Şatonun çevresi;

Yolda bir tarla ve kabaklar dizilmiş üzerinde fiyatı yazılı ama kimsecikler yok.Kabağı alıyor ve oradaki kutuya paranı bırakıyorsun.

Kabak al paranı bırak;


Bu direklerden her kasabada var;


Münih’e gelmeden Starnbergersee gölünün kenarında mola veriyoruz.


Münih’e vardık.

Münih kent içi



Hauptbahnhofta hemen Türkler yanımıza geldi ve yardımcı oldular.

Hildesheim’e gideceğimizi sandığımız autozug sadece Çarşamba ve cumartesileri varmış.

Kısa bir durum değerlendirmesi ve bastırıp Braunschweig yönüne gidiyoruz.

Yol boyunca çektiğimiz fotoğraflardan birkaçı;

Münih M.A.N.;



Münih Mercedes;


Münih Bmw;



Münih Olimpiyat stadı;



Münih Alianz Arena;





Sürekli otobanı kullandık.
Almanya’da otoban oldukça tempolu.

Toplamda 514 km yol yaptık ve oldukça yorgunduk.

Otoban üzerinde ki bir motelde kalmaya karar verdik.

Kirchheim’de Avrupa’nın en büyük motelinde kaldık.(vay canına!)
Motel için oldukça tuzlu;82 euro/oda

Mola yerinde dikkatimizi çekti!
Enteresan bir ayaklık;



Motel önünde bir bira ile günün kritiği yapıldı ve yatma vakti.

13.Gün

Kirchheim-Braunschweig 253 km

Yağmurlu sabaha uyandık ve yol boyunca sürekli artarak yağan yağmurda gittiğimiz bir gün.

Yağmurluklar şişmiş ve paraşüt etkisi yapıyor.



Bu güzergahı tamamen kişisel nedenlerle seçmiştim.

9-12 arası yaşlarımı Braunschweig’te yaşamıştım.
Üniversite yıllarına kadar zaman zaman yaz tatillerini de geçirdiğim bu kente çocukluğumun okullarını,sokaklarını,spielplatz’ını (oyun yeri) yeniden görmek için gittim.

Evim;


Okulum bir;


Okulum iki;



Braunschweig Almanya’nın önemli kentlerinden biri. Bugün Üniversitesi ile çok önemli olan Braunschweig Almanya tarihindeki konumuyla da dikkate değer bir şehir.
Aşağıda çeşitli Braunschweig enstanteneleri var;









Kaldığımız otelin bulunduğu caddede Türk dükkanları;



Şehre geldiğimizde şiddetli yağmur yağdığı için fazla araştırma fırsatımız olamadı ve fazla detaya girmeden bulduğumuz 4(****) City hotel’de 120 Euro/oda kaldık.

Yarın Hollanda’ya gidiyoruz.



14.GÜN

BRAUNSCHWEİG-AMSTERDAM 439 km

Braunschweig- Hannover 60
Hannover- Bantorf 25
Bantorf- Bad Oeynhausen 52
Bad Oeynhausen- Osnabrück 57
Osnabrück- Apeldoorn 155
Apeldoorn- Amsterdam 90


Sabah kahvaltımızı yapıyor ve hafif yağış altında Amsterdam’a doğru yola çıkıyoruz.



Hollanda’ya gidişte sürekli otobanı kullandık.
Sınır yine kalkmış ve Hollanda 1km tabelasını görüyoruz.

Hollanda ineklerini ve yel değirmenlerini görmeye başladık;




Amsterdam’a girmek üzereyiz;


Amsterdam’dayız.
Ring yolunu kullanarak Amsterdam çevresinde bir tur atıyoruz;

İlginç bir köprü;


Bisiklet feribotlarını görünce çok şaşırıyoruz.




Amsterdam kanallarıyla tanışıyoruz;


Ring yolundan içe doğru giriyor ve uygun bir otel arıyoruz.
Bir taksi yanımıza yaklaşıyor ve sohbete başlıyoruz.Türk taksici bize 100Euro civarının altında pek kalınamayacağını söylüyor.

Şirin bir otel buluyoruz ve eşyalarımızı bırakıp biraz şehri turluyoruz.(95 euro/oda)


Yarın için, tekne turu yapmaya karar veriyoruz;


Amsterdam çok hoşumuza gidiyor.Venedik ile benzer ama farklı.
Kanalları,bisikletleri ve her tipte insanı ile gerçekten enteresan bir şehir.





Madamın müzesinden;


Amsterdam’da yaşayanların %60’ı yabancı uyruklu imiş.

Zenciler yanınıza yaklaşıp, uyuşturucu ister misin? diye soruyor.
Hediyelik eşya satan yerlerde her türlü uyuşturucu ve alet edevatını satıyorlar.

Fazla fotoğraf çekemedik ama yarın tekne turunda bol fotoğraf çekeceğiz.



15.GÜN

AMSTERDAM – ROYE 427 km

Amsterdam- Utrecht 59
Utrecht- Breda 74
Breda- Antwerpen 53
Antwerpen- Brussels 46
Brussels- Cambrai 122
Cambrai- Roye 73


Dün, gece boyunca devam eden şehir turumuzdan sonra ,sabah tekne turu yapıp Paris’e doğru devam etmeye ve yolda bir yerlerde gecelemeye karar veriyoruz.

Amsterdam’da kaldığımız otelden yol ve motorlar parkta;




Otel önünde;



Her türlü bisiklet görmek mümkün;



Tramvay;


Teknede yerimizi aldık tur başlıyor;

Üzeri şeffaf gezi teknesinden kanal;


Köprüler oldukça alçak;



Kanalda bolca tekne ev var;


Kanal;


Köprü içi köprü;
[URL=http://imageshack.us][/U


En son bulba tarafından Pts Ksm 05, 2007 11:24 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Sponsor Linkler







Tarih:     Mesaj konusu:

Başa dön
transalpp_fatih
Demirbaş Üye
Demirbaş Üye


Kayıt: Jan 22, 2006
Mesajlar: 1049
Nerden: kerasus
OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ekm 31, 2007 4:34 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

paylaşımlar için teşekkür ederim..
_________________

**VArEdErOTeAm**
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
dr_inanc_sargin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt: Feb 20, 2005
Mesajlar: 828
Nerden: eskişehir
OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ekm 31, 2007 4:47 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Uzun bir gezi, uzun bir rapor. Keyifle okurken düşünüyorum yorucu değil mi acaba diye, ancak pass lardaki manzarayı görünce yüreğimize su serpiliyor. Çok etkileyici, emeğinize sağlık,yüreğinize sağlık. Teşekkür ederiz, devamını bekliyoruz.. Smile
_________________
hız özgürlük değildir
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
K-pax
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye


Kayıt: Sep 27, 2007
Mesajlar: 112

OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ekm 31, 2007 6:06 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

diyecek tekşey muhteşem ve süper bir macera olmuş.ciddi bi tecrübe gerektirdigi kesin, özellikle dik çıkışlar, atrçılı ve uzun kmler, kaygan karlı zeminler.daha fazlası yapılamzdı sanırım .teşekkürler paylaştıgnız çin devamını bekliyoruz.ayrıca böyle bir gezinin kişi başı maliyetinide paylaşrısanız sevinirm ortalama olarak..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
sidrider
Değerli Üye
Değerli Üye


Kayıt: Oct 15, 2007
Mesajlar: 51
Nerden: sakarya-çorum
OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ekm 31, 2007 6:09 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

mükemmel bir gezi olmuş. hakkını vermişsiniz
hayata bazen böyle bir parantez açmak lazım Laughing
_________________
HAY'dan geldik HU'ya döneceğiz
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
Hızlı Cevap
Kullanıcı Adı:


Very Happy Smile Sad Surprised Shocked Confused Cool Laughing Mad Razz Embarassed Crying or Very sad Evil or Very Mad Twisted Evil Rolling Eyes Wink Exclamation Question Idea Arrow Neutral Mr. Green
Seçenekler
Son Mesajı Alıntı Yap
 
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantılar Tüm saatler GMT +2 Saat
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7  Sonraki
1. sayfa (Toplam 7 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

   
 
 
Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar